CHP Ordu Milletvekili Rahmi GÜNER, Tarım Bakanı Sayın Dr. Mehmet Mehdi EKER ve Bayındırlık ve İskan Bakanı Sayın Faruk Nafız ÖZAK tarafından yanıtlamasını istediği iki ayrı soru önergesini meclise verdi.

   Ordulu vekil Güner'in meclise verdiği soru önergeleri şu şekilde:

"Aşağıdaki sorularımın Tarım Bakanı Sayın Dr. Mehmet Mehdi EKER tarafından yazılı olarak yanıtlanması hususunu bilgilerinize arz ederim. 

Ordu da 2004 yılının Nisan ayında gerçekleşen don afeti yaklaşık 71 bin Fındık üreticimizi mağdur etmişti ve henüz bu don olayının yarattığı mağduriyet gideril(e)memişken, bu yılın ocak ayında yaşanan don olayıyla da birçok üreticimizin mağdur olduğu iddiası kamuoyunu meşgul etmektedir. Buna ilişkin olarak;


1. 2004 yılında meydana gelen don olayından ötürü üreticilere ödenmesi gereken toplam tutar ne kadar dır? Üzerinden 3 yıl geçmiş olmasına rağmen toplam zararın sadece %15"inin karşılandığı ifade edilmekte geri kalan %85"lik kısmın ödemesini ne zaman yapmayı düşünüyorsunuz? Ödemelerin bu kadar gecikmesini nasıl açıklıyorsunuz?


2. Bölge üreticilerinin ürünlerini sigortalatmaya başlamasına rağmen, 2008 yılında görülen dal kurumalarının risk olarak görülememesi dolayısıyla teminat kapsamında olmaması nedeniyle zararlarının karşılanıp karşılanmayacağını merak etmektedirler. Ürünleri zarar gören kaç üretici bulunmaktadır? Bu üreticilerin zararlarının karşılanması için bakanlığınız bünyesinde bir çalışma yürütülmekte midir?


3. Fındık dallarında görülen kuruma sonrası yaklaşık 5 ila 6 yıl arasında zarar gören bahçelerden ürün alınamayacağı iddia edilmektedir ki bu doğru ise bu çiftçilerimizin uğradığı zararın boyutu ortadadır. Bu bağlamada gerek bu üreticilerin kamuya olan borçlarının gerekse kredi borçlarının faiz sarmalından kurtarılarak ötelenmesi gibi bir çalışmanız var mıdır? Şayet yok ise böyle bir çalışma yapmayı düşünüyor musunuz?


4. Söz konusu üreticilerin 2090 sayılı yasa kapsamında zararlarının karşılanmasına dönük bir çalışma yapılmakta mıdır? Siz 2090 sayılı yasanın bu üreticilere uygulanabileceğini düşünüyor musunuz? 2090 sayılı yasanın 2. maddesinin zarar gören üreticiye devletin yardım yapmasını olanaksızlaştırmak için hazırlanıp hazırlanmadığı hakkında ne düşünüyorsunuz? "

Aşağıdaki sorularımın Bayındırlık ve İskan Bakanı Sayın Faruk Nafız ÖZAK tarafından yazılı olarak yanıtlanması hususunu bilgilerinize arz ederim. 

Bakanlığınızca 3621/3830 sayılı Kıyı Kanunun 9. Maddesi uyarınca 29.11.1994 tarihinde onanan Kıyı Kenar Çizgisinin; Kumbaşı Mahallesi, Turnasuyu ve Akçatepe Köylerindeki yurttaşlarımız (yeni adıyla Cumhuriyet Mahallesi) 18M-Ib, 18M-IIa, 18M-IIb, 18N-Ia halihazır paftalarında belirtilen Kıyı Kenar Çizgisinin iptali için Ordu İli İdare Mahkemesine açtıkları 43 davanın sonucunda 80 adet parselde Kıyı Kenar Çizgisi 2000 yılında iptal edilmiştir.

     Valilik Kıyı Kenar Çizgisi Tespit Komisyonunca davalı parsellere ilişkin Kıyı Kenar Çizgisi tespitini yapmış ve Bakanlığınıza göndermiştir. 18.02.2008 tarihinde Komisyonca tespit edilen Kıyı Kenar Çizgisi Bakanlıkça onanmıştır. Buna ilişkin olarak; 

     1. İptal edilen söz konusu paftalardan geçen Kıyı Kenar Çizgisi ile ilgili olarak Komisyonca yeni oluşturulan Kıyı Kenar Çizgisi onay için Bakanlığınıza hangi tarihte gönderilmiştir? 

     2. İlgili Mahkeme kararlarından 8 yıl sonra yeni Kıyı Kenar Çizgisi onanmış olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu gecikmeden ötürü Belediyenin imar uygulaması yapamaması vatandaşların mağdur olmasına neden olmuştur, bunu doğru buluyor musunuz onay işlemi neden bu kadar geç gerçekleşmiştir? 

     3. 29.11.1994 tarihinde onaylanan Kıyı Kenar Çizgisinin hatalı tespit edilmiş olduğu mahkeme kararıyla sabit hale gelmiş olup, yeni Kıyı Kenar Çizgisi iptal edilen 80 parselde, kara yönünde kaydırılarak geçirilmiş buda Kıyı Kenar Çizgisinin bütünlüğünü bozmuştur. Bitişik iki parselde sürekliliği olmayan iki farklı çizgi oluşmuştur. Bu durum imar uygulamasının zorlaşması sonucunu doğurmamış mıdır? Bu sorunu ortadan kaldırmak amacıyla Kıyı Kenar Çizgisinin bütünlüğünü sağlayacak bir düzenleme yapmayı düşünüyor musunuz? Yoksa diğer parsellerle ilgili işlem tesis etmeden önce onlarında mahkeme kararları yoluyla iptal mekanizmasını işletmesini mi bekleyeceksiniz? 

     4. Yüzlerce yurttaşımızın mahkemeleri meşgul etmesini önlemek amacıyla bu yanlışlığı (Kıyı Kenar Çizgisi) idari yoldan düzelterek ülke kaynaklarının daha verimli kullanılmasını sağlamayı düşünüyor musunuz? "