Şensoy:Boyun eğme zamanı değil!
ÖDP Ordu İl Başkanı Vedat Şensoy, yaşanmakta olan krize ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Şensoy:
ÖDP Ordu İl Başkanı Vedat Şensoy, yaşanmakta olan krize ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Şensoy: Ücretli çalışanları, emekçileri, küçük üretici ve çiftçileri, küçük ve orta işletmeleri, esnafı, yoksulları, işsizleri gözetmeyen ekonomi politikaları iflas etti. Neo liberal ekonomi balonu patladı.
ABD merkezli başlayan mali krizin etkilerinin ülkemizde de her geçen gün daha fazla hissedildiğini, uluslararası beklentilere göre, Türkiye bu krizden en fazla etkilenecek ülkeler arasında yer almaktadır.
"Kriz ülke dışında başladı, ama şimdiye kadar ekonomi politikalarını neo liberal politikalar ile uyum içerisinde sürdürmekte son derece titiz davranan AKP Hükümeti de bu krizin sorumluluğuna ortaktır. "
REEL SEKTÖR ALARM VERİYOR
Bugün ekonomideki tablo parlak değil. 2008 Ocak-Ağustos döneminde, 2007'nin aynı dönemine göre kapanan şirket sayısı yüzde 48, protestolu senet tutarı yüzde 205 artarak 4 milyar YTL'yi aşarken, karşılıksız çek meblağı da yüzde 38 artarak 2.5 milyar YTL'ye yaklaşıyor.
Tüm dünyadaki daralmadan, Türkiye ihracatının dayandığı imalat sanayii, otomotiv, demir-çelik ve tekstil sektörleri de ciddi ölçülerde etkileniyor. İşten çıkarmalar ve ücretsiz izinler artıyor. Kocaeli bölgesinde, Trakya'da, Bursa'da, yani sanayi merkezlerimizde sendikalar, çalışanlar, işçiler her geçen gün daha ciddi kaygılara kapılıyor.
Krizi az zararla atlatmanın yolu, yurttaşların mevcut üretime talepkar olabileceği mekanizmaların ve imkanların yaratılmasıdır. Halbuki bugün düşük ve yetersiz gelir nedeniyle talep azalıyor. Bir türlü tutturulamayan resmi enflasyon hedefine göre ayarlanan ücret ve maaşlar, reel olarak geriliyor. Ücretlilerin alım gücü düşüyor, yoksullaşıyorlar.
TÜRK-İş'in son hesaplamalarına göre, Kasım 2008 itibariyle açlık sınırı 738,07 YTL ve yoksulluk sınırı 2.404,14 YTL tutarındadır. Bu çalışmanın sonuçlarına göre, ülkede halen geçerli olan asgari ücret ile sadece 6 gün insan onuruna yaraşır bir yaşam düzeyi sürdürmek mümkün olabiliyor.
Aile harcamaları içinde ağırlıklı yer kaplamaya başlayan doğalgaz, elektrik, su, ulaşım gibi temel mal ve hizmetlere yapılan zamların ardından, dar ve sabit gelirli kesim "boğazından" kısmaya başlıyor.
Üstelik bu krize haneler de ağır bir borç yükü altında giriyor. Tüketici kredisi ve kredi kartı harcaması kışkırtmalarıyla aileler çok borçlandırıldı. 2008'in 8'nci ayında ailelerin borç yükü 112 milyar YTL'yi geçiyor.
Tarımda da çözülme devam ediyor. Tarımdaki üretim düşüşleri, küçük üreticileri, çiftçileri yoksullaştırıyor, gıda fiyatlarını artırıyor, spekülatörlere gün doğuyor.
Ülkemizde krizin reel sektöre ve topluma yönelik etkilerinin önümüzdeki aylarda yoğunlaşacağı çok açık.
TOPLUMSAL İHTİYAÇLARA DÖNÜK EKONOMİ POLİTİKALARI ZAMANI
Geçmişteki yöntemlerle bu kriz atlatılamaz. İç piyasayı daraltarak ihracat yoluyla kriz atlatma yolu bu kez kapalı.
Bu krizin toplum üzerindeki, ücretli çalışanlar, işçiler ve emekçiler üzerindeki yıkıcı etkisini önlemenin yolu, istihdama ve sosyal bir sisteme olanak tanıyacak ekonomi politikaları üzerinde çalışılmasıdır. İç talebi arttıracak, mali kontrole ve niteliğe dayalı bir büyüme modeline ihtiyaç vardır.
1. Her şeyden önce işten çıkarma dalgasının durdurulması gereklidir.
2. İzlenecek politikaların temel önceliği ekonominin yeniden ayağa kaldırılması ve istihdam olmalıdır. Büyüme, tam istihdam, sosyal ve çevresel koruma lehine önlemler alınmalıdır.
3. Yurtiçinde talebin arttırılması ve reel ekonominin güçlendirilmesi gereklidir. Bu nedenle ücretler ve sosyal haklar yükseltilmeli, çalışanların satın alma gücü arttırılmalıdır.
4. Asgari ücret düzenlemesi sendikaların talepleri doğrultusunda yeniden yapılmalı, asgari ücret vergi dışı bırakılmalı ve tüm yurttaşlara asgari bir yurttaşlık geliri sağlanmalıdır.
5. İşsizlik Fonu amacına uygun olarak işletilmeli, işverenlere peşkeş çekilmemelidir.
6. Doğrudan sermaye yatırımı ve ticaretle ilgili olmayan sermaye hareketleri kontrol altına alınmalıdır. Mali işlemler ciddi ölçülerde vergilendirilmelidir.
7. Üretime dönük yatırım teşvik edilmeli, bu teşvik özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelere sunulmalıdır.
8. Nitelikli kamu hizmetleri başta olmak üzere istihdam yaratacak programlar devreye sokulmalıdır.
Partimizin il ve ilçe örgütleri, Türkiye'nin her yanında, halkın güncel taleplerini içeren bir imza kampanyası başlatıyor. Yurttaşlarımızı ve demokratik örgütleri bu faaliyete ve krizin yarattığı sorunlar karşısındaki etkinliklere katılmaya çağırıyoruz. 'Krizin faturasını işsizler, yoksullar, işçiler, emekliler, çiftçiler, küçük üreticiler, esnaf ödemesin.' 'Krizin faturasını patronlar, krizi yaratanlar ödesin' şiarlarını Türkiye'nin her tarafında yükseltmek istiyoruz.
Bugün krizin sonuçları karşısında boyun eğme zamanı değil. Boynumuzu dik tutma, taleplerimize sahip çıkma, haklarımızı kaybetmemek ve geliştirmek için sesimizi yükseltme zamanıdır...
T. Vedat ŞENSOY ÖDP İl Başkanı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.