TURİZMİN NABZI NOKTA ZİYARET

TURİZMİN NABZI NOKTA ZİYARET

Turist, mesela bir İl’in her yerini görmek için dolaşmaz. Böyle sanmak, isabetsizdir. Nokta yerlere gider turist. Örneğin, bir göl, bir kanyon, bir yayla, bir kayak merkezi, bir tabiat veya tarih anıtı vb.. Nokta ziyaret yerlerinin turistin beğeneceği şek

 

Ordu Olay  Gazetesi Yazarı ve Ordu Kültür ve Turizm Eski Müdürü Sayın Muzaffer Günay'ın Yazısını dikkatinize sunuyoruz...

 

TURİZMİN NABZI NOKTA ZİYARETLERDİR

 
Yazar : Muzaffer Günay 

 

 

Turizmden birazcık anlayan biri, bilir ki, turizmin nabzı, nokta ziyaretlerdir. Fakat, turizm adına yazılan, bir şekilde dile getirilen düşünce ve önerilere bakınca, nokta ziyaretlerin pek farkında olmadığı görülmektedir. Çünkü, ne olduğu bilinmiyor.

            Turist, mesela bir İl’in her yerini görmek için dolaşmaz. Böyle sanmak, isabetsizdir. Nokta yerlere gider turist. Örneğin, bir göl, bir kanyon, bir yayla, bir kayak merkezi, bir tabiat veya tarih anıtı vb.. Nokta ziyaret yerlerinin turistin beğeneceği şekle getirilmesi gerekir. Yoksa, ne kadar güzel, alımlı ve egzantirik olursa olsun, ham yerlere turist gitmez. Onca yolu, zamanı boşa harcamaz.

            Konaklama, yeme içme ve animasyon tesislerinin olmadığı yerlere, turist niçin gitsin? Geceleme, eğlenme, pozitif oyalanma ihtiyaçları karşılanmayan turistin, ne işi oldur nokta ziyaret yerlerinde? Önce, bunu anlamak, işin “A”sıdır.

            “Ulugöl ne kadar güzel”,”Küpkaya Kanyonu muhteşem”,”Perşembe Yaylası’ndaki menderesler doğa harikası”,”Yasonburnu bir rüya”,” Bolaman kıyıları çarpıcı..

            Hepsine eyvallah!

            Eyvallah da, buralarda ne yapacak turist? Neden vaktini ve parasını buraları görmek için harcasın? Biraz empati, yeter, ne demek istediğimizi anlamak için.

            Çambaşı Yaylası.. Tamam,yaylaların şahı..En az iki gün, iki gece kalınabilecek imkanları orada oluşturmadıktan sonra,daha elli sene,”neden turizm gelişmiyor?” nakaratını tekrar etmekten kurtulamayız.

            Bendeniz, işte sayın Valimiz’in tam da bu noktada, talihsiz memleketimiz için büyük bir Şans olduğunu (bir çoğumuz gibi) düşünenlerdenim. Şehrimizde göreve başladığı ilk günden bu tarafa topu topu 15 ay olmasına rağmen,”Turizmin Yeşermesi” için neler yaptığını, biraz meraklı olanlar biliyor ve takdir ediyor. Çok yıldızlı otel yapılması için,çok ciddi adımlar atıyor;Çambaşı Kayak Merkezi için hayli gelişmelere imza atıyor,kent merkezindeki bazı tarihi yapıları kamulaştırıyor.. Doğa ve kültür turizminin gelişmesi için çok büyük efor sarf ediyor. İmkânları sonuna kadar zorluyor. Merkezi ve yerel bütçeden mümkün olduğunca fazla ödenek temin etmeye uğraşıyor. Ve bir iki gün önce, genelge yayınlayarak, kaymakamlıkların proje yapmasını istiyor.

            Bu yoğun çalışmalarından yola çıkarak sayın Valimiz Orhan Düzgün Bey’in “Nokta Ziyaretlerin”ne kadar önemli olduğunun tamı tamına farkında olduğuna hükmediyorum bendeniz.

            Ne var ki, Ordu merkez, Fatsa ve Ünye’de ( bu iki büyük ilçede ekonomik sirkülasyon ötekilere göre çok daha iyi durumda) faaliyet gösteren STK ve turizm kuruluşları, yeterince katılım sağlamıyor kanımca. Sayın Valimiz’in elinin güçlendirilmesi gerekiyor. Gücünün çok üstünde çalıştığına hepimiz tanığız. Desteğe ihtiyacı var. Her şeyi, Devlet’ten bekleme devri kapandı. Turizmin geliştiği yörelere bakınız, Devlet’ten çok, özel sektörün ve STK.ların taşın altına elini soktuğunu görürsünüz. Ekmeğini kim yiyor? Tabii ki, emek verenler ve yanı sıra yöre halkı.

            Ordu’da turizmin ciddi girdi sağlaması için, büyük çaba gösteren sayın Valimiz’in bunca emeğine şükran duymak, yetmez. İş Dünyası ve STK.lar ortak olarak bu çabayı beslemeliler.

            Nokta ziyaret yerleri oluşturmadan turist gelmez.

            İki çarpı iki dört. Başka bir yol yok.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.