Anadolu Ateşi Troya

Anadolu Ateşi Troya

Kültür Bakanlığının maddi ve manevi destekleriyle hazırlanan ve Mustafa Erdoğan tarafından yorumlanarak gösterime giren “ Anadolu Ateşi Troya” hakkında medyada son derece olumlu yorumlar yapılmaktadır.

Kültür Bakanlığının maddi ve manevi destekleriyle hazırlanan ve Mustafa Erdoğan tarafından  yorumlanarak  gösterime giren “ Anadolu Ateşi Troya” hakkında medyada son derece olumlu yorumlar yapılmaktadır.

      Vatan Gazetesi köşe yazarlarından Can Ataklı,Truva Savaşlarından yola çıkarak 3 bin yıllık bir  tarihi, Anadolu motifleri ile bezeyip sahnelemeyi hayal etmenin bile müthiş bir şey olduğunu yazıyor ve bunun dünya ülkeleri tarafından çok kısa sürede fark edilip hak ettiği yere oturtulacağını belirtiyor.

      "Kılı kırk yaran" Hınçal Uluç bile, televizyonda anlatırken zevkten "dört köşe" olmuş adeta kendinden geçiyordu.

      Ben televizyonda sadece fragmanını gördüm. Bu kadarı bile müthiş bir projenin gerçekleşmiş olduğunu ifade ediyordu.

      Bu projeyi hazırlayan Mustafa Erdoğan ile maddi ve manevi desteklerini esirgemeyen Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay"ı yürekten kutluyorum.

      Bir hemşerimiz ve dostumuz olarak  sayın Günay"ın, uluslar arası platformda beğeni kazanacak eserlerinin destekçisi olması bizlere gurur vermektedir.

      Temennimiz, 2010 yılnda Avrupa Kültür Başkenti olacak İstanbul için tasarlanan projelerin de yine dünyayı hayran bırakacak, başarılı bir şekilde gerçekleşmesidir.

      Sayın Bakandan,şu an her ne kadar İstanbul Milletvekili olsa da,  doğup büyüdüğü ilimize de kültür ve Turizm hizmetleri için azami katkıda bulunmasını beklemekteyiz.

      Ancak bunu söylerken, şunu da belirtmeden edemeyeceğim,

      Sayın Turgut Özakman tarafından yazılan ve Kurtuluş Savaşımızı anlatan “Şu Çılgın Türkler” adlı eserde, o günlerde Batum"dan İnebolu"ya mühimmat sevkiyatı yapan Rüsumat 4 adlı geminin, düşman gemilerinden Ordulular tarafından destansı bir şekilde kurtarıldığı anlatılmaktadır.

      İşte bu olayla ilgili olarak sözleri bana ait olup, amatör bestekar hemşehrimiz sayın Mustafa Gürdal tarafından bestelenmiş hamasi bir türkü "Hamdi" nin tasarlanmış beste formunu sayın bakana; bakanlığının Türk Halk Müziği birimi tarafından incelenmesi,gerekirse redekte edilmesi istemiyle aylar önce arz etmeme rağmen, bu güne kadar, olumlu olumsuz her hangi bir yanıt alamadım.

      Protestocuya bile “Derdini söylemeyen derman bulamaz” diyerek söz verecek kadar demokrasi hoşgörüsüne sahip sayın bakanın, bize karşı olan bu duyarsızlığını ise anlamak mümkün değil. Ya da “Mum dibine ışık vermez.”mi desek…

      İşte “ Hamdi” nin sözleri. Kurtuluş Savaşında Orduluların fedakarlığını bir nebze olsa da  duyurmak güzel bir girişim değil mi ?

           Kaptan valfı takmazsak gemimiz batar, dedi

           Dursun Reis hiç merak etme Hamdi var, dedi

           Dalar iner derine takar valfı yerine

           Başlarsınız mühimmat sevkiyatına yine

          ARA NAĞME:

          Hamdi, Hamdi,  hey Hamdi Keçiköylüdür Hamdi

          Civan bir Orduludur fidan boyludur Hamdi

          Haydi Hamdi, gel Hamdi  dal denizi yar Hamdi

          Askerin mühimmata ihtiyacı var Hamdi

          Vatan ,namus uğruna seferberlik var şimdi 

           Hamdi daldı derine taktı valfı, vanayı

          Yüzdü Rüsumat yine geçti gitti Vona"yı

          Yola çıktı mühimmat tez ulaşsın cepheye

           Bir de selam söylesin bizden Duatepe"ye

           HAFTANIN MERAKI: 

  • Baykal"ın karşısına bu defa “KOǔ çıkacak

          Bakalım başkan mı yoksa kurban mı olacak ? 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.