Mustafa KÖKSAL

Mustafa KÖKSAL

M.KÖKSAL:EROL GÖREZ BİR RESİM GETİRDİ..

 

EROL GÖREZ BİR RESİM GETİRDİ..

Almanya’dan erinmemiş, onu atlas bezlere saklamış, almış Ordu ya getirmiş.

1970 lerden bir anı. Kardeşimiz Orhan Tokat la Orduspor Ali Ataoğlu tesisine geldi. Hafiften saçlarına siyah boya atsada hala yakışıklı, yine üzerinde rengli montgemer..

Özlemişim, o  gurbette biz burda.

Resime baktım. Birde içerdeki mevcut gençlere.

Giyim, duruş, hayata bakış çok başka. Resimde umut dolu günleri, gelecek yarınları hesap ederek yaşayan yüzler var.

Kaygısız ve yalansız.

O günlerde  hepside iyi topcuydu valla.

Erol oynadı. Ben biraz oynadım, sonra ünüversiteye Erzuruma gittim ve orda 12 Martta oynadım.

Mavri Erol iyi topcu idi ama sporu arkadaşlarına, birde zevkine feda etti.

Vedat Altıneli'de babası toptan men etti.

Vedatın kardeşide sporcunun iyi kumaşı idi. Zenginliğin gözü çıksın derler ya.

Onlarda o yüzden oynayamadılar. 

Verdiği resimde, Erol Görez, ben, Erol Köksal ve Vedat var.

Hemde sahildeki eski Atatürk heykelinin önünde, tamda Turist Otelin önünde.

O gün ne vardı  acaba? Hepimizde Grantuvalet, bir çekirdek.

Hele Vedat, kravatlı takım elbiseli..vay  vay...

Erol Görezin   Ordu ve Orduspor özlemi başka. Babadan su kaçmış mide suyuna, Orduspor için deli divane. Birde Almanyada ya.

Orhan Tokat’la da buluştuya, bir de kıdibi Cafer gelirse, yalanın, anılardaki şamatanın bini bin para.

Orhan demezmi  tesisde, eskiden bu kaleci idi, bunuda kıdibi dedi. Amaç başka, kötü söz edicekya.. Zaten kötü ne varsa kıdibi der...

Evet   ortaokulda yaptım biraz. İyide kaleci idim. Ama sonra iki tane iyi kaleci bulduk, helacı Ali ve kazan Mahmut.

Fındık sporla mahalleler arası maçlarda neler yaptık neler..

Şarkiye takımı diye korkarlardı.

Bir tek Alucra takımı yenerdi harbiden bizi, şansımız tutmazdı.

GüzelOrdu'nun bahçesini zehirederlerdi bize.

Ah ah, o günlerde daha   Kimler  yoktu ki.

Benim için Erol Görez çok önemli isim. Adamdan çok şey ögrendim. 

En çok bildiği şey , kızlarla nasıl nerde arkadaş oluruz. Öğretti bunu bize, yalanmı diyeyim.

Yoksa bülbül deresi ile musabaşın bahçesinde ömrüm geçerdi. Yada balıkhane ile Ahmet cemalin düzünde.

Resimler, yıllar, o günler ve bu günler.

Dostluklar, saygı, sevgi, birlik, arkadaşlığın yürek bağı, ölümüne sevdanın şarkı sözlerine isyanımız..

Spor, okul, dersle oyunu ayırma yeteneği, okumanın heyacanına eklenen maç günlerinin ne zaman geleceği..

Amatör kulüplerde susuz ve sessiz çalışma yanlışlığı içinde geçen günlerimiz..

Sagol Erol.

Bu resimde her şey var.

Keşke canım kardeşim, Erol Köksal da olsaydı..

Değilmi?

Önceki ve Sonraki Yazılar