Avrupa birliği (AB) nedir ??

Bazılarımız son yıllarda AB'nin bize uyguladığı çifte standartlar yüzünden AB'ye oldukça karşı çıkmaktayız.. "Türkiye bu oluşuma girmesin " şeklindeki görüşü destekleyenler her gecen gün artıyor.

Avrupa kıtası çeşitli dönemlerden geçti şimdiye kadar. zaman zaman imparatorluklar kuruldu, yıkıldı, kilise egemenlik kurdu, şehir devletleri oluştu..

En son , Fransız ihtilalinden sonra ulus devletler oluştu Avrupa"da.. (Bizim ülkemiz dâhil)

Avrupa ülkeleri, 2. dünya savaşından sonra bir oluşuma gittiler.. Kıtadaki her devletin entegre olacağı, ortak ekonomi ve siyasi yapıya sahip tek bir süper güç.. Yani Avrupa Birliği..

Osmanlı, Gülhane hattı hümayun"undan bu yana yolunu Avrupa'dan yana çizmişti. amaç neydi ?

Yasaların, dünyadaki diğer uygar ülkelerle aynı olması.. yani evrensel olması.. ekonominin bu şekilde güvence altına alınması..

Türkiye, kendini eskiden beri Asya"dan çok Avrupa ya yakın hissetti. Ve zaten çağdaş dünyanın gereği de, bir Ortadoğu ülkesi olmaktan çok bir Avrupa ülkesi olmaktı.

Şimdi, gözünüzün önüne bir İngiltere ile bir Suriye"yi getirin lütfen.. Türkiye diye bir devlet dünya üzerinde olmasa, toprakları yerine deniz olsa yani yaşayacak bir kara parçası olmasa burada, iki ülke arasında seçim yapmak zorunda kalsanız, kaçınız Suriye"de kaçınız İngiltere"de yaşamak ister??

Nedir uygar dünyanın gerekleri?? İnsana daha fazla saygı gösterilen, herkesin haklarının bulunduğu çağdaş temeller üzerine oturmuş, her şeyin evrensel hukuk yoluyla çözüldüğü, zengin ve refah içinde bir toplum değil mi?

Peki bu gerekleri hangi oluşum içinde barındırıyor? Ortadoğu toplumları mı yoksa Avrupa birliği mi?

Ülkemizde ise üniversitelerde tez konusu olabilecek bir çelişki baş gösteriyor. Yaşam standartları Ortadoğu ülkeleri standartlarında olanlar iktidara gelip AB"yi desteklerken, gelişmiş standartlara sahip insanlar bu oluşuma girmeye karşı çıkıyorlar. Oysa tam tersi olması gerekmez mi?

Mustafa Kemal, yaşamı boyunca ülkeyi Avrupa"ya entegre etmek için çaba göstermedi mi? Yasalarla, devrimlerle bunun için uğraşmadı mı? Gerek harf devrimi, gerek kılık kıyafet devrimi bu gerekçelerle yapılmadı mı?

Kendinizi Avrupa"lı yerine koyun bir kez. Sözgelimi ben Avrupa"lı olsam Türkiye gibi bir ülkeyi içime almamak için elimden geleni yapardım. Haksız da sayılmam çünkü, 70 milyonluk ve ortalama eğitim seviyesi ilkokul 4. sınıf olan bir ülkeyi neden bünyeme katıp olanaklarımdan yararlandırayım?

Ve fakat bir Türk vatandaşı olarak düşündüğümde “bu yeni kurulan ülkeye kesinlikle dahil olmalıyım” demek zorundayım.

Mustafa Kemal"in ideali budur . Bu yüzden Atatürkçüler AB"yi en fazla destekleyen kesim olmak zorundadırlar. Bunu düşünmediğimiz için kişisel gelirde Yunanistan"ın 65 basamak altında yer almaktayız.

Gülümseyin, yarın her şey daha iyi olacak.

[email protected]