YA SABIR

YA SABIR Bugün bu kadar kötü oyundan sonra Ya sabır çekmesinmi yönetim, bu kadar duyarlı iş adamı, alınterlerini size pirim olarak veren beyler, stadı çağrılar üzerine doldurmuş olan taraftarlar, demesinde, bu kadar kötü kadro seçimine kim desin

YA SABIR…

Bugün bu kadar kötü oyundan sonra “Ya sabır” çekmesinmi yönetim, bu kadar duyarlı iş adamı, alınterlerini size pirim olarak veren beyler, stadı çağrılar üzerine doldurmuş olan taraftarlar, demesinde, bu kadar kötü kadro seçimine kim desin peki?

Düşenin dostu olmaz derlerya, öyle işte. Sen kötü olmayı gör, arkandan atılan sözcükler mavzer kurşunundan beter olur.

Her kafadan bir ses, eski sporcular, spor adamları, yazarlar, basın hatayı görebilir diyelim, ama normal taraftarların bile gördüğü “İbrahim Şahin ve Müslüm” olayına seksen dakika bakan gözlerin bu maçta kör olmuş olması lazım.

Orduspor Mersin ile oynuyor, rakibi, ama teknik kadro kusura bakmasın bu maça hiçbir yerden bakmamış ve planlı hazırlık yapmamış.

Her yönden çok kötü görüntü.

Bu takımı izleyen herkesin vereceği rapor aşağı yukarı aynı olur.

Adamların iki kanadındaki oyuncular harika, çabuk, orta alanı iyi top yapıyor, forveti ise maçta ben burdayım siz ne yapıyorsunuz diye golü ile mesajını veriyor.

İçerde tek yada çift forvet oynamak hocanın seçimi. Ama İbrahim tek forvet zarar veriyorsa yanına bir tane yıptatıcı oyuncuyu erken alırsın, bu kadar uzun süre niçin beklenirki?.

Felaketin şarkısı bu noktada yazıldı zaten. Elindeki kötüde olsa rakibi çözebilecek Muharrem ve Bilal varken, erkenden oyuna almıyorsan, beraberlik takımı havasında geri dörtlüne eziyet ediyorsan üç puanı rakip aldı diye hiç üzülmemen lazım.

Ordu’da kalan beş maçı almalıydık, rakip burdan puanlar kaçırmasına müsade etmemeliydik. Ama bu maçtan sonra elleri ile üç panı verenlerden hesabı kim soracak?

İş adamlarının gönülden verdiği pirimin hakkını sevenlerine vermeyen ayaklardan hesabı kim soracak?

Biz bu tip oyun anlayışı içinde kalır devam edersek, gitmeyi bırakın, yerden kalkmayı beceremeyiz. Ağzımıza konulan emeği çakallara yediren anlayışa kim inanır ki?

Suçlu yönetimmi, taraftar mı yoksa hocasının dediği yoldan gitmeye çalışan teknik kadromu?

Yoksa bunca olaya bakıpta “ya sabır” diyen bizlerin mi…?

En çok üzüldüğüm insanlar yönetimdeki bu işe inanmış olanlar. Aksi olursa onlar için yıkım olur, felaket olur.

Asla hata yapma lüksü olmayan bu takımın hedefide rotasıda belli.