Yalaka ve güvensiz toplumun, yalaka olamayan yüksek özgüvenli başbakanın
Sevgi ve Dayanışma Partisi Genel Başkanı Yavuz Uysallı son günlerde düzenlenen terör saldırıları...
Sevgi ve Dayanışma Partisi Genel Başkanı Yavuz Uysallı son günlerde düzenlenen terör saldırıları, verilen şehitler ve hükümetin tutumları ile ilgili yaptığı açıklamada "Ülkeyi idare ettiğini sahte ekonomik tablolarla ve ihtiyaç sahiplerinin önlerine 1 koli gıda malzemesi, 3 torba kömür atarak ispatlamaya çalışan AKP İktidarı ve başbakan, başarısızlığın ve suçüstünde yakalanma psikolojisi ile önüne gelene saldırmakta ve insanları özgüvensiz ve yalaka olmakla suçlamaktadır" dedi.
Uysallı yaptığı açıklamanın devamında:
Devam eden gelen sosyal, hukuksal, ekonomik, siyasal her türden olumsuzlukların çöküntüleri ülkemizi kasıp kavururken, buruk bayramı acıların bayramına dönüştüren terör saldırısı, Aktütün"de 17 canımızı koparıp sineleri pare pare ederken, gözü dönmüş eşirra takımı hemen ardından Diyarbakır"da 5, Çukurca Kavaklı"da 5 canımızı daha şehit etmiştir.
Pülümür"de 2 vatandaşı kaçırmış, dahası dünyanın sayılı ordusu! Olarak lanse edilen, yegane gurur odağımız silahlı kuvvetlerimizin arasından sıyrılıp, hasta askerleri taşıyan otobüste 7 askeri yaralayıp, Gazi Tepe karakoluna ağır silahlarla saldıran teröristler, Pülümür"de 2 vatandaşı kaçırmış ve 8,5 kilo patlayıcı madde yükü ile elini kolunu sallayarak İstanbul"a kadar gelebilmiştir.
Bu kara tablo, Aktütün saldırısı arkasından tüm gücü ile çatışma bölgelerinde faaliyet gösteren askeri birliklerin kontrol altında tuttuğu! Bölgelerde, son haftada yaşanmıştır. Bu işte bir yanlışlık vardır. Birileri bu anlaşılması ve kabul edilmesi zor olguların, kötümserliğin yaralarını kanatarak silahlı kuvvetleri küçük, devleti zayıf düşürmeye ve Türk Milletinin moralini bozmaya çalışmaktadır.
Ülkeyi idare ettiğini sahte ekonomik tablolarla ve ihtiyaç sahiplerinin önlerine 1 koli gıda malzemesi, 3 torba kömür atarak ispatlamaya çalışan AKP İktidarı ve başbakan, başarısızlığın ve suçüstünde yakalanma psikolojisi ile önüne gelene saldırmakta ve insanları özgüvensiz ve yalaka olmakla suçlamaktadır.
Deniz Feneri, Dişli, Dengir Mir Mehmet, arsa, gemi, şeker, mısır, tavuk, yumurta! Yolsuzlukları ile yandaşlarına rant sağlama iddiaları ve benzer onlarca, yüzlerce olumsuzlukların odağındaki AKP ve başbakanın, yalaka toplum söylemi ile kendi silahı ile kendini vurmuştur.
Evet, başbakanın bu tespitinde hiç yanlış yoktur. Ancak, günü alalama adına bitevi bir şeyler söyleme ihtiyacı ona, kendi iktidarının yaptıklarını (ayıbını) ifşa etme gibi bir yanlışı yaptırmıştır. 2009 senesinde TTK ve TKİ aracılığı ile sadece kömür dağıtımı için bütçeye 1.103.000.000.-YTL konmuş, toplumun başbakanın buyurduğu gibi kalması teşvik edilmiştir.
Evet, bu ve benzer ayıplar ayırımsız, özgüvensiz ve yalaka! Türk Halkınındır. Ordusu, sivili, kökeni, dini ne olursa olsun diye başlayan bir millet tarifi içinde bu ayıbın sorumlularını derecelendirebiliriz ancak ayıptan kurtulamayız. Çünkü Türk Ulusu demokratik, sosyal ve hukuk devleti ile yönetilen bir cumhuriyettir.
Bu devletin ve cumhuriyetin vatandaşları seçtikleri veya seçtiklerini sandıkları yöneticilerin vatanın selametine, bütünlüğüne, milletin canına, malına karşı yapılan olaylardan ve olgulardan müteselsil sorumludur. Yoktan var edilen, ataların armağanı bir ülkenin yönetimine halkın seçimi ile geliniyorsa ve bu seçim hasbelkader veya çeşitli yanlış güdülemelerle de kazanılmış olsa seçici unsur, millettir. Halktır.
AKP"nin layık gördüğü onlar, bizler ayrımcılığı doğrultusunda geliştirilen despotik yönetim biçimi ile ve başbakanın yüce değerlendirmeleri ile özgüvensiz ve yalakalığa layık görülen bu biçare toplum, aynı zamanda hiçbir milletin literatüründe veya düşüncesinde olamayacak bir ulviyetle eline, güveye girecek damat veya kurbanlık koyun gibi kına yakılarak, düğün dernek, canın vatana helal olsun salavatlaması ile ömrünün ilkbaharında fisebillah vatan görevine, asker ocağına gönderdiği, gitmeyeni adam saymadığı için aynı zamanda aptal bir toplumdur?
Türk toplumunun evlatları, ihmal veya sağduyusuz, öngörüsüz yönetimler yüzünden sapır sapır toprağa düşüp şehit olduğunda arkasından, şehitler ölmez, vatan bölünmez. Kanları yerde kalmayacak. Belleri kırıldı diye günü ve durumu kurtarmaya, halkı uyutmaya yönelik anlamsız laflarla aldatılmayı bu değersizliklerinden dolayımı hak ediyorlar?
Düne kadar 3-5 baldırı çıplak olarak hafife alınan terör örgütünün, ağababalarının kucağında 30-40 bin cana, 100 milyarlarca dolara mal olan, ülkemizin (toplumun) geleceğinin temel taşları, anaların babaların ve hepimizin gözdeleri, gençleri, yönetim zaafları, tedbirsizlik, ihmal veya benzer sebeplerle toprağa düşüyor ve ölüyorlarsa bunun ucu neye varacaksa varsın hesap sordukları için mi yalaka oluyorlar?
Bölünmez denilen vatanımızın, gafletiniz ve gafletimiz devam ettiği için, öncelikle içimizdeki şeytanlar, hainler, işbirlikçiler ve yöneticiler ile her türden desteği veren dış güçler tarafından, BOP ve benzer projelerle kırılma, parçalanma, bölünme kulvarlarına sokulduğunun bilincine varmak ama gereğini yapamamak, başbakanın takdir ettiği, hatta daha ağır sıfatları, kendilerini de ilzam etmek kaydı ile tüm Türk Milletine isnat ettirilecek kaçınılmaz bir sonuç olarak kabul edilebilir. Bunu fazlası ile hak ediyoruz
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.