Yavuz KARAKOÇ
BEDEL Mİ ÖDÜYORSUNUZ YOKSA CEZA MI ÇEKİYORSUNUZ?
Memleket artık kokmaya başladı. Küçük adamların büyük laflarla hayatı özetlediği, koca koca koltuklara küçük küçük mabatlarını koyup ahkam kestiği bir distopyaya dönüştü artık.
Adam hırsız, yolsuz, soyguncu. Hapse girip, cezasını çekmiş. "Biz bedel ödedik" diyor. Türk işi, 5. sınıf mafya dizilerinin, kamyon arkası yazılarını bile gölgede bırakacak absürtlükteki replikleriyle iletişim kurmaya çalışıyor bir millet.
Ceza çekmek ile bedel ödemek arasındaki farkı izah edemeyecek sığlıkta hem de...
Hırsızlık yaparsan, yolsuzluk yaparsan,
banka soyarsan, vatandaşı, devleti dolandırırsan,
cinayet işlersen, insan yaralarsan ceza çekersin.
Edepsizliğin, terbiyesizliğin, ahlaksızlığın, kötülüğün bedeli olmaz, cezası olur.
Ha, kim mi bedel öder?
Doğru bildiği yoldan dönmeyen, ilkeleri olan, inançları olan bedel öder.
Bu bedel; işsizlik olur, karakol ve mahkeme kapılarında sürünmek olur, tutuklanmak olur, tecrit edilmek olur.
Vicdanını dinleyerek yaşayan insan
ceza çekmez, bedel öder.
Örneğin; Atatürkçü, cumhuriyetçi bir insan Türkiye'de bedel öder.
Ama yolsuzluğunu, kurnazlığını Atatürkçülükle örtmeye kalkan ceza çeker.
Tıpkı, günahlarını, hırsızlıklarını, yolsuzluklarını Tanrı'yla,
Kuran'la örtmeye kalkan siyasal İslamcılar gibi.
Şimdi bu bilgiler ışığında bir soru:
Sizce,
boğazına kadar pisliğe batmış herhangi bir AKP'li
yada CHP'li bir karpostal Atatürkçüsü bedel mi öder
yoksa ceza mı çeker?
YK-16/09/2025
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.