Yuva yıkanın yuvası olmaz
Bildiğiniz gibi bu Perşembe günü Ankaradaki Ordulular Kültür ve Kalkınma Vakfı lokalini polisler bastı. Amaç,mahkeme kararı olup olmadığına bakılmaksızın ve hiçbir hukuki dayanağı olmayan Ordu Valiliğinin yazısına istinaden, mülkiyeti Ordu İl Özel İdares
YUVA YIKANIN YUVASI OLMAZ
Bildiğiniz gibi bu Perşembe günü Ankara"daki Ordulular Kültür ve Kalkınma Vakfı lokalini polisler bastı.
Amaç,mahkeme kararı olup olmadığına bakılmaksızın ve hiçbir hukuki dayanağı olmayan Ordu Valiliğinin yazısına istinaden, mülkiyeti Ordu İl Özel İdaresine ait olan binadan,onur kırıcı bir şekilde vakfı kapı dışarı atmak.
Ankara"da ele güne karşı, Orduluların onurunu rencide edici bu olayın müsebbiplerini kamu oyunun vicdanına havale ediyorum.
Bu cumartesi günü vakıf yöneticileri ve üyeleri tarafından vakıf lokalinde , bu konu ve vakfın neler yapması hakkında istişare toplantısı yapıldı.
Toplantıya katılanlardan eski kontenjan senatörü ve gazeteci Hüsamettin Çelebi , 1960 lı yıllarda Ordu Yüksek Tahsil Cemiyetinin Işıklar Caddesinde kiraladığı bir yurdunun olduğunu bu gün vakıf binasının bulunduğu arsayı ise kendisinin Ordu Yüksek Tahsil Cemiyeti Başkanı olduğu o yıllarda, Ankara Belediyesinden Ordulu öğrencilere yurt yapmak amacıyla aldıklarını; bedelinin ise, yaptıkları gecelerde elde ettikleri gelirler ve bağışlarla karşıladıklarını belirtti.
Çelebi, öğrenci olayların başladığı yıllarda yurtta kalan öğrenci sayısını azalması nedeniyle, bina sahibine olan kira borcuna karşılık bu arsanın haciz edilmesini önlemek için Ordu Özel İdaresine Yurt Yapılması kaydıyla bedelsiz olarak satıldığını ancak, satış işleminin gerçekleşmesini sağlamak amacıyla 35.000.- TL itibari bir satış bedeli gösterilmiş olduğunu ve hiç para alınmadığını da ayrıca vurguladı.
Daha sonra konuşan Afet İşleri emekli genel müdür yardımcısı Taylan Ataoğlu da, Çelebinin söylediklerini teyit ederek kendisinin vakıf başkanı olduğu dönemde, zamanın Ordu Valisi Utku Acun"la bu arsaya kız ve erkek öğrenci yurtları ile vakıf lokali yapmak için bir proje tasarladıklarını ancak , daha sonra bu arsanın, sözleşmedeki yurt yapılması kaydının tapuya şerh edilmemesinden dolayı Özel İdare tarafından müteahhite kat karşılığı verildiğini belirtti.
Vakıf Başkanı Oktay Kaptan ise, konuyu Enerji Bakanı Hilmi Güler, milletvekili Enver Yılmaz ve Ordu Valisi Ali Kaban"la ayrı ayrı görüşerek olumlu sinyaller aldığını hatta Bakan Güler"in, Bugünkü hükümette iki Ordulu bakanın bulunduğu bir dönemde bu konunun sorun olması yakışık almaz dediğini ancak daha sonra yapılan bir konuşmada ise, bu dediklerini hatırlamadığını ve konu ile ilgili yerel basında çıkan haber ve yorumlarından da rahatsızlık duydukların belirttiğini söyledi.
Toplantıya katılan üyeler ise tepkilerini dile getirirken Genel-İş Sendikası Başkanı Nihat Yurdakul, Ordu Valisinin Gerçek Gazetesinde yayımlanan,
Asıl olan Ordu Vilayeti sınırları içersinde yaşayan yediyüzbin üzerindeki vatandaşımızın öncelikleri olduğu;kişilerin şahsi menfaati ve keyfinin önde gelemeyeceği keyfiyeti göz önünde bulundurularak yapılan işlemin Ordu"nun lehine olduğu aşikardır. Şeklindeki beyanatına değinerek, Ordululara hizmet amacıyla kurulmuş olan ve vakıf senedinde, yıllık gelirinin % 80"ini amaçları doğrultusunda harcaması belirlenmiş olan vakfın, her hangi bir şahıs gibi yorumlanmasının bir vakıf üyesi olarak kendisini rencide ettiğini belirtti.
Basında çıkan, Bakan beyin şikayetçi olduğu yorumlar, genelde benim tarafından yapıldığından, bu konuda söz alarak yorumlarımda, vakıf binasının sahibi Ordu İl Özel İdaresi tarafından satılmasının yasal olarak herhangi bir sakıncası olmadığını ancak,bu binanın Özel İdareye ne şekilde intikal ettiği araştırıldığından vicdanen etik olmadığını anlatmaya çalıştığımı vurguladım,.
Elli metre ilerimizde Sivaslılar, bizle birlikte aldıkları arsalarına yaptıkları erkek öğrenci yurduna ilaveten kız öğrenci yurdu ve Sivas Kültür Merkezi yaparken, Artvinliler Vakfı Artvin Evini temelini atarken, Ankara"daki memur,emekli,işçi gibi orta halli Ordulu vatandaşların birbiriyle tanışıp sohbet ettiği, restoranında; başta yağlı olmak üzere yöresel yemekleri tadarak özlem giderdiği bu vakfın binasının, bir takım bahanelerle satılmasının anlamsız olduğunu dile getirmemden niye bu kadar rahatsızlık duyuluyor anlamış değilim.
Bakanlarımızdan Sayın Ertuğrul Günay ve Sayın Hilmi Güler benimle hemen hemen
aynı kuşaktan olup, her ikisi de çok değerli ve tanıdığım kadarıyla memleketimiz Ordu"ya gönülden bağlı kişilerdir.
Sayın, Günay, mağdur olduğu günlerde hemşerilerine son derece yakınlık gösterse de mamur ve mağrur olduğu günlerde bu yakınlığı pek göstermemektedir. Ancak Sayın Güler, her zaman tevazu sahibi olup yükseltikce alçak gönüllü olmayı şiar edinmiş bir kişidir.
Bu bakımdan ben her ikisine de Ordu"ya olan duyarsızlıkları konusunda eleştiri yöneltsem bile hiçbir zaman saygıda kusur etmemeye gayret gösteririm,
Ordu İli Kültür ve Kalkınma Vakfının yöneticileri ve üyeleri farklı siyasi görüşteki kişiler olup vakfın, Ordululara hizmet dışında herhangi bir siyasi amacı yoktur.
Bu durum, AK Partinin Ordu"daki mensuplarını rahatsız ediyor ve bu nedenle vakfın varlığına kastediyorlarsa onlara Başbakanımız Sayın Erdoğan"ın, 22 Temmuz seçimlerinde parti genel merkezinin balkonundan halkımıza hitap ederken söylediği, Biz,sadece bize oy verenleri değil bütün halkımızı kucaklayacağız sözlerini hatırlatmak isterim.
Vakıf biz Ankara"daki Orduluların yuvasıdır, Bu yuvayı yıkmaya çalışmak kimseye bir şey kazandırmaz.
Yıkıcı değil yapıcı olalım ki, eserlerimizle anılalım !
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.