Ufuk Uras’ın Kravatı.

 

 

Ufuk Uras’ın Kravatı.
 
Sivil ve itaatsiz! Bdp’li Ufuk Uras kravatını meclis kürsüsünün mikrofonuna taktı.
 
Amaç;
 
Kravat çok sıkıyormuş, meclise herkes istediği gibi gelmeliymiş.
 
Aslında taraftar bulabilecek bir eylem. Keşke boynumuza takılan diğer bağları da çıkarıp atabilsek.
 
Emperyalizmin boynumuza geçirmeye çalıştığı BOP’un gereği‘‘Demokratik Özerklik’’, v.s gibi.
 
Ve Ufuk Uras, keşke bunları da çıkarıp onların mikrofonlarına asabilse!
 
Yapmazlar…Yapamazlar!
 
Neyse,
 
Zaten taklit bir eylem üzerinde durmaya da değmez. Çünkü mecliste kravat eyleminin daniskasını, 1965-1969 yıllarında Adalet Partisi Milletvekili olan Osman Yüksel Serdengeçti gerçekleştirmişti.
 
Öyle mikrofona falan değil,“beline” takmıştı kravatını.
 
Serdengeçti, Antalya milletvekili olarak girdiği mecliste hiçbir zaman boynuna kravat takmamıştı. Kendisine kravatsız meclise giremezsin diyenlere de, belindeki kravatı göstererek “Bak takıyorum işte, tüzüğünüzde kravat boyuna takılır diye bir ibare var mı”? diye meydan okumuştu.
 
Bunun üzerine hakkında birçok önerge verilmişti. Bu önergelerden bunalan Adalet Bakanı Hasan Dinçer ise“ Kanunlarımıza göre suç olmadığı için Adalet Bakanı olarak beni ilgilendirmez “diyerek işin içinden sıyrılarak Serdengeçti’ye teslim olmuştu.
 
Ve kravatı belinde, saçları dağınık Serdengeçti, gün gelmiş seçildiği partiyi de teslimiyetçi politikalarından dolayı beline dolamayı bilmişti.
 
Çünkü O’nun için bu topraklardan daha önemli hiçbir kavram ve değer yoktu. Bir anlamda delisiydi buraların.
 
Emperyalizmin kaynağı Batı ve ağababası Abd’nin projelerinin hep karşısındaydı.
 
Şu an yaşasaydı BOP’nuzun kravatlarını da belinin tam ortasına takardı. Ve bu topraklara itaat ederdi itaatsizlik değil.
 
Hodri Meydan Ufuk Uras!
 
Kravat konusunda taklit ettiğin Serdengeçti’yi bu konularda da taklit et.
 
Bir emperyalist proje olan BOP gereği Demokratik Özerkliğe ve arkasındaki ağababalara Serdengeçerek seslen de tam olsun .
 
İşte böyle:
 
Bu Kervan Böyle Gitmez
 
İster beni hoş görün, ister vurun öldürün
 
İster bir cani gibi zindanda süründürün,
 
Yeter artık illallah! Şu yangını söndürün,  
Amerikan dolan bu yangına kâr etmez.
 
Ey meclis-i mebusan bu kervan böyle gitmez!  
 
'l love you America' yazılı durur duvarda
 
Donanmalar taşıdı yığın yığın hovarda
 
Kızlarımız dansetti, salep içtiler barda,  
 
Kimse görmez bunları, haya etmez, ar etmez
 
Ey meclis-i mebusan bu kervan böyle gitmez  
 
Bankalar mâbed oldu, daktilo sesi dua
 
Adet oldu hırsızlık, dalkavukluk ve riya
 
Yapmayanlar düz yolda kalıverirler yaya 
 
Vallahi bilmem amma bu millet iflah etmez
 
Ey meclis-i mebusan bu kervan böyle gitmez! 
 
  Her yerde yükselirken âvaze-i sefalet
 
Yurdu cennet gösterir radyo denen kör alet
 
İlâhi bu ne halet, Ya Rab bu ne dalâlet?  
 
Zorbalık, cebr-ü şiddet kimseye gık dedirtmez
 
Ey meclis-i mebusan bu kervan böyle gitmez!  
 
Haykırırım hakkı her sözüm ağır olsa da
 
Şaklasa kamçı, sırtım onmaz yağır olsa da,
 
Duyulmaz mı bu feryat insan sağır olsa da 
 
Bu derde çâre lâzım, nutuklarla iş bitmez
 
Ey meclis-i mebusan bu kervan böyle gitmez!
 
(Osman Yüksel Serdengeçti)

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum