Valiliklerden fındığa 5x5 formülü

Valiliklerden fındığa 5x5 formülü

Fındık üreticisi, açıklanan alım fiyatlarından memnun olmuyor, devlet ise satılamadığı için her yıl büyüyen stoklardan dertli.

Fındık üreticisi, açıklanan alım fiyatlarından memnun olmuyor, devlet ise satılamadığı için her yıl büyüyen stoklardan dertli.


Fındık üreticisi, açıklanan alım fiyatlarından memnun olmuyor, devlet ise satılamadığı için her yıl büyüyen stoklardan dertli. Ancak bitmek bilmeyen bu sorun için umut ışığı doğdu. Ordu ve Giresun valiliklerinin hazırladığı fındık strateji raporunda (Or-Gi) çözüm için '5x5 formülü' öneriliyor.

Formülün kısaca özeti şöyle: TMO ya da Fiskobirlik fındık alımında, 5 yıl için 5 TL'lik fiyat ilan edecek. Böylece üreticiler ve alıcılar uzun vadeli plan yapabilecek. Bu sayede hem Türkiye'de hem de dış pazarlarda fındık tüketimini artırmak mümkün hale gelecek. Tüketim artınca devlet de stok sorunundan kurtulacak. Valilikler, Or-Gi fındık strateji konsepti olarak adlandırılan öneride üretici, tüketici, dünya ve Türkiye pazarlarını masaya yatırdı. Buna göre 2009 sezonu için 450-500 bin ton fındık rekoltesi bekleniyor. Bunun ancak yarısı ihraç edilebilecek. Satılamayan fındığın büyük bölümü elde kalacak. Devlet, üreticiler mağdur olmasın diye satılamayacağını bildiği halde fındığın büyük bölümünü alarak stoka kaldırıyor. Fındık sorununun temelinde üretim sahalarının, talebin çok üzerinde kontrolsüz bir şekilde artması yatıyor. Öte yandan Türkiye, neredeyse tek üretici olmasına rağmen fındığın uluslararası fiyatını belirleyemiyor. Fiskobirlik'in yıllarca izlediği hatalı politikalar da eklenince sorun içinden çıkılamaz bir hale geldi. Rapora göre, fındıkta yıllardır istikrarlı bir fiyat ve stok politikası olmadığı için Türkiye zarar görüyor. Son 10 yıllık ihracat rakamları ve fiyatları da bunu doğruluyor. Örneğin 2001'de kilogram başına alım fiyatı 1,3 TL olmasına karşın ihraç edilen fındık miktarı 255 bin ton, sağlanan gelir ise 636 milyon dolardı. 2007'de ise alım fiyatı 5,15 TL'ye çıkarken ihracat edilen fındık miktarı 233 bin tona indi. Ancak buradan elde edilen ihracat geliri ise 1,5 milyar doları aştı. Fiyattaki değişikliğe rağmen miktar bazında ihracat hemen hemen aynı kaldı. Og-Gi stratejisi, stok ve sabit fiyat garantisiyle hem üreticinin hem de tüketicinin kazanmasını, aynı zamanda da ihracat gelirinin üst çıtada kalmasını öngörüyor.

ABD, dünya badem pazarını kontrol etmek için her yıl bu stratejiyi uyguluyor. Bademin yıllık üretimi 550-650 bin ton arasında. Tüketim ise 490-592 bin ton civarında gerçekleşiyor. ABD her yıl 50 bin ton badem stoku tutarak hem pazarı yönetiyor, hem de fiyat garantili satış yapıyor. Türkiye ise fındık üretim miktarına göre değişen politikalar ve sürekli değişen fiyatlar sebebiyle zarar ediyor. Fındık geliri dalgalı bir seyir izlerken, spekülasyonlara da açık hale geliyor. Rapora göre, yıllardır fındık ihracatı artmamış, ihracatın yüzde 80'ini de Avrupa ülkelerine yapılmış.

“DÜNYA FINDIKTAN VAZGEÇEBİLİR”

Öte yandan Or-Gi'nin 5 yıl 5 TL formülüne yönelik eleştiriler de yapılıyor. Bu stratejiye karşı çıkanlar, çikolata üreticilerinin fındıktan vazgeçilebileceği iddiasını dile getiriyor. Ancak iki valiliğin detaylı raporuna göre, çikolata üretiminde fındık kullanım oranı yüzde 5 ile 30 arasında. Üreticiler, bu sayede fındıktaki sabit fiyatı tolere edebilir. Üstelik üreticiler marka haline gelmiş ürünlerde damak tadını değiştirecek köklü ürün değişimi riskini de göze alamayacağı için; üretim/alım garantili fındığı tercih edebilecek.

FINDIK YAĞI ÜRETELİM, 375 MİLYON TL KAZANALIM

Toprak Mahsulleri Ofisi'nin depolarında halen 630 bin ton üretim fazlası fındık bulunuyor. Bunlardan 250 bin tonu ise uzun süredir beklediği için kalitesini yitirmek üzere. Eğer bu ürün kısa sürede değerlendirilmezse çürüyüp gidecek. Or-Gi stratejisini hazırlayan valilikler buna da bir çözüm üretmiş. Depodaki fazla fındığın yağ üretiminde kullanılması tavsiye ediliyor. Stoktaki 250 bin ton fındıktan 77 bin 500 ton civarında yağ çıkarılabileceği, bunun da kilosu 1,5 liradan 375 milyon TL'lik maddi değer sağlayabileceği hesap ediliyor. Üstelik Türkiye'nin ithal edeceği 77,5 bin ton yağa ödenecek döviz de (178 milyon dolar) ülkede kalmış olacak. Yağlığa ayrılan ürünün devletin sırtındaki faiz yükü de ortadan kalkmış olacak.



HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum