DÜŞ KOPARAN DÜŞÜŞLERİ

 

 DÜŞ KOPARAN DÜŞÜŞLERİ 

Çok zaman geçmedi acılarımızın üstünden. Sıcaktı, nabzı atıyordu hala. Çok şeydi yaşadıklarımız; birazı ümit, birazı hayal, birazı hayal kırıkları…

Kavgalıydık hayata karşı; bu yüzden yoksunduk birbirimizden, tutunmuştuk sarhoş kavgalara

Yoksulduk artık  sevgilere, zenginleşmişti benciliklerimiz

Aslında ortaktık  yaşadıklarımıza. Ama bizler birbirimizin çok uzağındaydık. Sevgiydi bizi birbirimize yakınlaştıran, unutmuştuk hepsini… Bu yüzden düşmelerimizin çoğunda biz kabahatliydik… Aynı yönlerimiz öylesine çoktu ki, biz ters istikameti seçtik.

Çocukluğumuzun gözyaşlarıydı belki de aynı olan… Belki kavgalarımız aynı yerdeydi. Olay yerindeydik her birimiz kavgalarımıza karşı. Biz aslında bir bütün gibiydik…

Düşlerimiz vardı, çocukluktan kalma, gençlikte olgunlaşan; sabırlıydık, sabırsızdık bekliyorduk

Tutunmuştuk hayata sımsıkı; ama tutunacak kadar sıkımıydı  bilmiyorduk.

Derken vaktinden önce gelen sonbahar gibi düşmüştü  kimimizin düşleri yerlere, kırılmıştı düşlerimiz…

Çoğumuzunki de aynıydı aslıda. Sevmiştik, sevilmiştik, sevilmemiştik… Paramız vardı, paramız yoktu, sağlıklıydık, ya da bir an da yitirmiştik.

Ayrılmıştık belki de sevdiklerimizden, sevdiğimizden… Vatanımızdan memleketimizden… Bu yüzden kopmuştu işte düşlerimiz. Kopunca düşmüştük yerlere… Tecrübeliydik artık hayata karşı.

Oyuncu değil, kendi filmimizde yönetmendik.

Peki, daha başka düşlerimizi dalından koparan ne vardı;

Ayrılıklar, hasretler, acılar, çaresizlikler…

Çaresizseniz; çare ‘siz’siniz diyor bir yazar; çare’sizsiniz, biziz, onlar…

           NİL SEFA ÖNEŞ

Önceki ve Sonraki Yazılar