Mustafa KÖKSAL

Mustafa KÖKSAL

ORDULU NE İSTİYOR?

Bu kadar önemli bir şehrin kocaman olup, büyüyerek büyük şehir olmasını mı,her şeyi olsunu mu, yatırımlar gelsin de işsizlikler azalsın mı, turizm yatırımları ile bir çok büyük oteller de çalışabilecek gençler mi, açılan fakültelerle büyük ordu üniversitesinin oluşması mı,  okumak için  gelen gençler sayesinde, ekonomik hareketlilik mi, şehirde bereketli alışverişlerin olması mı, kayak merkezi mi, yayla turizmi mi, kolay ulaşım için otoyol, hava alanı mı, yada şehirde ki, iç dizaynın, yapılmış yolların, bakımlı mahallelerin, bunları da ordu insanına sunan başkanın olsun mu?

Bu insanlar yürekten   Ordu büyük bir şehir olsun istiyor mu?

Onun için Ordu un belli bölgeleri hala bakımsız olduğunda insanların tenkitleri bu ili yöneteni üzmesini bekliyor mu? Ona, bu tenkit edilen işler hakikaten  niye gecikti, neden yapılmadı sorusunu sormak için bir sebep olsun, yada sebebi bu, bunun için yapılmadı diye açıklamak  fırsatı versin de mi?

Aslında belediye başkanları , bunlardan bir tane de benim hayalimde asla yok bu ülkede , var diyende günah çukurunda hesabını veremeyeceği acıları konuştuğu o dili ile çeker animallah, obenim başkanlarımda vicdan Hz. Ömer adaletinde olmalı. Herkese eşit. Kravatlı ensesi kalına ayrı, zavallı bir vatandaşa ayrı olmamalı. Bazı mahallelerin her şeyi tam, bazı yerlerde ise sokaklar mide bulandıracak halde durmamalı.

Ordu da bugün önemli mahalleler var ki , onlar Ordu adına, dışardan gelenler adına değer arz eden yerler ise öncelikli olarak oraların sorunları halledilmeli. Millet neden diye sorduğunda da başkan, “ben istiyorum da buna fırsat vermiyorlar, benim yapmamam için engeller koyuyorlar ki”, varsa ekranlarda ordu insanına,  ona güvenip te oy verenine açıklamalı.

Ordu da ; ”şarkiyeli si, Selimiyeli si, gülyalılı sı, keçiköylü sü, Bucaklı sı, Yenimahalleli si, Aziziye lisi, Durugöllü sü, cumhuriyetli si, şahincilili si v.s, aklına gelebilecek mahallelerimiz ve orada oturan bizim insanımızın hizmete, yapılan güzelliklere huzurlu bir yere ihtiyacı var. Hepsi de bunu yapsın diye başkanı seçiyor.

Kime rağmen, iktidara ve  onun adayına…

İşte bu konu o kadar önemli ki, bunu Ordu ilini yönetmeye talip olan insan çok iyi düşünmeli. Etrafına bakmalı, kimin tavuğuna kış dedim de kimin kümesini daha önemli kıldım diye plajdan, güzel yalıya kadar kıyı şeridindeki her yere iyice göz atmalı. Hangi oteli kayırdım yanlış yaptım dan, niye bu kadar yanlışı benim gibi insan yaptı ya kadar.

Her seçimde yanında olan, ona maddi destek olan öncelik alır diye belediye yada siyasi kanun defterleri içinde bu maddeler varda, öncelikle bunlar niye seçimlerden sonra öne çıkar ki ? “ Plaj a doğru adları kalsın çok güzel oteller yapıldı, hepsi de Ordu için değerli, o zaman hepside başkan için eşit şartlarda olmalı.

Hizmette, yardımda, cezada.

Gardenya lar bir kimsenin tekelinde mi, ona var, diğer bende yapayım diyene olmazlar havada  neden hep uçuşur diyenlere bir cevap anında  olmalı?. Sahilde plajlar oluşsa, birkaç kişi buralarda modern yerler yapsa ekmek yese, “Ege de, Akdeniz de ki gibi,  kime zararı olur ki?

Bu yüzden her mahalle sakini yapılmayanları, iyi yada kötüyü yalnızca başkanın dinlemesi ile olmaz. Belediyenin güçlü AR-GE si olmalı, bu işleri insanlarımızla her daim konuşan tespit edip sesi yerinde yapılacaksa yapan, yapılmayacaksa sebebini izah eden..

Çünkü bu ili yönetmek, yarın büyük şehir olsun demek o kadar kolay iş değil. Söz söylerken, cümleleri süslerken kolay olanı, ben her oluşmuş büyük şehir bacalarından beyaz duman çıkarken görmedim, ya en yakınlarına yada siyasilere verilen rant olarak çıkarken gördüm.

Aslında kim görmedi ki, bunu büyük şehir başkanı olanlar mı yapmadı? İşte yapılmadığı gün, insana hizmet edildiği gün, adam seçilmediği gün,  biz AB gine adım atacak düşünce içinde olabiliriz.

Buda yürekli , tertemiz, içinde asla ayrımcılığı düşünmeyen bir adamla olur. Ordu lu nemi istiyor, kendine hizmeti iman gibi kabullenmiş başkan istiyor, etrafına bir şey kazandırayım da diyen değil.

Şu an Ordu ya bir şiddetli yağmur ile girdim. Dörtlüm yanıyor, farlarım açık. Sel olur endişem yok. Güvencim belediyeye tam. Bence herkes güvende olduğunu bilmeli.

Böyle.

Önceki ve Sonraki Yazılar