Teneke çalmak mı? Yobazlığa karşı olmak mı?

Teneke çalmak mı? Yobazlığa karşı olmak mı?

Teneke çalmak mı? Yobazlığa karşı olmak mı? Ali Kaya... Sn Nevzat Akata'nın Zaman zaman çıkışlarının temelini irdelerken bilgisini ve cesaretini alkışlıyorum. Sn Akata ya karşı cıkmak belki gerekir ama, bizler Teneke çalmak yerine yobazlara karşı

Teneke çalmak mı? Yobazlığa karşı olmak mı?
                                                                                             Ali Kaya
Sn Nevzat Akata'nın Zaman zaman çıkışlarının temelini irdelerken bilgisini ve cesaretini alkışlıyorum.
Sn Akata ya karşı cıkmak belki gerekir ama, bizler T"eneke çalmak yerine yobazlara karşı yazmaliyız."
Sn akatayı kararlılığı nedeni ile kutluyorum .
Demem o ki sayın akata lütfen doğru bildiğinizi yapın.
Ve yılgınlık göstermesin Ordukent Gazetesi ve siz. Sizi seviyoruz.

Aşağıdaki yazı GÜNEŞ GAZETESİNDE YAYINLANDI...

Can Dundar'in gizli oyunu

Mustafa filmini Turk tarihi uzerine arastirmalariyla bilinen yazarimiz Riza Zelyut da yorumladi.
Iste filmdeki dogru gosterilen yanlislar...
Son gunlerde tartisilan Mustafa'yi ikinci kez izledim.
Ve sunu fark ettim: Bu filmde gizli reklam var.
Can Dundar buyuk bolumu dogru olan filmin icine oyle sozler yerlestirmis ki siz bunlari duyunca; Ataturk'un kisiliginden de yaptigi devrimlerden de kuskuya dusuyorsunuz.
Izleyicide kusku uyandiran boyle bir film uzerine dusunmek, konusmak, yazmak bile, onun reklamini yapmak sayilacagi icin, aslinda en iyisi bunu kulliyen yok saymak olmali.
Filmin sponsoru Akbank ve Sabanci Holding adina sunulan tanitimda, bir bilimkurgu filmi gibi giris yapaliyor ve 'Karanlik, hep karanlik' denilerek yola cikiliyor.

Boylece; Mustafa filmi ile Can Dundar'in o mutlak karanligi (Bati'da seytani simgeleyen ) aydinlattigi izlenimi zihninize sokuluyor.

Boyle olunca, Ataturk kimligi o karanligi sembolize ediyor.

Yanlis: Mustafa'dan once uc cocugu olen Ali Riza Efendi-Zubeyde Hanim ciftinin, son cocuklarinin mezarinin bir kumsala kazildigi iddia ediliyor. Hayret, bu uydurmak degil de, gercek bile olsa, bundan soz etmenin maksadi ne ola ki; Ataturk iste boyle tuhaf bir aileden geliyor, demekten baska?

Dogrusu: Turkler; hicbir zaman mezarlarini deniz kiyisina gommezler. Dere yataklari, hatta su basan ovalar bile mezarlik olarak kullanilmaz.

GERICI AYAKLANMALAR GIZLENMIS

Yanlis: Mustafa, Kaymak Hafiz'dan dayak yedikten sonra, askeri okula girmeyi kafasina koydu. Hak etmedigi halde, ogrencilerine dayak atan bir Hoca, ogrencilerde tabii bir tepki yaratip, bunun tezahuru ise , ogrencilerin, ogretilen konu ve mefhumlara karsi duydugu ilgi ve alakanin azalmasi seklinde gorulur.

Dogrusu: Mustafa; doneminde Bati tarzi egitim vermeye calisan Semsi Efendi mektebine kaydoldu. Bu mektep iki kez yobazlar tarafindan basildi. Sebebi de Semsi Efendi'nin cuz yerine tebesir ve kara tahta kullanmasiydi.

Can Dundar; inatla Mustafa Kemal'in hayatinda cok etkili olan gerici saldirilari gormezden gelmis. Ilkokulda iken yasadigi bu saldiri; yuzbasiyken karsilastigi 31 Mart ayaklanmasi, Seyh Sait Isyani ve Menemen vahseti; Mustafa'nin icinde yok.
Bu gericiligi yok etmek icin tek cozumun devrimler oldugu ortadaydi.
Bu yuzden Ataturk devrimleri; en buyuk demokrasi adimlari olarak atilmistir.


Yanlis: Vahdettin, Mustafa Kemal'e, 'Pasa devleti kurtarabilirsin!' dedi. Demek ki Padisah, M.Kemal'in kudret ve kabiliyetlerini gercekten takdir ediyormus. Aksi halde ne boyle der, ne onu ordu mufettisligine resmen tayin ederdi.

Dogrusu: Filmin icinde hemen ortaya cikiyor. Biraz sonra; Mustafa Kemal'in Harbiye Bakani olmak istedigi ama bunun padisah tarafindan kabul edilmedigi soyleniyor. Gercekten de Mustafa Kemal; Vahdettin'e bazi oneriler goturmus ama Padisah Vahdettin bunlari kabul etmemistir.

Yanlis: Kemal Pasa, Canakkale'de yaptiklarinin bilinmedigini gorunce ve Harbiye Naziri da yapilmayinca umudunu kesip Anadolu'ya gitmeye karar verdi.
Mustafa Kemal'in aklinda bu fikir bulunsa da, elinde gorev yetkesi olmadan bunu yapamayacagini biliyor olmaliydi. Orduda iken cok basarili bir komutan olabilirsiniz ama, ordunuz dagilmis ve siz merkeze cagrilarak, adeta kizaga alinmissaniz, isteseniz de etrafinizda fazla kimseyi toplayip, sozunuzu dinletemezsiniz. Dolayisi ile, Mustafa Kemal de, cebinde padisah sahadetnamesi ve altinda bu yolculuk icin kendisine tahsis edilen Gemi ile (Bandirma vapuru) Istanbul'dan yola cikip, nitekim bir Anadolu sehri olan Samsunda kiyiya cikmistir.

Dogrusu: Filmin icinde var: Ingilizler; aralarinda Kemal Pasa'nin da bulundugu tehlikeli isimlerin Istanbul'dan uzaklastirilmasini istiyor. Bu arada; Mustafa Kemal de durumu gozlemliyor ve Istanbul'dan umudunu kesip yeni bir mucadele baslatmak icin Anadolu'ya gecmege karar veriyor. Vahdettin de onu pasifize etmek icin Karadeniz Bolgesi'ne yolluyor. Mustafa Kemal gidecek; burada, Rumlara karsi direnen Turkleri yola getirecek...
Iste hayal bu...
Can Dundar; vatani kurtarsin diye gonderdigi Mustafa Kemal'i idama mahkum ettiren Vahdettin gercegini gizliyor.
Bu telakki yazarin dusuncesi olup, yalin gercegi ortaya koydugu iddia edilemez.
Bana gore durum hic de boyle olmayip, bilakis, hem padisah, hem Mustafa Kemal, Anadolu'da neyin mumkun, neyin olanaksiz olacagini baslangicta bilmiyor ama, hicbir sey yapmayip, yerinde oturmaktansa, bunu bir kez olsun denemenin daha iyi olacagini dusunuyorlardi.


Yanlis: Mustafa Kemal; Osmanli Imparatorlugu yikildi dedi; sonra padisahi, halifeyi, devleti kurtarmak icin harekete gecti.

Evet, Osmanli imparatorlugu yikil malum nedenlerden dolayi yikilmisti. Fakat milletin bekasi ne olacakti? Millet bu durumu hazm edebilir miydi?

 Mustafa Kemal, hazm edemeyecegi kanisindaydi lakin, her seyi yerinde gorup, ona gore karar vermesi gerekiyordu. Nitekim gitti ve gordu ki, her seye ragmen, milletin ekseriyeti yenilgiyi ve baska devlete tabi olmayi onuruna yediremiyor, istiklal icin dovusu tercih ediyordu; hele bir de hakli bir sohretin sahibi Mustafa Kemal Pas'nin mucadelede onder olursa…

Dogrusu: Mustafa Kemal; Sevr'den sonra Osmanli devletinin fiilen ortadan kalktigini soyledi. O devleti ayaga kaldirmak, halifeyi Hiristiyan esaretinden kurtarmak gibi sloganlari yer yer kullanmistir. Bir kurtulus mucadelesinde; padisahci bir toplumu harekete gecirebilmek icin boyle pratik sloganlar kullanmak kacinilmazdi.
Can Dundar; Mustafa Kemal'i bu pratik tutumu yuzunden bir sahtekar gibi sunmaya cabaliyor. Bir gizli reklam daha.
Mustafa Kemal, basta ki dusunceleri, bana gore gercekten boyle idi lakin, surec icinde bunun mumkun olamayacagini anlamistir. Ote yandan, dusmanin fiili ablukasi altinda, kendi sarayinda tutsak durumda bulunan Padisah'in da, Ingilizlerin her turlu baskisina maruz kalip, Kemal Pasa aleyhinde konusmasi, gorevden azl ve hatta idam fermani cikarmasinda sasilacak bir sey olmasa gerek. Bu inkari nakaabil durumlari yokmus gibi sayip, sirf hainlik olsun diye Padisahin boyle yaptigini soylemek mumkun olsa bile, hakikati ifade etmek degildir.
Yanlis: Halka dinsel dusunce veren, Islami dusunce ureten tekkeler kapatildi. Dogrusu: Iste Can Dundar burada daha acik olarak ortaya cikiyor: Tekkelerin kapatilmasini bir devrim gibi aktarirken; araya sokusturdugu o sifatlarla (Islami dusunce ureten, vatandasa din bilgisi veren) tekkeleri yucelterek karsi devrimcilerin safina geciyor.
Tekke ve zaviyelerden bir hidayet, bir kudret uretmek yetisi olsa veya kalmis olsa idi zaten koca imparatorluk bu hale gelip, cokmese gerekti.
Onun icin onlarin olmasi ile olmamasi arasinda bir fark yoktu.
Yanlis: 'Harf devrimi ile eski yazili koca bir tarih sifirlanmisti.'
Dogrusu: Eski yaziya dayali kulturun sifirlanmadigini bugun hep birlikte yasiyoruz. Arap alfabesinin degistirilmesi ile egitim ogretim muthis bir hiz kazanmistir. Bunu film de itiraf ediyor. Mustafa Kemal Pasa belki kimi devrim konu ve tercihleri hakkinda biraz ivedi karar vermis olabilir lakin, ola ki, icinde bulundugu serait onu boyle bir secenegi tercihe zorlamistir. Mesela, onlara hos gorunup, savastan bir sureligine olsun uzak durup, nefes ve guc tazelemek icin. Cunku malum, henuz misak-i milli kapsaminda alinmasi gereken yerlerin hepsi alina bilmis degildi.
Yanlis: Muhalefeti sildi, otoritesini gosterdi; seyh haline geldi' Yararsiz oldugu gibi, yanlis muhalefetin ne geregi vardi ki, Mustafa Kemal pasa da boylesine musamaha gosterip, onlari bertaraf etmesindi?
Dogrusu: Can Dundar gibi obur liberal aydinlar da bilsinler: Ataturk, daha padisahlik duzeni disinda hicbir sey bilmeyen bir toplumu cumhuriyete gecirdi. En buyuk demokrasi hareketi budur. Ve yine olaganustu bir acilim yapti: Cumhuriyetin kurulusundan bir yil gecmisti ki ikinci bir parti kuruldu: Terakkiperver Cumhuriyet Firkasi. Bu parti gericilgin odagi olunca da cumhuriyet mahkemeleri kapatti.
Yanlis: 'Gozunu kirpmadan en yakin arkadaslarini idama gonderdi.
Dogrusu: Can Dundar yine saptiriyor. Suikastci gericilere idam kararini Istiklal Mahkemesi verdi. Mustafa Kemal de o mahkemeden bazi arkadaslarini kurtardi. Izmir Suikasti'nin neden yapildigini iyi incelemeden boyle genel hukum ureterek gunumuze yine goz kirpiyor Can Dundar.
Mustafa Kemal'in cok ciddi savaslardan sonra, nihayet kura bildigi devlete kast edenlere, bir muharip olarak, gerektiginden fazla musamaha etmesini beklemek abesle istigaldir. Dolayisi ile yapmasi gerekeni yapmistir, yapilmasi gerekmeyeni (bir istisna var ve o da, kendisine cok buyuk faydalari dokunmus olan unlu Topal Osman Aga'nin oldurulmesine engel olamamasi) yapmamistir.


KAYNAKLARI TEK YANLI

 Can Dundar, Senaryoyu olustururken belli ki Rauf Orbay-Ali Fuat Cebesoy penceresinden bakmis dunyaya. Bu parti kurulduktan sonra Dogu'da Seyh Sait ayaklaniyor.
Cumhuriyet yikilma tehlikesiyle karsi karsiya kaliyor.
Isyan'dan sonra da gerici kurumlari temizlemek icin Mustafa Kemal daha kararli bicimde harekete geciyor.
Iste o cok ovdugu tekkeler de bu surecte kapatiliyor.
Mustafa Kemal ve hatta Padisah Vahdettin, gercek durumun ne olup, ne olmadigini gayet iyi biliyorlardi lakin, dahili ve harici kosullarin olaganustu buyuk tesirin bagimsiz kalip, istedikleri gibi davranamamislardir. Hasili Kelam, millet ve devletin bekasi icin, Vahdettin'in hain olarak anilmasi gerekiyordu.
Yanlis: 'Devrim, evlatlarini yiyordu!'
Dogrusu: Devrim; evlatlarini yemedi. Tasfiye edilenler; cumhuriyet aleyhinde olan subaylardi. Bunlarin, 'Ben padisahin ekmegini yedim!' diyerek cumhuriyete karsi ciktiklarini Can Dundar gormezden gelmis. Yukarida, satir aralarinda gecen durumu, kacinilmazligi bilmedikleri icin ve bunu onlara kimse de anlatamayacagindan, bazen kurunun yaninda yas dahi yanmistir ki, bunu da mukadderattan saymak gerek.

Can Dundar; onyargili oldugundan universite reformundan; 1930'larda Almanya'daki bilim adamlarinin binbir zorlukla Turkiye'ye getirilerek medrese sisteminin yerine bilim sisteminin yerlestirilmesinden de haberi yok. Veya oyle gozukuyor.

Sadece universite reformu bile buyuk demokratik devrimdir...
Yanlis: 'Halktan korkuyordu. Hep yalnizdi.' Ataturk gibi, yasarken efsane olmus adamlari icin bunun tabii bir sey, bir mukadderat oldugunu bilip, takdir edemeyen Cem Dundar gibi zirtolarin bu konuda baska bir sey demesi zaten beklenemezdi.
Dogrusu: Ataturk, kalabaliklardan korksa, bes kisiyle nasil olur da devrimlerle bitecek bir maceraya atilir? Bu iddia; Ataturk'e yapilmis en derin saldiridir. O; hic yalniz degildi. Ataturk'un sofrasi da bir ayyas sofrasi degil, bilim uretilen bir alandi.
Asil ayyas sofralari Osmanli sarayinda kuruluyordu.
Isterse Can Dundar'a belgelerini verebilirim...
Ataturk, hic kusku yok ki, devamli evde, koskte oturmuyor, aksine memleketi dolasiyordu lakin, ayni yere sIk gitmiyor, carsida, pazarda dolasmiyordu.
EksIkler pek bol: Mustafa Kemal; sadece Turkiye ile sinirli bir lider degil.
O; Avrupa'yi, Balkanlari, Ortadogu'yu etkilemis onemli bir isim.
Bundan hicbir iz yok.
Can Dundar; Ataturk donemi dis politikasina yer verirse acaba bugunku dis politikamizin rezil duruma duseceginden mi korktu?
Bunda hic kusku yok.
Ataturk'un ortaya koydugu dis politikanin yaninda, bu gun sergilenen dis politika ancak Dus politika sayilir.
Turk Tarih Tezi'ni ve Gunes Dil Teorisi'ni de sadece eglenmek icin anan, Bence, Ataturk'un asil aklindan gecen ve uyarinca devrimler yapmak istedigi iste bu anlayisti lakin, maalesef ki, arastirmalari tekmil olup, omru de vefa etmedi…
Can Dundar; belli kesimlerden aferin alacaktir.
Filmin muzigi de kurgusu da, montaji da bir curcuna, tam bir amator isi...
Goran'in ismi bile o kotu ve karisIk muzigi kurtaramamis...
Sabanci Universitesi'ni gayrimilli kulturel islerin merkezine ceviren Sabanci yoneticilerinin bu sponsorlugu beni sasirtmamistir.
Kendileri hangi millete mal satacak, cok merak ediyorum. Kaynak: Gunes 04.11.2008

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum