OrduKent Madaraları;

Halkın Sesi                                                                                                                 

Türk Siyasi hayatında, Prof. Numan Kurtulmuş başkanlığında yer alan çiçeği burnunda Halkın Sesi Partisi’nin (Has Parti) adı kurulduğu günden itibaren dikkat çekti ve tartışma konusu oldu.

Aydınlıkçılar olarak bilinen sol hareketin, 1980 öncesinde yayın organlarından birinin adının. “Halkın Sesi Dergisi” olmasından dolayı, Has Partinin solu çağrıştırdığı gibi tartışmalar partinin ilk kurulduğu günlerde gündeme gelmişti.

Çorbada tuzumuz bulunması hasebiyle “Halkın Sesi” adıyla ilgili bugüne kadar gündeme gelmemiş yeni bir bilgiyi de biz verelim. Şunu da baştan belirtelim ki vereceğimiz bilgiyle Has Parti arasında bir bağlantı kurmak gibi bir düşüncemiz asla yoktur.

“OrduKent Madaraları” adlı yazılarımızı daha önce takip edenler de bilirler ki, amacımız gündeme farklı pencerelerden bakmak ve tekrar bilgilerden ziyade yeni bilgileri okuyucularımızla paylaşmaktır.

Şimdi gelelim “Halkın Sesi”ne…

Birinci Dünya Savaşı yıllarında İstanbul’da Ermeni Taşnak örgütü yanlısı yayın yapan Ermenice bir gazete çıkarılmaktaydı. Yazı işleri sorumluluğunu Tigran Zaven adlı birinin yaptığı bu gazetenin adı ise Joghovurdi Dzaynı (Halkın Sesi) idi.

Joghovurdi Dzaynı (Halkın Sesi) gazetesi günümüzde sözde Ermeni Soykırımı tezlerini savunanlar tarafından kaynak olarak kullanılmaktadır.  

CHP ve Çarşaf                                                                                                                 

Son günlerde ”çarşaf” CHP’nin gündemine oturmuş vaziyette. Önce çarşafa takılan parti rozeti şimdi de çarşaf listeyle uğraşıyor CHP.

Acizane uyaralım.

CHP, bu çarşaf işlerinin sonucunda laikliğe karşı odak olmak suçlamasıyla karşı karşıya gelebilir.

Olmaz demeyin. Bunlar bu ülkede olağan şeyler.

1950’li yıllarda sosyalist hareketin önde gelen isimlerinden Hikmet Kıvılcımlı kurduğu partinin seçim mitinglerinde hadis ve ayetlerle propaganda yapmaktaydı.

Ve sonucunda Komünist Hikmet Kıvılcımlı kendisini mahkeme karşısında buldu. Üstelik devletin esaslarını dini temellere dayandırmak v.s suçlamasıyla yani o zamanın 163. maddesinden dava açılmıştı..

Bizden hatırlatması….. 

Tarife                                                                                      

Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsünde Egemen Bağış’a yumurta atarak “Siyah renkli ceketinin sol kısmını kirleten” öğrenci için 2 yıl 4 aya kadar hapis cezası istenmektedir. Üstelik Egemen Bağış, yumurtacı öğrenciyi affetmeyeceğini belirtmiştir.

Biz de bu durumda yumurta atma sonucunda ortaya çıkacak tarifeyi öğrenmiş olduk.

Mesela;

Atılan yumurta mağdurun ceketinin sol koluna denk gelirse: 2 yıl 4 ay

Sağ  koluna denk gelirse; 2 yıl 5 ay (sağ kol biraz farklı)

Her iki koluna denk gelirse: 3 yıl

Kafaya denk gelirse: Tarifesi yumurtanın sarısına göre oluşturulur.

Not: Atılan yumurtalar eğer Unakıtan marka ise tarifelerde yarı yarıya indirime gidilir.