ELEŞTİRİ DÜZENİ

6.5..jpgGit gide garipleşiyor insanoğlu… Bin bir çeşit, renk renk, desen desen yaratılmışız da; bir arada hoşgörüyle yaşamayı öğrenememişiz vesselam. Mesela çoğumuz eleştiriye açığız deriz ama biri bizi eleştirdiği dakikadan itibaren, gardımızı çoktan almış bulunuyoruz.

Üniversiteye başladığım ilk yıl edebiyat hocama;

-Hocam ben şiir yazıyorum inceler misiniz? Dediğimde, seni acımasızca eleştiririm buna katlanabilir misin diye sormuştu.

-Elbette, yerden yere vurabilirsiniz. Dedim. Ve iyi ki de demişim. Bana çok şey öğretti, bildiğim bilmediğim birçok şeyi yeniden keşfettim. Ve en önemlisi de beni eleştirenlerden her zaman ders çıkarabilmeyi öğrendim.

Günümüzde eleştiri artık suç olarak da görülebiliyor. Örneğin sosyal paylaşım sitelerinde yapılan bir yorumla davalık olan bile var. Bunlardan bir kaçını aktarıyorum:

Geçtiğimiz aylarda Milliyet Gazetesi Ankara temsilcisi Fikret Bila’nın köşesinde yer bulan Birleşik Arap Emirlikleri ziyaretinin üçüncü gününde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül KCK operasyonlarının eleştiri konusu olması hakkındaki soruya şöyle yanıt verdi: “Eleştirilebilir tabii. Memleket açık bir memleket. Bunlar memleketin gücüdür. Ya bir de eleştirilemese, karşı çıkılamazsa. İtirazlar mahkeme nezdinde de oluyor, kamuoyu nezdinde de.”

Oysa artık Facebook, Ekşi Sözlük gibi sosyal paylaşım sitelerinde dahi düşüncelerini ifade edenler, daha doğrusu AKP’yi ya da AKP zihniyetini eleştirenler soruşturma, sürgün, uzaklaştırma, fişlenme gibi cezalarla ile karşı karşıya kalıyor.

İ.Ü.'de hocanla aynı düşünmek zorunda mısın?
İstanbul Üniversitesi’nde bir öğrenci hakkında bir sosyal paylaşım sitesinde yaptığı yorum nedeniyle fakülte kurulu tarafından disiplin soruşturması açıldı.

Soruşturma gerekçesi ise öğrencinin, Hasankeyf'i sular altında bırakacak Ilısu Barajı Projesi'ne onay veren bilirkişi raporunda imzası bulunan hocası arkeolog Doç. Dr. Şevket Dönmez hakkında "Bunu yayımlamak hiç içimden gelmiyor ama! Ben bu adamın öğrencisi oldum ve bu aldığı diplomaya ihanettir" şeklinde yorum yapması oldu.

Marmara Üniversitesi'nde dekanı eleştirmek ceza getirdi
Marmara Üniversitesi’nde de İstanbul Üniversitesi’ndeki olayın benzeri yaşandı. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Yusuf Devran’ın dekan olma sürecini Ekşi Sözlük’te eleştiren fakülte öğrencisi Mikail Boz, bir dönem uzaklaştırma cezası aldı. Boz, Devran’ın üniversiteye geldikten 1 ay sonra bölüm başkanı, 4 ay sonra ise dekan olması hakkında düşündüklerini ifade etmiş, olayı eleştirmişti. Boz‘a önce disiplin soruşturması açıldı, ardından okuldan bir dönem uzaklaştırma cezası verildi. Sonradan okul "henüz nihai karar verilmedi" diyerek geri adım atabileceği sinyali verdi.

Boz savunmasında yazdıklarıyla ilgili hukuki yolların kullanılarak yazının hakaret içerip içermediğini saptanmasını istemişti ancak istek "mahkemenin çok uzun süreceği" gerekçesiyle reddedilmişti. Boz, ayrıca mahkeme kararı açıklanmadan okuldan uzaklaştırılmıştı. İletişim Fakültesi Dekanı Yusuf Devran’ın, 1996-1999 yılları arasında Samanyolu Televizyonu Haber Merkezi'nde yönetici ve muhabir olarak çalışmasının dekan olma sürecinde etkili olduğu iddiası pek çok öğrenci ve hoca tarafından paylaşılmıştı.

Başbakan hakkında eleştirel sohbete 2 yıl hapis istemi
Bir diğer olay ise Facebook’ta arkadaşlarıyla sohbet ederken Başbakan Erdoğan ve bakanlara hakaret ettiği gerekçesiyle H.Y.’ye "Sesli, yazılı veya görüntülü bir ileti ile hakaret" suçlamasıyla 2 yıla kadar hapis cezası istenmesi. Söz konusu olayda, Başbakanlık İletişim Merkezi’ne gelen elektronik posta ihbarıyla soruşturma başlatılmıştı.

Erdoğan aleyhinde haber paylaşmak sürgün getirmişti
Zonguldak PTT Müdürlüğü’nde memur olarak çalışan 42 yaşındaki İbrahim Damatoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve hükümet aleyhinde basında yer alan haber ve karikatürleri Facebook’taki sayfasında paylaştığı için devlet büyüklerine hakarette bulunduğu ve küçük düşürdüğü gerekçesiyle hakkında idari soruşturma başlatılmıştı. Soruşturma sonunda Damatoğlu ’maaş kesintisi’ ve ’kademe ilerlememe’ cezasına çarptırılarak ’Ordu’ya ‘tayini çıkarılmıştı’, yani sürgün edilmişti.

İdari soruşturmanın yanı sıra Damatoğlu hakkında, ’devlet büyüklerine hakaret’ suçlamasıyla Cumhuriyet Savcılığı’na da suç duyurusunda bulunulmuştu.

Referandum’da hayır oyu kullanmak da mı suç
Çorum’da sözleşmeli öğretmen olan B. Y. Facebook’taki sayfasında 12 Eylül referandumunda “hayır” oyu vereceğini yazarak hükümeti “Madem 12 Eylül’le ilgili derdiniz vardı, 7 yıldır neredeydiniz” şeklinde eleştirmişti. Öğretmen hakkında soruşturma başlatılmış ve soruşturma sonucunda öğretmen görevden uzaklaştırılmıştı.

Gericiysen site kapatmakta dahi özgürsün
Bilim dışı çalışmaları ve saçma sapan televizyon programları ile tanınan Adnan Oktar, açmış olduğu davalar sonucunda aralarında Ekşi Sözlük ile Richard Dawkins ve Eğitim-Sen'in sitelerinin de bulunduğu pek çok siteyi kapatmıştı.

AKP’liysen hakarete yasak yok
AKP Ünye İlçe Tanıtım ve Medya Başkanı Süleyman Demirci sosyal paylaşım sitesi Facebook'taki sayfasına, başı açık kadınlar için "Örtüsüz kadın perdesiz eve benzer. Perdesiz ev ya satılıktır ya da kiralıktır" yazması büyük tepki toplamıştı. AKP Ünye İlçe Başkanı Ahmet Çamyar ve Başkan Yardımcısı Adem Çalık Demirci'yi sadece sözlü olarak uyarmıştı. Demirci hakkında hiçbir soruşturma, cezai işlem yapılmazken, uyarı üzerine Demirci yazdıklarını silmişti.

Biz ne hallere düşmüşüz. Düşmüşüz de kaldıranımız, halimize ağlayanımız yok.

Demem o ki: siz siz olun eleştiri yapıyorsanız arkasında kale gibi dimdik durun; eleştiriliyorsanız, merak etmeyin sizi takip ediyorlar, doğru yoldasınız.

Önceki ve Sonraki Yazılar