SES SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM PROGRAMINDAN VAÇGEÇİLMELİDİR.

SES SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM PROGRAMINDAN VAÇGEÇİLMELİDİR.

Sonuç: işsizlik, yoksulluk ve yoksunlukta artış, eşitsizlikte derinleşme, sosyal güvence sağlık kapsamında her geçen gün artan daralma, hastane kapılarından dönen, hastane-hastane dolaşan hastalar, artan bebek ölümleri ve iş kazaları. Bütçe ve prim gelirl

SES ORDU SUBE BAŞKANI MECİT TANRIVERDİ;

 SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM PROGRAMINDAN VAZGEÇİLMELİDİR DEDİ.
Genel Sağlık Sigortası  ile sosyal güvenliğin tek çatı altında birleştirileceği ve tüm yurttaşların sosyal güvenceye kavuşacağı, sağlıkta finansman ile hizmet sunumunun birbirinden ayrılarak, Sigorta kurumu tarafından birinci basamakta aile hekimlerinden, ikinci-üçüncü basamakta ise kamu ve özel sağlık işletmelerinden hizmet satın alınarak herkese eşit-nitelikli sağlık hizmeti sunulacağı iddiası ile 1 Ekim 2008 tarihinde yeni bir dönem başlatmış oldu.

     Aynı  dönemde sevk sistemine son verildi, koruyucu sağlık hizmetleri terk edildi, tedavi edici sağlık hizmetlerine öncelik tanındı. Sağlıkta tüketim körüklendi. Kamu sağlık kurumları ticari işletme haline dönüştürülürken bütçeden kaynak aktarılmayarak, “Para kazanın, giderlerinizi de kendiniz karşılayın” denildi. Kadrolu personel alınmadığı için, taşeron yolu ile sağlık personeli işe alıp, giderlerini döner sermayeden karşılama zorunluluğu ile baş başa bırakılan kamu sağlık kurumları, haciz tehdidi ile karşı karşıya getirildi.  
 
Sonuç: işsizlik, yoksulluk ve yoksunlukta artış, eşitsizlikte derinleşme, sosyal güvence sağlık kapsamında her geçen gün artan daralma, hastane kapılarından dönen, hastane-hastane dolaşan hastalar, artan bebek ölümleri ve iş kazaları. Bütçe ve prim gelirlerinde gerileme, sağlık harcamalarında artış.  
 
Sağlık çalışanlarında mesleki, sosyal, ekonomik alanlarda hak kayıplarının, buna bağlı olarak endişenin artışı, çalışma süresinin uzaması, güvencesizlik. Çalışma barışının ve güvenin bozulması, huzursuzluk ve sağlık ortamında artan şiddet. Gelir ve statü kaybı.  
Sağlık hizmetleri krizde mi, yoksa teğet mi geçiyor?
 
 
Bakan Akdağ"a göre; “2007-2008 yıllarında % 52-53 civarındaki sağlık harcamalarımızı öz gelirlerimizle karşılayabiliyorduk. Ama bugün sağlık harcamalarının sadece % 43"ünü öz gelirlerimizle karşılayabiliyoruz. Bu bizde ciddi açık meydana getirdi. Fakat sektöre baktığımızda ciddi gelişme sağlamışlar. Mesela, ilaç sektörü 2002 yılından bugüne 4 katı büyümüş. Toplamda sağlık harcaması 9 milyar 900 milyondan 36 milyar 400 milyona çıkmış…

”Bugün de, IMF sağlık harcamalarının kısıtlanmasını ve sağlık hizmetlerinden alınan KDV"nin % 8"den, %18"e çıkarılmasını istiyor. Hükümet, sağlıkta tasarrufa gidileceğini, bunun için Genel Sağlık Sigortası primlerinin ve katkı paylarının artırılacağını açıkladı.

     Açıkça ortadadır ki Hükümet"in IMF ve Dünya Bankası dayatmasıyla gündeme getirdiği, yasalaştırmaya çalıştığı bu düzenlemeler, sağlıkta tekelleşme ve sağlıkta tasarruf tedbirlerine ilişkin uygulamalar hepimizin sağlık hakkını tehdit etmekte, ücretli çalışanlardan, serbest çalışanlara, taşeron sağlık çalışanlarından eczacılara, dişhekimlerinden veteriner hekimlere dek tüm sağlık çalışanlarının geleceğini ipotek altına almakta, özlük haklarını, ücretlerini geriletmekte, işgüvencesini, mesleki bağımsızlığı ortadan kaldırmaktadır.  
 
Hükümeti uyarıyoruz! İflas eden ve sağlığa zarar veren Sağlıkta Dönüşüm Programı"ndan vazgeçmeye çağırıyoruz.  
 
Giderleri bütçeden karşılanan, herkes için eşit-ücretsiz-nitelikli-ulaşılabilir-nitelikli ve kamusal bir sağlık hizmeti istiyoruz. Bu çerçevede acilen;  
 
- Mecliste bekleyen Kamu Hastane Birlikleri Yasa Tasarısı ve “Tam Gün” torba yasa tasarısı geri çekilmelidir.  
 
- Aile hekimliği uygulamasına son verilerek sağlık ocakları insan gücü ve araç gereç yönünden güçlendirilmeli ve sevk sistemi hayata geçirilmelidir.  
 
- Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası iptal edilmeli  
 
- Ücretlerimiz iyileştirilerek maaşlarımız hak ettiğimiz düzeye yükseltilmeli, güvenceli hale getirilmeli, ücretlerimiz mutlaka emekliliğimize yansımalı  
 
- Sağlık alanındaki her türlü özelleştirmeye son verilerek tüm sağlık emekçilerine iş güvencesi sağlanmalıdır.  
 
- Herkesin eşit-ücretsiz-nitelikli-ulaşılabilir sağlık hizmetinden yararlandırılmasının hak olarak tanınmasını, kısıtlamaların kaldırılmasını; hastanelerin ve diğer sağlık kurumlarının giderlerinin bütçeden karşılanmasını, kadrolu personel alınarak personel eksiğinin giderilmesini ve yeterli donanımın sağlanmasını talep ediyor, sağlık emekçilerinin çalışma ve yaşam koşullarının kötüleştiği yerde, iyi bir sağlık hizmeti olamayacağını hatırlatıyor; tüm emekçileri ve emek örgütlerini birlikte mücadeleye çağırıyoruz.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.