Ordu'da önceki gece sabaha kadar süren yoğun yağışla birlikte yüksek kesimlerden derelerin getirerek Karadeniz'e bıraktığı, ancak dalgaların geri gönderdiği çöplerin plastik ve ağaç atıklar olması dikkat çekiyor.

'Geri Dönüşümlü Çöp' olmasına rağmen gerek yüksek kesimlerde, gerekse sahile yakın yerleşim birimlerinde yoğun bir şekilde kullanılan plastik ve cam atıkların, ayrıştırılarak çöpe atılmak yerine derelere atılması ilginç bir handikap oluşturuyor.

TEMA Vakfı Ordu Temsilcisi Nilgün Gözükan, bu tabloyu 'ayrıştırılmış çöp' kültürünün henüz yerleşememesine bağladı. Tüm dünyada kullanılan plastik atıkların geri dönüşümünün olduğuna dikkat çeken Gözükan, "Naylon poşeti yalnızca birkaç dakikalığına kullanıyor olsak da, bir naylon poşet doğada tümüyle yok olana kadar aradan bin yıl geçmesi gerekiyor.

Eve giderken beş dakika simidi poşette taşıma, o poşetin doğayı 3008 yılana dek kirleteceği anlamına geliyor. Naylon poşetler yavaşça bozulmaya başladığında, çevreye zararlı kimyasallar yayılıyor ve besin zincirimizi yavaş yavaş kirletiyor.

Bunun yanısıra, naylon poşet üretimi petrol ve doğal gaz gibi yenilenemeyen enerjinin git gide azalmasına ve kirliliğe yol açıyor. Bir naylon poşet üretmek için gerekli olan enerji bir arabaya 115 metre boyunca güç sağlayabiliyor. Daha da fazlası, naylon poşet çöplerinin temizlenmesi pahalıya mal oluyor. Bölgedeki tüm belediyelerin ayrıştırılmış çöp kültürünü yaygınlaştırması gerekiyor" dedi.

Gözükan, plastik atıkların yanısıra ağaç kütük ve dallarının da derelere atılarak Karadeniz'e gönderildiğini de hatırlatarak, bu durumu bölgenin eko-sistem geleceği açısından olumlu bir davranış olarak görmediğini belirtti.

Gözükan, "Karadeniz'e plastik atıklardan sonra en çok ağaç akıyor. Bu tablo yüksek ve kırsal kesimlerde ağaç kesme veya budama oranının yüksek olması, yakacak olarak kullanılan odunun fazla kesilmesinden kaynaklanıyor" diye konuştu.

Gözükan, Karadeniz'in kıyılara özellikle plastik, cam ve ağaç atıkları geri göndermesini de insanlığa bir mesaj olduğuna dikkat çekti. Gözükan, "Karadeniz'in verdiği bu mesajı anlamalıyız" şeklinde konuştu.