Başbakan Erdoğan, Katar gezisi dönüşünde Esenboğa Havaalanı'nda gazetecilerin TCK'nın 301. maddesinde öngörülen değişikliğine ilişkin sorularını cevaplandırdı. Bir gazetecinin, muhalefet parti liderlerinin yaptığı eleştirileri hatırlatması üzerine Başbakan Erdoğan, "301. maddenin birinci fıkrasının 'Türk milleti' ifadesi ve diğer konularının çalışması komisyonda yapılıyor. Yapılan çalışmalara herkesin olumlu yaklaşmasını beklemek tabi ki mümkün değil. Doğrulayan da, yanlış diyen de oluyor" dedi.

“ AB dayatması' gibi yaklaşımlar şık değil”


Muhalefet liderlerinin 301. maddeyle ilgili olarak 'AB dayatması' sözlerine tepki gösteren Başbakan Erdoğan, "AB dayatması gibi yaklaşımlar şık yaklaşımlar değil. AB'nin böyle bir talebi olabilir. Bunları dayatma olarak görmek doğru değil.

 Kaldı ki bu konuda muhalefet edenlerin, AB'nin Kopenhag kriterlerine ilişkin olarak geçmişte kendilerinin olumlu çalışmaları olmuştur. Bu olumlu çalışmaları yapanlar neden sonra bu işe tamamen aykırı tavırlar içine girmişlerdir.

Ama AB yetkilileriyle ikili görüşmeler yaptıkları zaman, 'Biz de AB'ye karşı değiliz, biz de AB'den yanayız' gibi yaklaşımları da kapalı kapılar arkasında söylüyorlar. Biz çok açık ve net olarak 301. maddeyi ülkemizin ciddi bir talebi olarak gündemimize aldık. Bu talep üzerine de bu çalışmayı gündeme getirdik. Şu anda komisyonda iktidar, muhalefet ve herkes düşündüklerini belirtecek. Biz iktidar olarak biran önce 301. maddeyi çıkarmayı hedeflemiş durumdayız" dedi.

TBMM Başkanı Toptan'ın açıklaması

Bir gazetecinin TBMM Başkanı Köksal Toptan'ın dava açma yetkisini Cumhurbaşkanı'na değil Adalet Bakanı'na verilmesi gerektiği sözlerini hatırlatarak 'Bu komisyonda değişebilir mi? yönündeki sorusu üzerine Başbakan Erdoğan şunları kaydetti:

"Biz bunun üzerinde çok çalıştık ve arkadaşlarımız da bu önergeyi vermiş bulunuyorlar. Cumhurbaşkanımızla ilgili buradaki yaklaşımımız biz tarafsızlık ilkesine en uygun makam orası olduğu için böyle düşündük.

Adalet Bakanı bu kararı versin diye bu önerge içinde olmuş olsaydı o zamanda yaklaşımın siyasi olduğu söylenecek, bu defa böyle yaklaşacaklardı. Böyle çok daha uygun olacağını düşündük. Tabii ki komisyonda bunlar görüşülecek ardından nihai kararımızı Genel Kurul'da almış olacağız."