Doğan ÖZGÜDEN
İSLAMCILARIN HEDEF GÖSTERDİĞİ AHMET TANER KIŞLALI BUNDAN 26 YIL ÖNCE BOMBALI SALDIRIDA KATLEDİLMİŞTİ
İSLAMCILARIN HEDEF GÖSTERDİĞİ AHMET TANER KIŞLALI
BUNDAN 26 YIL ÖNCE BOMBALI SALDIRIDA KATLEDİLMİŞTİ
Ükemizin değerli bilim insanlarından Ahmet Taner Kışlalı bundan 26 yıl önce, islamcı faşistler tarafından doğrudan hedef gösterilmesinin ardından 21 Ekim 1999’da Ankara’da evinin önünde uğradığı bombalı saldırıda yaşamını yitirmişti.
1962-1963 yılları arasında Yenigün gazetesinde yazı işleri müdürlüğünde bulunan Kışlalı, daha sonra Paris Üniversitesi'nde anayasa hukuku ve siyaset bilimi dalında Modern Türkiye'de Siyasi Güçler başlıklı doktora yapmış, ardından Hacettepe Üniversitesi'nde siyaset sosyolojisi alanında öğretim üyeliğine başlamıştı.

Kendisini 12 Mart darbesinden önce aynı üniversitede öğretim üyesi olan Ant dergisi yazarlarından Oya Baydar ve Yalçın Yusufoğlu ile görüştüğümüz sırada tanımıştım.
Askerlik dönüşü bu üniversiteye tekrar kabul edilmediği için Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde ders vermeye başlayan ve Yankı dergisinde de makaleler yazan Kışlalı 1977 yılında CHP listesinden İzmir milletvekili seçilmiş, 1978 yılında Bülent Ecevit hükümetinde kültür bakanı olarak görev yapmıştı.
Aynı yıl sürgünümüze son vererek kesin dönüş yapmak amacıyla Türkiye’ye geçici gidişimizde hakkımızdaki onlarca davanın düşürülebilmesi için mutlaka cumhuriyet savcılığına başvurmamız gerektiği bildirilmişti.
Kadim dostlarımızdan, 28 yıl önce kaybettiğimiz gazeteci Mustafa Ekmekçi’nin tavsiyesi üzerine savcılıktan önce Meclis’e giderek şahsen tanıdığımız bakan ve milletvekilleriyle durumumuzu görüşmeye karar verdik.
Meclis’te Akşam ve Ant döneminden tanıdığımız bir çok milletvekiliyle karşılaştık. Deniz Gezmiş‘in yakın arkadaşlarından Celal Doğan da CHP’den Gaziantep milletvekili olarak Meclis’teydi. Ahmet Taner Kışlalı da yeni hükümette Kültür Bakanı olmuştu.
Ekmekçi “Sizin güvenliğiniz konusunda en iyi bilgiyi bakan olarak Ahmet Taner verebilir, onunla konuşalım” dedi.
Kışlalı‘yla uzun uzun uzun konuştuk.
Yanıtı çok netti: “Yedi yıl ayrılıktan sonra yurda dönmüş olmanıza çok sevindim, bir daha gitmemek üzere kalmanızı gönülden dilerim. Ama samimi konuşmam gerek. Biz hükümet olduk, ama adalet ve güvenlik kurumları üzerinde henüz hiçbir otoritemiz yok. Ben sizin yerinizde olsam, cumhuriyet savcılığına falan uğramam, hayati temasları tamamladıktan sonra Türkiye’deki gelişmeleri bir süre daha dışarıdan izlemek üzere Belçika’ya dönerim.”
Kışlalı‘nın yurt dışında kültür açılımı konusunda projeleri vardı, onlar hakkında bilgi verdi, Avrupa’nın başkentinde yaşayan gazeteciler olarak bu projelerin gerçekleşmesi için bizden de yardım beklediğini söyledi.
Kışlalı’nın tavsiyesi üzerine Türkiye’deki gelişmeleri izleyip kesin dönüş tarihini belirlemek için Belçika’ya döndük. Ancak dönüşümüzden kısa bir süre sonra avukatlarımız tarafından militarizme karşı yazdığım bir kitabın Türkiye’de yayınlanması üzerine Donanma Askeri Savcılığı'nca hakkımda yeni bir dava açıldığı, bu nedenle dönüş için bir süre daha beklememiz gerektiği bildirildi.
Beklerken 12 Eylül 1980’de yeni bir faşist darbe yapıldı, bu kez TC vatandaşlığından da atıldık.
Ecevit Hükümeti düştükten sonra Ahmet Taner Kışlalı tekrar akademik yaşama dönerek Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde siyaset bilimi dersleri vermeye başlamıştı. 1991’den itibaren Cumhuriyet gazetesinde Haftaya Bakış başlığıyla köşe yazıları yazıyordu.
21 Ekim 1999 tarihinde saat 09.40'ta Ankara'da evinin önünde uğradığı bombalı saldırı sonucu öldügünü üzülerek öğrendik.
İslamcı Akit gazetesi suikasttan önce hakkında bir haber yapmış ve Kışlalı'nın üzerine çarpı atılmış fotoğrafını manşetten vererek kendisini hedef göstermişti.
Cinayetin faili bulunamadığı gibi Kışlalı’yı hedef gösterenler hakkında da hiçbir işlem yapılmadı.
Kışlalı’yı ölüm yıldönümünde sevgiyle anıyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.