Doç. Dr. Birol ERTAN

Doç. Dr. Birol ERTAN

TERÖRÜN PERDE ARKASI

 

Türkiye, son günlerde yoğunlaşan yeni bir terör dalgası yaşıyor. Ülkede terör, uzun zamandır giderek tırmanan ve profesyonelleşen bir gerçek olmasına karşın, bazı dönemlerde terörün hız kestiği, bazı dönemlerde ise yoğunlaştığı görülüyor. Peki, Türkiye'nin terör konusundaki politikaları yeterince tartışılıyor mu? İşte bu noktada, ciddi bir sorunla karşı karşıyayız. 

Medyada terör uzmanı olarak karşımıza çıkarılan tanıdık simaların dile getirdiği birkaç cümlelik nakaratlardan sıkıldığınızı tahmin ediyorum. Terörün sadece silahlı mücadele ile çözülemeyeceği, ekonomik ve siyasi önlemler alınması gerektiği, terörün dış desteğinin önlenmesi gerektiği biçiminde özetlenebilecek bu yaklaşımlar, içeriği açıklanarak terörün ardındaki gerçek güçlerin ortaya çıkarılması  noktasına asla taşınmamaktadır. İşte bu nedenle, bu tanıdık simaların medyada terör uzmanı sıfatıyla yer almasında bir sakınca görülmemektedir. 

Sorulması gereken önemli soru şudur:

Bölgenin en güçlü devleti ve silahlı kuvvetlerine karşı 30 yılı aşan bir terör hareketi yaratabilmek ve sürdürebilmek, bunun için gerekli mali kaynağı, en gelişmiş silahları, eğitim merkezlerini, medya desteğini, uluslararası bağlantıları sağlayabilmek; uluslararası bazı güç odaklarının desteği olmaksızın mümkün olabilir mi?  

Terör konusunda yürütülen politikaların iki farklı konuda iki farklı strateji ile yürütülmesi gerekir. Bunlardan ilki, teröre karşı verilecek silahlı mücadele ve terörü önlemeye dönük günlük ve  orta dönemli önlemlerdir. Bu noktada güvenlik güçlerinin yeniden yapılandırılması, teröre yönelik yeni güvenlik birimleri ve önlemlerinin yürürlüğe sokulması gereği vardır. Türkiye, bu konuda zaman zaman başarılı çalışmalar yapmış, bazı zamanlarda da yanlış stratejiler uygulayarak konuyu zamana bırakmayı tercih etmiştir. Bu konudaki terör stratejisi ve taktikleri konusunu, askeri ve güvenlik strateji uzmanlarına bırakmak gerekir.  

Teröre karşı yürütülecek asıl  önemli politika oluşturma alanı, terör ortamını yaratan ve yaşatan ortam ve terörü yürüten örgütlerin arkasındaki iç ve dış güçler ve desteklerle ilgili önlemler alınmasıyla ilgilidir.  

Terörün ardındaki iç ve dış güçlerin belirlenmesi, terörü önlemek için alınacak önlemlerin başarıya ulaşması için çok önemli bir konudur. Bu konuda somut olaylar temelinde bir değerlendirme yapıldığında, terörün hangi güçlerin işine yaradığı ve kimler tarafından himaye edildiği açık biçimde ortaya çıkacaktır. Bu noktadan sonra alınacak önlemlerin şekli ve etkisi de kolay biçimde kestirilebilecektir. Terörün hangi bölgelerde yaşam alanı bulduğunu, hangi ülkelerden mali kaynak sağladığını, silahlarının kaynağını, kimler tarafından yönlendirildiğini bildiğimizde, önlemlerin neler olması gerektiği de açıklıkla ortaya çıkacaktır. 

Terörün askeri üs merkezi, Kuzey Irak bölgesindeki kamplar ve Kandil Dağı’dır. Peki, Kuzey Irak terör kampları ve Kandil Dağındaki terör üssü, kimin denetimindedir?  

Terörün üs olarak kullandığı  bölge, ABD kontrolündeki Irak’tır. ABD kontrolündeki (!) Irak’ta yaratılan Kürt Yönetimi, terörün üs merkezinin lojistik desteğini sağlamaktadır. Bu gerçekler, terörün kaynağını görmek açısından çok önemlidir. Teröristler, ABD desteğiyle ayakta duran Kuzey Irak Kürt Yönetiminin kontrolünde bulunan bölgelerde üslenmişlerdir. Terörün merkezlerinin himaye edildiği bu bölgelerdeki terör merkezleri ortadan kaldırılmadan, terörün kaynağının kurutulması söz konusu olamaz. Bu konuda gerek askeri, gerekse de diplomatik önlemlerin alınması konusunda kararlı davranılmadığı sürece, terörün güçlenerek sürmesi engellenemez. 

Terörün mali ve silah kaynağı konusu, konunun diğer önemli boyutudur. Terör örgütünün mali kaynağı ve silahlarını nereden sağladığı belirlenmeden ve bu kaynaklar kurtulmadan, teröre yönelik ülke içinde ve dışında atılacak adımların eksik kalacağı söylenebilir. Bu konuda bazı sorulara verilecek yanıtlar, terörün ardındaki mali kaynakların açığa çıkarılması için yardımcı olacaktır. Bu sorular şunlardır : Avrupa ülkelerinde yapılan uyuşturucu ticareti kimlerin denetimindedir. Uyuşturucu trafiği yönetmesi ve uyuşturucu ticareti yapması karşılığında terör örgütüne hangi kolaylıklar sağlanmaktadır? Dünyadaki uyuşturucu trafiğini denetleyen güçler kimlerdir? Uyuşturucu üretim merkezi olan Afganistan, şu an hangi güçlerin denetimi altındadır? Bu sorulara verilecek yanıtlar, terörün ardındaki merkezin belirlenmesi açısından son derece önemli ipuçları verecektir.   

Bazı Avrupa ülkelerinde teröre destek için televizyon istasyonları kurulmasına izin veren, Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesiminde terör örgütü irtibat ofisleri açılmasını sağlayan, Almanya ve Fransa gibi ülkelerde terör örgütleri için para toplayabilen, örgüte eleman kazandırmak için merkezler açabilen, Avrupa ülkelerinde açık propaganda yapabilen bir terör örgütünü kimin desteklediği açık biçimde bilinmeden, teröre karşı yalnızca silahlı önlemlerle ciddi bir başarı kazanılamaz. Türkiye’de terörü destekleyen dış güçlerin etkili olduğu bir ortam ortadan kaldırılmadıkça, teröre karşı ciddi bir başarı kazanılamaz.  

Terörle mücadele, önemli bir gerçeği kabul ederek ve önlemleri bu gerçeğe göre planlayarak yürütülmek zorundadır. Terör, uluslararası güçler tarafından planlanmakta ve desteklenmektedir. Bugün dünyayı yöneten, dünya mali piyasalarını denetleyen, ülkeler işgal eden, hükümetler deviren, darbeler yapan, haritalar çizen küresel güç merkezi, dünyanın neresinde bir terör hareketi varsa, onun kaynağı ve yönlendiricisidir. Bu güçlerle mücadele etmek kararlılığı olmaksızın dış destekli teröre karşı sonuç alıcı başarılar kazanılması asla söz konusu olamaz. 

Terörün ardında bulunan uluslararası  güç, bazı ülkeleri işgal etmekte, bazı ülkeleri savaşa sokmakta, bazı ülkelerde darbeler yapmakta, bazı ülkelerde yarattığı ve himaye ettiği terör örgütleri ile istikrarsızlaştırma yaratmakta ve sonuçta bütün bu ülkeleri ekonomik ve siyasi olarak geri bırakarak dünyayı denetim altında tutmayı başarmaktadır. Bütün bu istikrarsızlaştırma planın ardındaki felsefi yaklaşım ise Kaos'tan Düzen yaratmaktır. Ülkelerde önce kaos yaratılmakta, sonra küresel güçlerin çıkarlarına göre her ülke yeniden düzenlenmektedir. 

Şimdi sizlere, çoktan seçmeli kolay bir soru sormak istiyorum.

Türkiye'de teröre destek olan ülke aşağıdakilerden hangisidir?

    1. Kuzey Irak Yönetimi
    2. ABD
    3. İsrail
    4. Yunanistan
    5. Rusya
    6. Almanya
    7. Fransa
    8. Avrupa ülkeleri
    9. Hepsi.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar