İNANIN BÖYLESİDE VAR ..!
ÇAVUŞUN KAHVESİNDE..

Mersin köyü balıkçı barınağı içerisine doğru gittiğinizde balıkçı ve gezi teknelerinin yapım atölyelerinin yanındaki Çavuşun kahvesinde mutlaka mis gibi demli tavşan kanı çayınızı yudumlayın.

Denizdeki balıkçı teknelerine karşı mavi ve yeşilin ortasında siyah üzüm asmalarının altında size özel demlenmiş nefis çayınızı yudumlarken (Ebabilin..) Mehmet Ali"nin balıkçı sohbetine de inanın doyum olmuyor..!

Mesut Engin Yakup Eroğlu ve ben Tuncer Engin bazı Pazar günleri simit ve kaşar peynirimizi alıp doğruca mersin köyüne Çavuşun kahvesine gideriz. Sağolsun dostumuz arkadaşımız Mehmet Ali bizi gördüğünde hemen masamızı deniz kenarındaki akasya ağacının altına yerleştirir özel çayımızı demler böylece Pazar sohbetlerimiz de devam eder.

Bunu bazen hep yaparız…
Geçtiğimiz pazartesi günü Fidangördeki Kuğu Pastanesinin sahiplerinden Vedat Kamber"le konuşurken İki arkadaşı ile birlikte Mersin köyüne gezmeğe gittiğini Çavuşun kahvesinde çay içtiklerini sohbet ettiklerini ve ısrarla çay paralarının alınmadığını anlattı !” Ne gözü tok insanlar bunlar,böylesi var mı..? dediğinde..

Var Vedat mersinde böylesi var dedikten sonra ; bize de Mersin"e kahvesine gittiğimizde ısrarla aynı şeyi yapıyor kavga döğüş parayı masanın üzerine bırakıp kaçıyoruz esprisi yaptım.

Mersinli Balıkçı Mehmet Ali arkadaşımız geçimini balıkçılıktan ve kahvehanesinden temin ediyor. Kahvesinin karşısında EBABİL ( Adnan Çavuş) isimli güzel bir balıkçı teknesi var.

Biliyorsunuz Mersin"in kaya mezgiti meşhurdur.
Ve bu meşhur balığı avlayabilmek için Akşam saatlerinde 1,5 saatlik bir mesafeye denize tekneleriyle açılan balıkçılar yöredeki Mersinli balıkçıların bildiği ve dağlardan (kerterizle) yerini tesbit ettikleri suyun 35-40 kulaç altındaki büyük düz kayalığa ağlarını bırakıyorlar . Sabahın erken saatlerinde ise tekrar gidip döktükleri ağları topluyorlarmış.

Hava muhalefetleri dahil Yaz kış ne çıkarsa avcı işi Rastgele…..
Sırtları siyahımsı meşhur lezzetli kaya mezgitleri özellikle bu bölgede avlanıyormuş. Tabi bu anlattıklarımız yorucu ve meşakkatli avcılığın sonunda bir iki kasa balığı ancak bulabiliyorlarmış balıkçılar “eski balıklar nerde diyorlar”..bazen de boşa çekiyorlarmış ağlarını…

Denize avlanmaya giderken ve dönerken misine ile mevsiminde istavrit,lüfer, palamut denizden ne çıkarsa ve de rastgelirse avlanıyorlarmış..
Mehmet Ali"nin anlattığına göre bu yörede Mersin limanı içerisinde yerleşik Su samurları"da balıkçı teknelerindeki kasalardan kıyıda balık çalıyorlarmış yani onlarda tayfa,gemici paylarını alıyorlarmış..!

Yasal avlanma zamanlarında Mersin köyünün güzel insanı Balıkçı Mehmet Alinin balıkçı sohbetlerinden dinlediklerimiz bunlar.

Balığın avlanmadığı zamanlarda gece ay ışığında tarla kazıyoruz mevsim sebzesi yapıyoruz geçinip gidiyoruz diyor gözü tok, gönlü tok arkadaşımız Çavuşun kahvesinin sahibi balıkçı Mehmet ali…

İşte Mersindeki Çavuşun Kahvesinde keyifle içtiğiniz tavşan kanı çaylardan ve kahvenin yanındaki yediğiniz mevsimin çevrede olan ilk beyaz dutları için bu güzellikleri yaşıyorsunuz denizin kokusunu alıyorsunuz ancak para ödemiyorsunuz..!
Bu devirde böylesi de var Vedat Kamber kardeş..

OTSO"DA ÇOK YETENEKLİ
ADAMIN BİRİ….!
Şirketin iki imzalı karar defterini bir noterden üç imzalı olarak çıkarttıran ,1991 senesinde bir şirketin hisedarı ve müdürü iken Ordu"dan Viyana/Avusturya ya ihraç edilecek 20.000 Kg Giresun kalitesi 200X100 varil fındık füresini gönderebilmek için Ordu Ticaret ve Sanayi Odası OTSO da A.TR. 3 Serbest Dolaşım belgesi tanzim ettiren adamın biri T.C Ordu Ticaret ve Sanayi Odası Mühürünün üzerine sahte imza atarak 53921 nolu belgeyle sahtecilik yaptığı OTSO"ya 2009 senesinde yönetici olarak seçiliyor…

İster inanın ister inanmayın bu böyle oluyor.. !
Fındık Tarım Satış Kooperatifleri Birliği"nin 01.12.2007 tarihinde yapılan 69. olağan genel kurul toplantısı öncesi koop delegelerini bilgilendirmek için Fındık Çalışma Gurubu imzalı bir rapor Giresun"da delegelere dağıtılıyor..
O zaman FTSK"nin Genel kurulunda elimize geçen bu 30 sayfalık raporda okuduklarına insanın inanası gelmiyor da..! Fiskobirlik konusunda da büyük becerileri olduğu iddia edilen raporun 21 sayfanın 16. maddesindeki Müflis Tüccar diye bahsedilen adamın biriyle OTSO"nun ATR.3 belgesine Odanın mühürün üzerine sahte imza atan adamın biri ne tesadüftür ki aynı tanıdık isim…

Bu garip işler özel beceriler ister..!
1991 senesinde Hem OTSO"nun T.C mühürünün üzerine sahte imza atacaksın hemde 2009 senesinde OTSO"nun yönetimine aday olup gireceksin.

O günlerde bunları yapan kim bilir şimdi neler yapar diyesi geliyor insanın da demiyorum…!
Öyle garip bir toplum olmuşuz ..

OTSO BAŞKANI SERVET ŞAHİN"e…
Yukarıdaki yazdıklarıma ,özellikle de 2.Kasım 1991 senesinde Ordu Ticaret ve Sanayi Odasında hem de bir tatil günü..! tanzim edilen ATR.3 A Dolaşım Belgesi için yazdıklarıma belki yeni Başkan Servet Şahin inanmaya bilir de. Başkana geçmişte yerinde duruyorsa odanın resmi defterlerinde kayıt altına alınmış şu bilgileri hatırlamakta fayda görüyorum…

19 Kasım 1991
Salı saat :15
Karar No: 166
Mevcut Üyeler : Emin Kırca,Muzaffer Türkmen, Ethem Köksal, Avni Köroğlu,Ahmet Canik..
Gündem: 852
“ Odamızca tanzim edilen ATR belgesi oda mühürünün üzerine “SAHTE İMZA” tatbikinin görüşülmesi”…

Başkan Servet Şahin"e OTSO"daki imza sahtekarlığını bir bilen gazeteci olarak hatırlatırken acizhane bir tavsiyemiz var. Tabii bu arada başkan şahin bize o geçmişte kalmış “her kes kendi işini yapsın..”demezse.
Bu döneminizde böyle idareli ve yıllar süren şaibeli olaylarla karşılaşmak istemiyorsanız Odanızın mühürünü tatil günlerinde kasanızda saklayın.

“Huylu huyundan vazgeçmezmiş..!”öyle derler…
Bizden hatırlatması…!
Adamın biri OTSO binanızda dolaşıp duruyor.
Olabilirde..olmayabilir de Sayın Başkan.