Seçim Kazanı:Seyit Torun ya da Hayaller
Ordu tarihi sanırız, böyle hayali projeleri gerçeğe dönüştürme kavgasında sınıfta kalanları affetmeyecektir....
Ordu tarihi sanırız, hayalleri ve projeleri gerçeğe dönüştürme kavgasında sınıfta kalanları affetmeyecektir.
Örneğin, Boztepe"yi "Teleferikle taçlandırma" projesi yapan Belediye Başkanı, Bokluderenin ucundaki asma köprüden başlayacak ve kentin silüetini bozacak (Bizce, sadece seçim yatırım söylemi) bir teleferik projesini marifetmiş gibi gözümüzün içine sokarken, aslında kenti katledeceğini hepimize deklere ediyor. (Yapmak isteyene, teleferik yeri de belli)
Belediye Başkanı "çöp devletle çözülebilecek bir sorundu ama biz kendimiz yaptık" derken bundan yıllar önce kendisi başkan olmadan da Ordu"nun çöpünün %75-80 arasında geri dönüşümü olduğunu herkes biliyordu. Bu çöpün %25-30 kadarı da ıslak diye tabir edilen çöp biçimi idi. Ve ayrıca bu çöpün % 30"nun kuruma ve sıkıştırma yöntemiyle komposta dönüştüğünde % 100 lük çöp , % 10 a kadar iniyor idi.
Her ne hikmetse Seyit Torun, daha önceleri çöpü NASA teknolojisiyle çözeceğini söylerken, bu gün, çöp devlet ile çözülecek bir sorundu ama biz kendimiz yaptık diyebiliyor ve bu demegojide de beis görmüyor.
Aynı Torun, Kanalizasyon arıtma tesisinin "önümüzdeki günlerde yapılacağını bile bile, iki yıl kadar önce deniz dibine paraları saçarak derin deniz deşarjına onay verdi" ve halkın Trilyonlarını ziyan ettirdi.
Bu gün aynı Torun, AB"den 22 milyon euro hibe, toplam 28 milyon euro fon aldığını söylerken, 22 milyon hibenin 19 milyonunu Türkiye de değil yine Avrupa Birliğindeki proje ofisinde kalacağını kamuoyuna aktarmak zorunda değil mi?
Yanılıyorsak düzeltsin, bildiğimiz kadarıyla 22 milyonluk hibenin 16,5 ila 19 milyon eurosu tesise kredi sağlayan Avrupa Birliği"nin proje ofislerinde proje bedeli olara kalacak yani elimizde hibe olarak nakit geçecek para 3 milyon euro kadar bir şey olacak. Kalan 6 milyon euroda Avrupa Birliği kredisi olacak.
Bizce Belediye Başkanı 10 milyon euro civarındaki harcamayı, hibe ve kredi olarak değil de bizzat kendi kaynaklarından karşılasa daha doğru olurdu diye düşüyoruz.
Bildiğimiz kadarıyla dünyanın her yerinde bir kural vardır hibeyi veren şilteye oturur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.