Bu babaların babası yok mu ?

Bu babaların babası yok mu ?

Hiç bir zaman şehir mobilyalarına verilen zararı anlamamış olmakla birlikte tahrip edilen, aşınan, yıkılan dökülen yerlerin de bu denli sahipsiz kalmasını da anlamış değiliz.

Hiç bir zaman şehir mobilyalarına verilen zararı anlamamış olmakla birlikte tahrip edilen, aşınan, yıkılan dökülen yerlerin de bu denli sahipsiz kalmasını da anlamış değiliz.


Evet bu ve buna benzer durumların nadir çıkmıyor karşımıza, tıpkı sahilde Tayfun Gürsoy Parkı civarında pas içinde kalan yan yatmış babalar gibi.

         


Her zaman ekmek aldığınız fırın ekmek çıkarmasa şikayet ederiz fırınsan ekmek çıkaracaksın diye, ya da manavdan karpuz aldığınızda kelek çıktığında verdiğiniz paranın karşılığını alamadığımız zaman şikayet ederiz. Peki kentte Ordulular adına ben şehire sahip çıkacağım diyenler sahip çıkmadıklarında neden şikayet etmeyiz.

          
Bir kent adına yönetici olmayı kabul eden insan, vatandaştan daha çok görmeli daha çok duymalıdır daha çok bilmelidir şehrin durumunu. Ya da eksiklikleri görme ve düzeltme yeteneği gelişmemişse yanında yöresinde kendisine yöneticilik görevini yerine getirirken "açık kapatacak" bir ekibi olmalıdır.

               
Başkanı görmez, yardımcısı görmez.... Babalar yan yatmış bekler, yağmur yağar güneş açar, yanı başında çadır kurulur açılış yapılır, babalar pas içinde kalmış hala bekler.


Sonra siz kalkarsınız şehir yeni çehre kazandı, her şey dört dörtlük dersiniz. Ya o koltuklara oturmadan şehirde oluşan tahribatlar bizden değildir sorumluluk alanımıza girmez diye imza attınız. Ya da gerçekten çok yoğunsunuz sahile çıkıp ne halde görmek için ayıracağınız 5 dakikanız yok.


Anlayacağınız sahilde ki babalar babasız kaldı....

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.