Otoparklar modern şehirlerin ilk görünen yüz aklarıdır. Ziyaret ettiğimiz şehirlerde ilk durağımız şehir otoparklarıdır.
Gerek modern görünümleri gerekse kapasiteleri bakımından otoparklar o şehrin ya yüz akıdır,ya da tersidir. Ta başından beri Cumhuriyet meyadanının otopark olmasına karşı olanlarından biriyim. Otopark olarak Cumhuriyet meydanının alt bodrum katlarının
projelendirilmesi yapılmıştı.

Mimar Öner Tokçan ile beraber bu projenin geliştirilmesi için Fransa'ya gitmişdik. Bir çok meydan projelerini gezip araştırmıştık. Parisi gezenler iyi hatırlarlar. Paris'in en tanınan Şanzelize Bulvarı vardır.

Bu bulvar en eski meydanlardan oluşur ve eski Paris'dir. Birde Şanzelize Bulvarı'nın devamına yeni bir mimari dokularla kocaman bulvar ve meydanlar yapılmış. Mimar Öner Tokcan bu meydanların birinden esinlenerek Cumhuriyet Meydanı için modern bir proje geliştirmişti.

Hatta projenin maketi de yaptırıldı. Bu maket Fikret Türkyılmaz'ın makam odasında tanıtıma da  başlanmışdı .

Bu proje de otopark zemin katta değil, bodrum katlarda düşünülmüştü. Sonra bu projeden vazgeçildi.

Ben Belediye'den ayrıldıktan sonra bu proje buharlaştı. Hala bu projeden neden vazgeçildiğini bilemiyorum. Eğer bu proje hayata geçirilmiş olsaydı. Cumhuriyet meydanı çok amaçlı olarak kullanılabilecekti.

Hatta bu gün şehir merkezinin Cami sorunu da kalmamış olacaktı.

Tahmin ediyorum Fikret Türkyılmaz'ın kafasını karıştıran belli çevreler burada da etkili oldu.

Gelelim bu günkü konumuza.

Neticede Cumhuriyet meydanına bir OTOPARK PROJESİ yapıldı. Yıllardır tek başına Ordu'nun Otopark sorunuyla mücadele ediyor garibim.

Garibim diyorum, çünkü bugün sadece otopark değil, minibüs durağı görevi de cumhuriyet otoparkına verildi. Şu anda bir çok minibüs durakları Cumhuriyet otoparkında görev görüyor.

Yazan yok, çizen yok.

Onun için yazımın başında belirttim.

Şehrimizi ziyarete gelen bir yabancı  önce Cumhuriyet otoparkına geliyor.

Al sana şehrin ilk yüz karası.

Otopark mı, minibüs durağı mı olduğu belli değil.

Bir keşemekeşlik  almış başını gidiyor. Belki Belediye yönetiminin bundan haberi bile yok.

Peki bu uygulamalara kim karar veriyor?

Modern şehircilik sözü veripte şehrimizi köye döndürenler kim?

Bu çağ dışı uygulamalar ne zaman son bulacak?

Ben sadece vatandaşlık görevimi yapıp soruyorum.

Her şeyde olduğu gibi, burada da herkes bildiğini okumaya devam edecek.

Bunu da biliyorum. Ama ben sormaya devam edeceğim. Belki sadece bu konuda olsun uyarılarımız dikkate alınır.