ENGELLİLER TEMEL İNSAN HAKLARI OLAN EĞİTİM, İSTİHDAM ULAŞIM VE SAĞLIK HAKLARINA ENGELLENMEDEN TAM VE DOLAYSIZ ERİŞİM TALEPİ
Dünyada engelli birey sayısı 1 milyarı aşmıştır. Türkiye’de sadece Ulusal Engelli Veri Sistemi’ne kayıtlı engelli nüfusun yüzde 56’sı erkek yüzde 44’ü ise kadınlardan oluşuyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının Engelli ve Yaşlı İstatistik Bülteni’n
ENGELLİLER TEMEL İNSAN HAKLARI OLAN EĞİTİM, İSTİHDAM ULAŞIM VE SAĞLIK HAKLARINA ENGELLENMEDEN TAM VE DOLAYSIZ ERİŞİM TALEP EDİYOR.
Ordu İl Engelli Meclis Başkanı Ümit İŞBAKANyaptığı yazılar açıklamada;
İstihdam kotası %6’ya çıkarılsın!
Acilen 20.000 atama yapılsın!
ÖTV kısıtlaması ve rapor süresi çilesi son bulsun!
Emeklilik kanunu eski haline geri dönsün!
Ehliyet sorunu çözülsün!
Engelli raporlarındaki adaletsizlik bitsin!
Engelli Bakıcılarına Sigorta Yapılsın
Erişilebilirlik kanunu artık ertelenmesin yürürlüğe girsin.
Yardımcı Hizmetler Sınıfı Kaldırılsın
Dünyada engelli birey sayısı 1 milyarı aşmıştır. Türkiye’de sadece Ulusal Engelli Veri Sistemi’ne kayıtlı engelli nüfusun yüzde 56’sı erkek yüzde 44’ü ise kadınlardan oluşuyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının Engelli ve Yaşlı İstatistik Bülteni’ndeki (Temmuz 2023) Nüfus ve Konut Araştırması sonuçlarına göre ise, en az bir engeli olan (3 ve daha yukarı yaş) nüfusun oranı %6,9 (4.876.000 kişi)’dur. Resmi olmayan rakamlara göre ise Türkiye’de engelli sayısı 9 milyon civarıdır. Bu sayıların örtüşen bir tutarlığının olmaması bile engellilerin sorunlarının çözümüne dair bir çabanın söz konusu olmadığının göstergesidir.
Bugün ülkemizde engelli bireyler, fiziksel erişim, eğitim, istihdam, sağlık hizmetleri ve sosyal katılım gibi alanlarda kendilerine getirilen engelleri de aşamaz durumdadır.
Engelli bireylerin büyük bölümü çalışma çağında olmasına karşın eşit istihdam fırsatlarına ulaşmakta güçlük çekiyor. Bu alanda şu ana kadar elde edilen kazanımların sınırlı olması hem söz konusu bireyler hem de toplumların bütünü için yadsınamayacak maliyetler yaratıyor. Ekonomiye sınırlı katılımın bir sonucu olarak engelli bireyler daha çok yoksulluk çekiyor. Engelli bireyler ile engelli bireye sahip aileler, gıda güvenliği, barınma, sağlık hizmetlerine erişim gibi alanlarda toplumun diğer kesimlerine göre ortalamada daha fazla yoksunluk yaşıyor.
Oysaki engelli insanların daha iyi bir yaşam standardına ulaşması sosyal devletin sorumluluğudur. Engelli bireyleri toplum yaşamının bir parçası olarak sosyal etkinliklerinin artması önündeki engellerin kaldırılması ve bu doğrultuda düzenlemeler yapılması, eşit yurttaşlar olarak insana yakışır bir şekilde onurları korunarak ekonomik, sosyal ve kültürel olarak eşit fırsatlara erişmeleri kamusal bir zorunluluktur. Bu aynı zamanda sosyal devlet iddiasının vazgeçilmez gerekliliğidir.
Ülkemizin son zamanlardaki en büyük problemi haline gelen ekonomik krizin, işçileri emekçileri ve bunun yanında engelli bireyleri son derece olumsuz etkilediği açıktır. Gelir dağılımda artan adaletsizlik hem emekçileri hem de engellileri daha da yoksullaştırırken onların sorunlarına kulak tıkayan iktidar ve sermaye katlanarak artan gelirleriyle toplumdaki gelir uçurumunu derinleştirmeye devam ediyor.
Engelliler temel insan hakları olan eğitim, istihdam ulaşım ve sağlık haklarına engellenmeden tam ve dolaysız erişim talep ediyor. Ancak iktidarın engellilere verdiği bir sadakadan öteye geçemeyecek orandaki aylık, bu temel hakların hiçbirine tam anlamıyla erişimi olanaklı kılamıyor. Engellilere ilişkin yapılan ödemeler en az yoksulluk sınırı düzeyinde olmalıyken; onların bağımsız yaşamalarını sağlayacak gelire ulaşmalarının önüne her biçimde setler çekilmektedir. Çalışma yaşamına katılmak isteyen engelliler iş bulamazken kamuda ve özel sektörde yasa gereği var olan istihdam kotaları doldurulmamaktadır.
Kamuda ve özel sektörde engelli kotasının artırılması devletin; çevresel ulaşım hakkı çerçevesinde, engellilerin sokak ve caddelerde ulaşımını sorunsuz sağlayacak altyapıyı kurmak belediyelerin görevidir. Kamu ve özel kurum ve kuruluşların iş yerlerinin, engellileri engellemeyecek şekilde inşa edilmesi ve bu doğrultuda denetlenmesi zorunludur.
Yardımcı teknolojilerin engelliler yararına kullanılması ve erişimlerinin kolaylaşması, yeni altyapı ürün ve hizmetlerinin evrensel tasarım ilkelerine uygun herkes tarafından erişilebilir, anlaşılabilir ve kullanılabilir olması gerekiyor. Toplumda farkındalığın artması, önyargı ve ayrımcılığın ortadan kalkması, işaret dili, altı nokta yazısı dışında da destekleyici/yardımcı teknolojilerin erişilebilir hale gelmesi için çaba gösterilmesi başta devlet olmak üzere tüm toplumun görev ve sorumluluğudur.
Toplumsal yaklaşım, önyargılar, alışkanlıklar, gelenekler ve iktidarların politik tutumu engellilerin sorunlarının çözümünü ertelemektedir. Bölgesel gelişmişlik farkları, devam eden çatışma ve savaşların sosyal yapıya olumsuz etkileri, göçmen ve mültecilik engellilik sorununa yeni boyutlar katmaktadır. Tüm eşitsizlikler de olduğu gibi kadınlar, engellilik durumunda da çoklu bir ayrımcılığa maruz kalmaktadır.
3 Aralık Dünya Engelliler gününde ülkemizdeki engellilerin yıllardır çözüm bekleyen tüm bu sorunlarının çözümü için daha çok farkındalık ve mücadele gerekiyor. Engellilerin yaşadığı çoklu görünmezlik ve aşılması güç duvarların yıkılması toplumun birlikte ve empatiyle hareket etme çabasıyla mümkün olacaktır, dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.