Yetiştirme Yurdu'ndan Olimpiyatlara
Halterde bayanlarda gümüş madalya getiren Sibel Özkan, "Türkiye'ye altın madalya kazandıramadığım için özür diliyorum" dedi.
Halterde bayanlarda gümüş madalya getiren Sibel Özkan, "Türkiye'ye altın madalya kazandıramadığım için özür diliyorum" dedi.
İŞTE OLİMPİYATTAN SİBEL ÖZKAN KARELERİ
Konya'da yetiştirme yurdunda büyüyen ve Türkiye'ye ilk madalyasını kazandıran 20 yaşındaki Özkan, koparmada 88, silkmede 111 ve toplamda 199 kiloluk derecesiyle ikinci oldu.
Aynı kiloda yarışan Atina Olimpiyat Şampiyonu Nurcan Taylan ise koparmada 3 kez başarısız olarak sıfır çekti. Çinli Chen Xiexe'nin ise koparmada 95, silkmede 117 ve toplamda 212 kiloyu kaldırarak hem olimpiyat şampiyonu oldu hem de Nurcan Taylan'a ait olan 211 kiloluk olimpiyat rekorunu geliştirdi.
Madalya töreninin ardından açıklamalarda bulunan Sibel Özkan, mutlu olduğunu ifade ederek, "Antrenmanda toplamda 218 kaldırmıştım. Burada daha iyi derece yapabilirdim.
Kendimden emin değildim. Özellikle silkmede konsantrasyon eksikliği yaşadım. Türk halkından özür diliyorum. Son anda biraz gevşeklik oldu. Eğer silkmede ilk hakkımda başarılı olsaydım, derecem daha iyi olabilirdi" dedi.
Özkan, Nurcan Taylan'ın durumunun sorulması üzerine, "Ben burada kendi yarışmamla ilgilendim. Son ana kadar Çinli ve Taili'nin hiç bir yarışmasını izlemedim. Nurcan'ın yarışması konusunda bilgim yok. Çünkü izlemedim. Daha iyi şeyler yapmasını beklerdim. Fakat ben kendi yarışmamla ilgilendim" diye konuştu.
Halter Federasyonu Başkanı Hasan Akkuş ise, olimpiyatın başlangıcında Türkiye'nin yeni bir yıldız kazandığını kaydederek, "Sibel çok genç bir sporcu. Umuyorum Sibel 2009 yılında Çinliyi geçecektir" diye konuştu.
Akkuş, Nurcan'la ilgili soruları ise şöyle cevaplandırdı: "Biz sakat bir sporcuyu yarışmaya getiremeyiz.
Yaklaşık 3 hafta önce bir sorunu oluştu. MR'ları çekildi. Kontrolleri yapıldı. Psikologlar sürekli kampa geliyordu. GATA'da ağrı tedavisi gördü. Ortak kanaat olarak buraya gelmesinde engel bir durum yoktu.
Son müsabakaya gelmeden birkaç gün önce antrenmanı çok kötüydü. Tekrar toplandık. Kendisine , "yarışamayacak durumdaysan oraya gidip de yarışmadan geri dönmen bizim açımızdan çok büyük kayıp olur"
dedim.
Doktorların görüşünü sordum. Psikolog da vardı. Kendisi bana söz verdi. Yarışacağını söyledi. Ben de kendisine, "mücadele edersen ben ancak kabul ederim" dedim.
Ertesi günkü antrenmanı da tatmin ediciydi. Ama maalesef yarıştığı konusunda bir düşüncem yok. Şunu açıkça söylüyorum, "zannediyorum bir olimpiyat şampiyonunun geçilemeyeceği gibi bir takıntı oluştu.
Yarışarak geçilmektense yarışmadan geçilmeyi tercih etti. Nurcan'ın yarışması kötüydü. Ama Sibel'in başarısı bunun gölgesinde kalmasın"
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.