Bakan Güler enerjide verimliliği anlattı

Bakan Güler enerjide verimliliği anlattı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, artan petrol ve doğalgaz fiyatlarının yakın bir zamanda düşeceğe benzemediğini belirterek, "Ya kendi kaynaklarımızı bulacağız ya da verimliliğe ağırlık vereceğiz" dedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, artan petrol ve doğalgaz fiyatlarının yakın bir zamanda düşeceğe benzemediğini belirterek, "Ya kendi kaynaklarımızı bulacağız ya da verimliliğe ağırlık vereceğiz" dedi.

Güler, 70 milyon akkor lambayı verimli lambalarda değiştirerek 2 Keban Barajı kazanmış ve 140 milyon ağaç dikmiş olacaklarını dile getirdi. Bakan Güler, lambaların değiştirilmesine yönelik çalışmaları anlatırken elektriklerin kesilmesi sonucu toplantı salonu karanlıkta kaldı.

Türkiye Teknik Elemanlar Vakfı (TÜTEV) tarafından Hilton Oteli'nde düzenlenen 'Enerji Verimliliği ve Tasarrufu' konulu panelin açılışına Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Güler, TBMM Enerji, Sanayi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Soner Aksoy, EPDK Başkanı Hasan Köktaş, milletvekilleri, akademisyenler ve enerji sektörünün temsilcileri katıldı. Panelin açılışında bir konuşma yapan Bakan Güler, tüketim ekonomisi diye adlandırılan akımın, enerji, zaman ve kaynaklar konusunda zaman zaman tıkandığını ve
sınırlandığını ifade etti. Enerji sektöründe verimlilik konusuna ağırlık verilmesi, kaynakların yerinde kullanılmasının sağlanması gerektiğini vurgulayan Güler, bunu yaparken 'insan için mi insana rağmen mi?' diye düşünmek gerektiğini söyledi. Güler, "Tabi ki insan için. İnsana rağmen değil. İnsanın sağlığı da dahil bütün değerlerini dikkate almak gerekiyor. Enerji bağlamında ekolojik denge çok önemli. Sadece enerjideki yanlış kullanımların insan sağlığına 1 trilyon dolarlık etkisi var" diye konuştu.

Güler, son dönemde yenilenebilir enerji kaynaklarına büyük önem verdiklerini ve bu yönde önemli çalışmalar gerçekleştirdiklerini anlattı. "Rüzgar esiyordu biz es geçiyorduk. Su akıyordu biz bakıyorduk" diyen Güler, daha önce boşa akan su kaynaklarının değerlendirilmesiyle 4 Atatürk Barajı büyüklüğünde bir kaynağın harekete geçirilmiş olacağını belirtti.

  Altyapı konusunda çalışmaların önemine de işaret eden Bakan Güler, yapılacak santrallerin türbinlerinin Türkiye'de üretilmesinin ekonomiye önemli
katkılar sağlayacağını söyledi. Güler şöyle konuştu:

  "Bu türbinler Türkiye'de üretilirse, Ostim'de üretilirse, İkitelli'de üretilirse, Gaziantep Sanayi Bölgesi'nde üretilirse, Bursa'da üretilirse Türkiye'de büyük bir hareket meydana getirecektir. Sudaki 20 milyar dolar, rüzgardaki 15 milyar dolar. Eğer bir de bunu ihraç ederseniz onun zaten sınırı başarınızla ve becerinizle sınırlı olduğu için üst rakamı vermiyorum. Bu hareketler hep birer kıvılcımla başlar ama biz artık kıvılcımı geçtik. Soba tutuştu artık. Bu sobayı devamlı üflememiz gerekmeyecek.

Çünkü talep çok büyük. Türkiye şu anda Çin'den sonra doğalgaz ve elektrik tüketim artış oranında dünya ikincisi." Rüzgar ve su konusundaki projelerde artık proje yaptıracak adam bulamadıklarını belirten Güler, bütün büroların dolu olduğunu ifade etti. Kıymetli elemanları da yüksek maaşlarla kaybettiklerini kaydeden Güler, bunun ücret politikasını da olumlu etkilediğini dile getirdi. Güler, "Mühendis mühendisliğini bizim dönemimizde anladı. Mühendisler artık boşta gezmiyor. Bu çok önemli bir zihniyet değişimidir. Bu da önemli verimlilik konusudur. Elemanlar başka işler yapıyordu. 'Ne iş olursa yaparım' diye başvuruyorlardı bize. Şoförlük için başvuran mühendisler vardı ilk göreve başladığımda" şeklinde konuştu.

  2.4 milyar ton yeni kömür kaynağı bulduklarını açıklayan Güler, 'tu kaka' edilen bir kaynak olan kömürü yeniden keşfettiklerini ifade etti. Güler, "Biz bir doğalgazın peşine düştük, bunları ihmal ettik. Şimdi rüzgarımızı, jeotermalimizi, suyumuzu, kömürümüzü kullanıyoruz" dedi. Güler, bir taraftan doğalgazı yaygınlaştırmaya çalıştıklarını, öbür taraftan da yerli kaynaklara önem verdiklerini vurguladı.

Nükleer enerji konusunda da çalışmaların başladığına işaret eden Güler, bunun Türkiye için bir teknolojik eşik olduğunu söyledi. Güler, tarihiyle, geçmişiyle büyük bir millet olan Türk milletine bunun yakıştığını belirterek, "Bu teknolojiyi mutlaka hazırlayacağız, özümseyeceğiz ve geliştireceğiz" diye konuştu.
 

   Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Güler, konuşması sırasında yanında duran ENVER maskotunu da tanıtarak, enerji verimliliği ile ilgili mesajı halka indirmek için hazırlanan bu sosyal sorumluluk projesinin büyük önem taşıdığını dile getirdi. Güler, politik olmayan, milli birliği de sağlayacak bir figür ortaya çıkartıldığını ifade ederek, bu mesajı da çalışmalarının arasına sıkıştırdıklarını belirtti. Enerji verimliliği konusunun bütün dünyada ciddi bir mesele olarak ele alındığını kaydeden Güler, geçen
hafta Roma'da 80 ülkenin enerji ve petrol bakanlarıyla biraraya geldiğini hatırlattı.

Güler şöyle konuştu: "Gördüğümüz şey şu. Artan petrol fiyatları, doğalgaz fiyatları yakın bir zamanda düşeceğe benzemiyor. Fiyatlar yükseldiği için daha önce ekonomik olmayan kaynaklar devreye sokulduğundan fiyatların daha da yükselme ihtimali var. Eskiden zengin petrol yataklarına, kolay olanlara giriliyordu. Şimdi 120 dolar olunca zorlara ve ekonomikliği tartışılan kaynaklara giriliyor. Oradan petrol ve doğalgaz çıkarttığınız zaman parası çıksın diye fiyatı yüksek olacak. Bollaşana kadar bu böyle olacak. Öyleyse
yapacağımız iki şey var. Ya kendi kaynaklarımızı bulacağız ya da verimliliğe ağırlık vereceğiz."
  

   Petrol ve doğalgaz arama çalışmalarından ümitli olduklarını kaydeden Güler, bu ümidi sondaj makinesinin matkabının ucuyla ispat etmeleri gerektiğini belirtti. Güler, matkabın ucu değmeden var veya yok diyemeyeceklerini söyledi. Güler, 2009 yılında Karadeniz'de 5 sondaj yapılacağını kaydederek, "İnşallah orada Atatürk'ün dediği gibi mesut sürprizlerle karşılaşırız" dedi.

"BİR LAMBAYI DEĞİŞTİRDİĞİNİZDE BİR ÇOCUĞUNUZUN AYAKKABI PARASI ÇIKIYOR"
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Güler, bütün Türkiye'yi misyoner gibi dolaştıklarını ve enerji verimliliği konusunda çalışmalar yürüttüklerini ifade etti. Akkor lambaların son derece verimsiz olduğunu ve aydınlatmadan çok ısıttığını kaydeden Güler, akkor lambaları verimli lambalarla değiştirmeye başladıklarını açıkladı.

  100 wattlık akkor lambayı söküp yerine 20 wattlık aynı aydınlatmayı sağlanan verimli lambayı taktıklarında 80 watt kar ettiklerini anlatan Güler, bu 80 wattın lamba başına 77 YTL anlamına geldiğini belirtti. Güler, "Bir tane lambayı değiştirdiğinizde bir çocuğunuzun ayakkabı parası çıkıyor" dedi. Enerji kömürden, doğalgazdan üretildiği için karbondioksit ortaya çıktığını anlatan Güler, karbondioksitle mücadele etmek açısından her bir lambanın iki ağaç dikmek anlamına geldiğini ifade etti. Güler, bütün Türkiye'de bunun uygulanması ve bütün lambaların değiştirilmesi halinde Türkiye'nin 2 Keban Barajı kazanmış olacağını açıkladı. Güler, "Biz akkor lambaları değiştirerek çok önemli bir katkıyı yapmış oluyoruz.

   Bu hem cebimizi, hem bütçemizi, hem milli ekonomimizi hem de orman politikamızı etkilemiş oluyor. 70 milyon lambaya ihtiyacımız var şu anda. Bunu yaptığımız zaman da 140 milyon ağacı karbondioksit eşdeğeri olarak dikmiş oluyoruz" şeklinde konuştu. Bu arada Güler'in, lambaların değiştirilmesine yönelik projeyi anlattığı sırada salonda elektriklerin kesilmesi gülüşmelere neden oldu. Bir süre karanlıkta kalan toplantı salonu, jeneratörün devreye girmesiyle yeniden aydınlandı.


Güler, enerji tasarrufu konusunda beyaz eşya kullanımının da önem taşıdığını anlattı. Beyaz eşyaların A, B ve C grubu şeklinde sınıflandırıldığına işaret eden Güler, ucuz olduğu için C grubu buzdolabı alan fakir fukaranın yüksek elektrik tüketimi nedeniyle en büyük kazığı yediklerini dile getirdi. Güler, bu konuda verimliliği sağlayabilmeleri halinde 2 Keban Barajı da oradan kazanmış olacaklarını belirtti.


Panelin açılışında konuşan EPDK Başkanı Hasan Köktaş ise EPDK'nın enerji verimliliği ve tasarrufunda aktif rol alabilmesi için özel sektör işletmeciliğine ve özelleştirmelere ihtiyaç olduğunu dile getirdi. EPDK'nın bu rolleri üstlenebilmesinin yegane yolunun kamuya ait dağıtım ve üretim tesislerinin özelleştirilmesi ve bu tesislerin özel sektör tarafından işletilmesi olduğunu belirten Köktaş, "Türkiye elektrik dağıtım ve üretim tesisleri özelleştirilmeden ülkemiz elektrik enerjisi sektörünün etkinliği,
verimliliği ve gelece, orta sahada top çevirmekten başka bir anlam ifade etmez.

  Bir başka ifade ile özel sektörün işletmecilik deneyimi ve finansal gücünü sisteme dahil etmeden üretim santrallerimizden yüksek verim elde edebilmemiz, dağıtım sistemindeki yüksek kayıp ve kaçakları asgariye indirebilmemiz ve talep tarafında verimliliği artırıcı sistematik çözümler getirebilmemiz mümkün değildir" diye konuştu.

  Panelin açış konuşmalarının sonunda TÜTEV Genel Başkanı Emrah Nalçacı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Güler'e bir plaket sundu. Bakan Güler, ENVER maskotu ile vedalaştıktan sonra salondan ayrıldı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.