Vali sicil amirimiz mi?
Vali Kaban Ordu daki medyanın "sessiz ve beklemedeki tavrını" yanlış yorumlamamalı. Vali Kaban "Ordu'da yeni olduğu ve konulara yeterince vakıf olamadığı" için medya ona toleranslı davranıyor.
Vali Kaban Ordu daki medyanın "sessiz ve beklemedeki tavrını" yanlış yorumlamamalı. Bizim kanaatimizce Vali Kaban "Ordu'da yeni olduğu ve konulara yeterince vakıf olamadığı" için, medya ona toleranslı davranıyor.
Sayın Vali çevresindeki dostlarının eksik tespitlerine itibar ederken, medyanın ısrarla gündemde tutmaya çalıştığı konulara da itibar etmeli ve dikkate almalıdır.
Zira medya, gündeme taşıdığı konuları kendi için değil, kamu çıkarını gözettiği için takip etmektedir.
Vali Kaban Ordu medyasının "sicil amiri, ita amiri değil, okuyucusudur."
Vali Kaban, aşağıda aktardığımız açıklamanın son bölümünde: "Burada ısrarla üzerinde durulması gereken asıl konu ise; Demokrasilerde halkın seçtiklerinin her tür önyargı ve kanaatin üzerinde bir yerinin olduğunun bilinmesidir.
Ordu halkının seçtiği ve karar almak üzere gönderdiği insanların İl Genel Meclisi olarak aldıkları kararları hiçe sayanların başta demokrasi olmak üzere Cumhuriyetin erdemlerinden nasibi yoktur.
Hiç kimsenin kendi şahsi yorumunu halkın seçtiklerinin üzerinde gibi göstermesi mümkün olmadığı gibi; eğer mevcut kararları değiştirmek isterlerse halka gidip, seçimlerde yeterli çoğunluğu sağlayıp değişiklik yapabilirler.
Bunun dışındaki her tür çaba biz bağırırız istediğimizi elde ederiz mantığıdır. Bunun da demokrasilerde yeri yoktur."diyor.
Ordu Medyasının Yasalar karşısında suçu sabit eylemleri var ise, savcılar ve yargıçlar görevlerini zaten yerine getirir.
Her zaman Ordu Medyası olarak, bağımsız yargıya hem güvenir, hem de sığınırız.
Sayın Vali bir şeyi gözden uzak tutmamalı. Seçtiğimiz insanlarında "yanlış yapabileceğini, eksik davranabileceğini" bilmekteyiz.
Bu gün Başbakanların, Bakanların ve Milletvekillerinin halk tarafından seçildiklerini, buna rağmen medyaca, hem eleştirildiklerine, hem de bazı durumlarda, bağımsız mahkemelerce yargılandıklarına, beraat ya da mahkum olduklarına şahit oluyoruz.
Sayın Vali, gazetecilerin "halka gidip seçilmek" gibi bir kaygılarının olmadığını bilmelidir. Çünkü gazeteciler, gazetelerinde ki haberleri olan olaylardan, ya da aktarılan bilgilerden kamuoyuna yansıtırlar.
Gazeteciler siyasi parti değildir ki "seçime girip yeterli çoğunluğu sağlasınlar." Onlar, bağırır, çağırırılar kamu adına, yine kamuyu bilgilendirmeye çalışırlar.
Sayın Valinin "bir kısım medya" diye tabir edebileceğimiz örnekleri olabilir.
Her mesleğin bu tür olumsuz örnekleri bulunur. Bunu bütün medyaya mal edemeyiz.
Vali Kaban yaptığı bu açıklamada medyayı yanlış hedef olarak gündemine almıştır.
Akıl vermek haddimizde değil ama Sayın Valiye önerimiz; hedef tahtasına Medyayı değil, Orduluların Vakfına musallat olanları almalı.
Ve Sayın Validen umuyoruz ki, maksadını aşan bu sözleri nedeniyle konuya açıklık getiren, ayrı bir açıklama yapma ihtiyacını duymalıdır.
Sayın Valinin "Çevre ve bazı konulardaki halkın menfaatlerini koruyan uygulamalarını bizde bir medya kuruluşu olarak doğru buluyor ve bu konulardaki hassas tavrının neden Orduluların Ankaradaki "sığınmaevine " gösterilmediğini de anlayamıyoruz.
Vali Kaban'a Hatırlatmakta yarar görüyoruz; bağımsız olmayan medyanın Vali de dahil, hiç kimseye, hiçbir kuruma, kente ve de ülkeye faydası olamaz.
OrduKent
Vali Kaban"ın açıklamasını olduğu gibi yayınlıyoruz.
"Mülkiyeti İl Özel İdaresine ait Ordu İli Kültür ve Kalkınma Vakfı tarafından kullanılmakta olan kat mülkiyetli binanın boşaltılması ile ilgili olarak basın-yayın kuruluşlarımızda yer alan ve edep sınırlarını aşan haberlere, yapılan yorum ve haksız değerlendirmelere ve konunun dar bir siyasallaştırmaya tabi tutulmasına karşı, kamuoyunu doğru bilgilendirmek amacıyla bu açıklamanın yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur.
Çankaya Belediyesi tarafından Ordu İli Yüksek Öğrenim Kalkınma Derneği Ankara Şubesine verilen söz konusu arsayı Ordu İli Özel İdaresi 1968 yılında 33.500 TL"ye satın almıştır. Kat Karşılığı ihalesi yapılmış olan binanın inşaata başlanılması aşamasında 20.000.000 TL., binanın inşaatının bitirilmesinde 20.000.000 TL. olmak üzere toplam 40.000.000 TL. Ordu İl Özel idaresi bütçesinden ödenmiştir.
1992 yılından bu güne Ordu İli Kültür ve Kalkınma Vakfına sembolik bir bedelle kiralanması yapılan bina, üçüncü kişilere günün şartlarını gösteren kira bedelleri ile kiralanmış ve gelirleri vakıf tarafından kullanılmıştır.
Ancak, 1992 tarihinden bu güne bu şekilde devam eden uygulama İl Özel İdare Yasasının değişikliğe uğrayarak 5302 Sayılı Özel İdare Yasasının uygulanmasına başlaması ile mülkiyeti İl Özel İdaresine ait olan gayrimenkullerin denetimi ve yönetiminin İl Genel Meclisi bünyesinde oluşturulan AR-GE komisyonu ve yeni yasa gereğince oluşturulan denetim komisyonları ile idareyi denetleyen mülkiye müfettişlerince incelenmesi neticesinde; İdarenin gayrimenkullerinden elde edilen kira bedellerinin çok düşük olduğundan gelir kaybına uğradığı rapor edilmiştir.
2004 yılında kira süresi sona eren ve İl Encümeni kararıyla 3 yıllığına tekrar kiralanmasına ve kira bedelinin her yıl zamanı geldiğinde değerlendirilmesine karar verilmiştir.
Ordu Kültür ve Kalkınma Vakfına 2.yıl kira bedeli zamanı geldiğinde 2005 yılı kira döneminde mevcut kira bedelinin gerçek piyasa değerinin altında olan yeni bir kira bedeli bildirilmiş olmasına rağmen Vakıf yönetimince kira bedeline itiraz edilerek kendi kararlarına göre kira bedeli belirlenmiştir.
Ordu Kültür ve Kalkınma Vakfının kullanımında bulunan ve 01.05.2007 tarihinde kira süresi sona eren binanın İl Genel Meclisinin 07.02.2008 tarih ve 2008/28 sayılı kararı ve 02.07.2008 tarih ve 90 sayılı kararları gereğince satılmasına karar verilmiştir. Binanın tahliye edilmesi 19.02.2008 tarih ve 1360 sayılı, 25.07.2008 tarih ve 6803 sayılı, 08.09.2008 tarihli fax emri tebliğ edilmiş olmasına rağmen tahliye işlemi yapılmamıştır.
Adı geçen taşınmazların tahliye işlemleri, 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunun 7. maddesi ve Devlete Ait Mal Satış Trampa Kiraya Verme Mülkiyetin Gayri Hak Tesisi Ecrimisil ve Tahliye Yönetmeliği hükümlerine göre yürütülmektedir. 2886 Sayılı Devlet İhale Kanununun 75. maddesinde işgal edilen taşınmaz mal idarenin talebi üzerine bulunduğu yer mülkiye amirince en geç 15 gün içinde tahliye ettirilerek idareye teslim edilir.denilmektedir.
Ankara Valiliği ile yapılan yazışmalar sonucunda 23.10.2008 tarihinde Çankaya İlçesi Tınaztepe Mahallesi Libya Caddesinde bulunan binanın tahliye işleminin gerçekleştirilmesine esas işleme başlanılmış ancak Ordu Kültür ve Kalkınma Vakfı tarafından bir çok defalar tahliyesi istenen binanın tebligatlar vakıfça alınmasına rağmen büyük bir aymazlıkla üçüncü şahıslara tekrar kiralanmış olduğu görülmüş ve yasa gereğince 15 günlük süre verilerek Vakıf yönetimine ve ilgili kiracılara tebligat yapılmıştır. Ankara Valiliğince 2886 Sayılı Devlet İhale Kanununun 75. maddesine göre tahliye işlemi süresi içerisinde yürütülecektir.
Burada ısrarla üzerinde durulması gereken asıl konu ise; Demokrasilerde halkın seçtiklerinin her tür önyargı ve kanaatin üzerinde bir yerinin olduğunun bilinmesidir.
Ordu halkının seçtiği ve karar almak üzere gönderdiği insanların İl Genel Meclisi olarak aldıkları kararları hiçe sayanların başta demokrasi olmak üzere Cumhuriyetin erdemlerinden nasibi yoktur.
Hiç kimsenin kendi şahsi yorumunu halkın seçtiklerinin üzerinde gibi göstermesi mümkün olmadığı gibi; eğer mevcut kararları değiştirmek isterlerse halka gidip, seçimlerde yeterli çoğunluğu sağlayıp değişiklik yapabilirler. Bunun dışındaki her tür çaba biz bağırırız istediğimizi elde ederiz mantığıdır. Bunun da demokrasilerde yeri yoktur. Kamuoyunun bilgisine sunulur."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.