AKP'nin sağlık politikası iflas ediyor

AKP'nin sağlık politikası iflas ediyor

Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Ordu Şubesi tarafından yapılan basın açıklamasında, AKP ‘nin uyguladığı sağlık politikası artık iflas noktasındadır denildi.

Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Ordu Şubesi tarafından yapılan basın açıklamasında, AKP "nin uyguladığı sağlık politikası artık iflas noktasındadır denildi.

 SES Şube binasında yapılan basın toplantısında Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Ordu Şubesi Başkanı Macit Tanrıverdi; AKP "nin uyguladığı sağlık politikası artık iflas noktasındadır. Gelinen noktada; sağlık ve sosyal güvenlik alanında uygulanan bu politikaların sonuçları “sağlık kurumlarında resim ve görüntü alma engellenerek” devam ettirilmektedir dedi.

  Tanrıverdi açıklamanın devamında: Hizmet satın alma yoluyla sağlık hizmetlerinde yapılan uygulamalar İlimiz sağlık kurumlarında da yaygınlaşmaktadır. İlk olarak Ordu Devlet Hastanesinde MR" da yapılan hizmet alım uygulaması bu gün kardiovasküler cerrahi ve bilgisayarlı tomografi alanında da gerçekleşmiştir.

SES olarak kamu sağlık kurumlarının gerçekleştirdikleri hizmetleri kendi personelleri ve cihazları ile yapmalarını savunmaktayız. Yapılan işin devamlılığı açısından da bu durum önemlidir.

İlimizde MR uygulaması yapılan ODH "de çekilen MR" lar sözleşmelere aykırı olarak bir Devlet Memuru olan hekim tarafından değerlendirilmekteydi. Bu durumda; kamu hekimi asli işinin dışında, hizmet sözleşmesi ile MR ünitesini çalıştıran şirketin işini yapmakta, ultrasonografi için ise 3–4 ay sonrasına gün verilmekteydi. Gelinen noktada; şirketin çektiği MR" ları değerlendirme işine son verilen hekim asli işine dönmüştür ama çekilen MR" lar artık değerlendirme için şirkette görev yapan radyoloji hekimlerine, diğer illere gönderilmekte, bu da 10–15 günlük bir zamana yayılmaktadır. Acil kaydıyla çekilen MR" lar bile 10–15 günde değerlendirilmektedir.

Hizmet alımlarıyla yapılan uygulamaların sonuçları bunlarla sınırlı değildir. Ama bu durum SES" in haklılığına çarpıcı bir örnektir.

Ancak MR merkezinde uzman çalıştırmayan şirket ODH bilgisayarlı tomografi ünitesi ihalesini de kazanmıştır. Hastanede mevcut BT ünitesi olmasına ve yaşanan aksaklıklar ortada iken bu acelecilik nedendir?

KVC uygulamasında da aynı sıkıntı ve sakıncaların yarın yaşanmayacağının garantisi ticari sözleşmeler olamaz. Kimse yaşanacak sorun ve acıları “sorumlusu şirket” diye açıklayamaz…

15.02. 2008 tarihinde yayımladığı Yönetmelikle özel hastanelere hizmet alımlarını yasaklayan Sağlık Bakanlığı aynı anlayışı kendi hastanelerine de uygulamalıdır.

AKP "nin uyguladığı sağlık politikası artık iflas noktasındadır. Gelinen noktada; sağlık ve sosyal güvenlik alanında uygulanan bu politikaların sonuçları “sağlık kurumlarında resim ve görüntü alma engellenerek” devam ettirilmektedir.

 

 

Bize göre sağlığın fotoğrafı: kırık bir çerçevede, sararmış, yırtılmış bir resimden ibarettir.

 

Sağlık Bakanlığı 07.02.2008 tarihinde yayımladığı bir genelge ile sağlık kurumlarında izinsiz fotoğraf ve kamera çekimini yasaklamıştır.

Cep telefonlarında dahi kamera olduğu günümüzde bu yasağın ne kadar uygulanabilir olduğu tartışılabilir ama basın ve haber alma özgürlüğüne yapılan bir kısıtlama olduğu açıktır. Eleştirilere tahammülsüzlüğün de göstergesidir.

Genelgede bahsedilen “mahremiyet hakları”nı bu zamana kadar kim ihlal etmiş, fotoğraf ve kamera çekimlerinden dolayı basın da dahil olmak üzere hangi hukuki problem yaşanmıştır?

Sizin ifadenizle “hizmette önemli gelişmelerin” fotoğraflarının çekilmesini neden istemiyorsunuz? “Yürütülen hizmetlere gölge düşürülmemesi, istismara yönelik uygulamalara fırsat verilmemesi, huzur ve sükunet içerisinde hizmet verilmesi” ibareleriyle bu genelgenin neden çıktığı gün gibi aşikardır. Reklam görüntüsüne izin; hoşunuza gitmeyen, yanlışları, hatalarınızı gösteren tahammül edemediğiniz görüntülere ve eleştiriye yasak. İşte AKP zihniyeti.

 Görüntü ve görüntüyü verenler iyi de fotoğrafçı mı kötü?

 - Birinci sınıf vatandaş yapacağız dediğiniz vatandaşların hastane kuyruklarındaki fotoğrafını mı,

- Özel sağlık kuruluşlarında katkı payı veren vatandaşları mı,

- Son aylarda getirilen yanlış politikalar sonucu kamu hastanelerinden istifa eden doktorların ardında bıraktıkları boş poliklinikleri mi,

- Özelleştirmenin ortaya getirdiği olumsuzlukları mı,

- Bitirildi, hizmete sunuldu diyerek basına ve kamuoyuna beyan ettiğiniz içi boş, bitmemiş binaları mı,

- Gerekli önemi vermediğiniz koruyucu sağlık hizmetlerini mi,

- Özlük haklarını ihlal ettiğiniz, yasal hak olmasına rağmen doğum yaptıktan 1 yıl geçmeden nöbete koyulan arkadaşımızı mı,

- Aylardır hala görev yolluklarını alamamış göreve gittiği halde parası ödenmeyen sağlık emekçilerini mi,

- Ağır iş yükü ve sorumluluk yüklediğiniz buna karşılık ekonomik ve sendikal haklarını vermediğiniz, çalışma barışı bozulmuş, moral ve motivasyon kazandıramadığınız buna rağmen tüm özverileriyle sağlık hizmeti veren emekçileri mi,

Görmek istemiyorsunuz?

Bu fotoğraf Bağ-Kur emeklilerinden kesmeye başladığınız sağlık primiyle, Mecliste bulunan ve çıkarmak istediğiniz, vatandaşlara sağlık primi, katkı payı getiren SSGSS Yasasıyla mı, aile hekimliğiyle mi düzelecek?

Bu fotoğraf bu ülkenin fotoğrafı olmamalıydı. Fotoğraf AKP Hükümetinin sağlıkta dönüşümünün fotoğrafıdır.

Fotoğraf yıpranmış ama buna karşılık faturası ağır olmuştur. Ülkemizin sağlık harcaması kat kat artmıştır. Çok daha az bir maliyetle; herkese eşit, ücretsiz, nitelikli bir sağlık hizmeti mümkündür.

Söz konusu talihsiz genelgenin derhal iptalini, aynı şekilde basına sansür ve haber alma ve eleştiri hakkına kısıtlama getiren bu konunun bizimle birlikte basınımızın da takipçisi olmasını istiyoruz.

BAŞKA BİR SAĞLIK SİSTEMİ, BAŞKA BİR FOTOĞRAF MÜMKÜN!

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.