Salih Ziya CÖRÜT

Salih Ziya CÖRÜT

HES’LER VE BİZ !

HES"LER VE BİZ ! 

      Bir taraftan dünyada yaşanan enerji sıkıntıları ile ekonomik kriz, diğer taraftan bu sıkıntıları gidermek üzere alınan tedbirlerin başka sakıncalar doğurarak global ısınma ile dünyanın yüz yüze kaldığı önemli açmazlar....! 

      Her ne şekilde olursa olsun teknolojinin getirisi sonucu oluşan çevre kirliliği ile insan sağlığını tehdit eden unsurların ortadan kaldırılması kaçınılmazdır.  

      Son zamanlarda HİDROELEKTRİK SANTRAL PROJELERİNİN ÇERESEL ETKİLERİ  hususunda Fatih Ali Emiri Kültür Merkezi Nikah Salonunda TOKAT Kültür Eğitim ve Sosyal Dayanışma Derneği Başkanı Emekli Vergi Hakimi İrfan AYDIN tarafından yapılan panele konu olan ERBAA HES ÇED RAPORU Üzerine yapılan görüşler, bizlerin de bu konuda ne derece bilgi sahibi olduğumuzu, kendimizi yoklamamız gerektiğini ortaya koydu.  

      Şüphesiz HES"ler konusunda sözcü olarak katılan Panelistlerden Doç. Dr. Aysun aydın COŞKUN ile Prof. Dr. Beyza ÜSTÜN"ün değindiği konular gerçekten hepimizin bilmesi ve öğrenmesi gereken konulardır. Çünkü hepimiz çeşitli konularda hep kulaktan dolma fikir ve düşüncelerle gerçeklerden uzak kalmaktayız.  

      Bu nedenle işin gerçeğini öğrenmek için görerek, yaşayarak hakikatler hakkında bilgi sahibi olmamız önemlidir.  

      Gerçekten HES"lerin enerji üretmede büyük bir eksikliği giderdiği gibi, çok büyük bir çevre kirliliğine ne neden teşkil ettiğini biliyor muyuz ? Elbette yeterince bilmiyoruz..... Özellikle Karadeniz bölgemizde kurulan HES"ler sonucu dere yataklarımızın doğal dengesinin bozulacağını biliyor musunuz ? Elbette enerji ihtiyacı önemli bir eksiklik. Ancak bu ihtiyacı gidermek için bir yerleri kırıp döküyor, çevremizi kirleterek doğal dengeyi ortadan kaldırıyor isek oturup düşünmemiz gerekir.  

      ERBAA HES. Bir örnek... Burada işlenen konular hakkında çok doyurucu bilgiler edindim. Neticede ben de ERBAA"da yaşanan olumsuzluğa serzenişte bulunan TOKAT"lı kardeşlerimiz gibi ben de bu olumsuz tablonun hazırlanmasına karşı tedbir alınması gerektiğinin bilincine vardım. O halde ne yapmalı ? Öncelikle enerji sağlamada uygulanacak olan yöntemlerin çevremizi tehdit eder boyutta olmaması esastır. Doğal dengeyi bozacak faaliyet ve projelerden kaçınılması gerektiğini idrak etmiş bulunmaktayım.  

      Bir diğer boyutu da çevre etkilerinin ötesinde bu işin ekonomik ve sosyal boyutunu da hesaba katmamız gereklidir. Şüphesiz Bu dere yataklarını özelleştirme ile elde eden kurumlar, yarın global ısınma ile kurumayla yüz yüze kalacak olan dere yataklarımızın susuz kalması sonucu toplumun para ile su kullanmak durumunda kalacağı kaçınılmazdır.  

     Üretici tarımda,  hayvancılıkta köylü ve çiftçi hayvanlarının su ihtiyacını dere yataklarından sağlayamama ile yüz yüze kalacaktır. O halde doğal dengeyi bozmak yerine, güneş ve rüzgar enerjisine yönelmeli ve bu yöndeki yatırımlar desteklenmelidir. Tabii ki, suyun özelleştirilerek satılmasının hukuksal boyutunun da var olduğunu hesaba katmalıyız. Hiçbir kimse toplumun kamudan faydalanma hakkını çeşitli nedenlerle elinden alamaz.  

     Bu hususta bizler ne yapmalıyız ? Ne gibi tedbirler almalıyız ? Bu konularda toplumu bilinçlendirme toplantıları yapmalıyız. Bilimsel verilerle karşı olduğumuz konuların etkilerini ortaya koyarak somut delillerle savunmalıyız.  

     Savunduğumuz konuların sivil toplum kuruluşlarımızca sahipsiz bırakılmaması  için gerekli iletişimin sağlıklı kurulması ve aydınlatıcı bilgi akışının sağlanarak insanların bilinçlenmesine katkıda bulunulması gerekmektedir.  

     Amasyalılar Federasyonu Başkanı Kemal BEKTAŞ, Diyarbakır Dernekler Federasyonu Başkanı Murat GÖKHAN, Giresun Dernekler Federasyonu Başkanı Sıtkı ADA ve ORDEF Genel Başkanı olarak Şahsımın katılmış olduğumuz programın son derece doyurucu olduğunu ifade etmek isterim.  

     Bu hususta HES"ler konusunda son derece titiz çalışmalar yapılması  gerektiği kanaatindeyim. Bir şeye karşı olmak, karşı olunan konunun alternatifinin sunulması ile gerçekleşir. Bu programda da gördük ki, HES"ler konusunda bilim adamlarımız ve Akademisyenlerimizin vermiş oldukları bilgiler ışığında çözüm önerileri de müspet yönde ortaya konulmuştur. 

     Bu programı organize eden ve bilimsel verilerle hazırlanan ÇED raporunu kitapçık halinde bizlere sunan Değerli Başkan İrfan AYDIN"a teşekkür ederek, hepimizin çevre bilinci içerisinde çevre kirliliğine neden olabilecek her türlü etkilerin ortadan kaldırılmasına çalışılması gerektiğini hatırlatmak isteyerek en derin sevgi ve saygılarımı sunuyorum.  
 

                                               Salih Ziya CÖRÜT 

Önceki ve Sonraki Yazılar