Ordu'ya bakan geldi...

Ordu'ya bakan geldi...

İnter-net aracılığı ile Ordu’daki yerel basında çıkan haberleri günü gününe takip etmekteyim.

  İnter-net aracılığı ile Ordu"daki yerel basında çıkan haberleri günü gününe takip etmekteyim.

      Son günlerde edindiğim bir haberde, MHP Ordu İl Başkanı Naci Şanlıtürk, “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mehmet Hilmi Güler"in Ordu"ya beş kuruşluk yatırımı olmamıştır” şeklinde bir açıklama yapmış.

      Buna karşılık ,AKP İl Başkan Yardımcısı Av. Oktay Çanak"da “ Bakanımızla gurur duyuyoruz” diyerek sayın Şanlıtürk"e yanıt vermiş ve yapılan hizmetleri sıralamış,

       Doğalgaz hattı bağlanmış

       Üniversite yapılmış,

            Türkiye"de ilk defa kömür dağıtımı başlatılmış,

            Devlet Hastanesinin gerekli donanımı sağlamış,

            Ordu-Ulubey yoluna borlu asfalt dökülmüş.

      Sayın Çanak"ın saydığı bu hizmetler arasında bana göre, Ordu-Ulubey arasındaki 20 km lik yola borlu asfalt dökülmesi dışında, Ordu için  özel olarak gerçekleştirilmiş tek bir hizmet, ne yazık ki yok !

      Bugün artık, daha yeni il olmuş Bayburt"a  bile üniversite yapılması planlanırken Ordu"ya yapılan üniversiteyi özel bir lütuf olarak kabullenmek ne derecede doğrudur acaba ?

      Doğalgaz ise, bir çok Anadolu şehrinde çoktandır kullanılmakta.

      Sayın Çanak bardağın yalnız dolu olan kısmını değerlendirmiş.

      Gel gör ki bardak, bırakın koğuz durumda olmayı ; maalesef yarıya kadar bile dolu durumda değil…

       Yapılan birkaç hizmet abartılırken,nedense fındık üreticisinin ve buna paralel olarak esnafın mağduriyeti  ile memur, işçi, emekli, dul ve yetimlerin  zamlar karşısındaki çaresizliğinden hiç bahsedilmemiş, Hamdolsun (!)

       İşsizlik sorunu desen,  had sayfaya varmış durumda artık…

      Parti yandaşlarının yakınları, kendilerine iş bulmada pek zorlanmazken, dar gelirli ve mazbut ailelerin,bütçelerini zorlayarak yüksek öğrenim yaptırdığı çocukları ise, diplomalı işsiz olmanın neden olduğu karamsarlıkla bunalım içine itilmiş durumdalar.

          Zonguldak Kömür İşletmelerine kömür işçisi olarak  alınacak personel için açılan sınavı kazananlardan işçi olacaklar, şans topları ile yapılan çekilişle tespit edilirken; çekilişi kazanan bir üniversite mezununun, uzatma dakikalarında takımının galibiyet golünü atan bir futbolcu misali, havalara sıçrayıp sevinç çığlıkları atması, işsizliğin sorununun ne boyutlara  vardığını, televizyondan canlı bir ibret tablosu olarak gözlerimizin önüne sermiştir.

      “OR-Gİ Havaalanı ile sayın  milletvekillerimizin ve bakanlarımızın yaptığı açıklamalar ortada” diyor sayın Çanak…

      Gerçekten de onların yaptığı açıklamalar, Ordu halkını umutlandırmış; nitekim 1997 yılında havaalanı yapmak  amacıyla Gülyalı"da yapılan deniz dolgusunun fotoğrafı üzerine, bir THY uçağı monte edilerek bu umut,yerel basında  bir müjde olarak afişe edilmiştir.

      Ama ne yazık ki bu konudaki en yetkili kişi; Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım yaptığı açıklamada, böyle bir şeyden haberi olmadığını ve Ordu"ya liman ve havaalanının gereksiz olduğunu beyan edince, havaalanı projesinin, Valiliğin özel bir girişimi olduğu anlaşılmış ve nasıl gerçekleşeceği merak konusu olmuştur.

      Evet.. Bugün kabinede bakan olarak görev yapan iki değerli hemşerimiz, ülkemiz için yararlı olan pek çok  hizmetin altına imzalarını atmış olabilirler; buna kimsenin bir şey dediği yok. Ne var ki diğer bakan ve milletvekillerinin, seçildikleri yöreye veya kendi illerine gösterdikleri yakın ilgiyi,  ilimizden ve hemşerilerinden esirgedikleri de bir gerçektir.

       Biz Başkentteki Ordulular, bakanlarımızın bu konudaki umursamazlığını, İl yönetiminin vakfımızın varlığına yönelik girişimi karşısındaki duyarsızlıklarında, en çarpıcı bir biçimde  gördük ve yaşadık.

       Ne yazık ki, her iki bakanımız da başkentteki Orduluların hiçbir etkinliğine katılmadıkları gibi sorunlarının çözümüne de hiçbir katkıda bulunmamaktadırlar.

      Makamına ve karizmasına rağmen,her zaman tevazu sahibi bir kişi olmayı kendisine şiar edinmiş olan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız sayın Hilmi Güler,bu olumlu  kişiliğine  rağmen gel gör ki, vakfımıza karşı yapılan bu hoyratça girişime duyarsız kalmakla yetinmeyip, buna yeltenenleri de destekleyici bir tavır sergilemiştir.

      Ya, ülkemizin kültürel değerlerini korumak ve tanıtmakla görevli  kurumların bağlı bulunduğu Kültür ve Turizm Bakanlığının koltuğundaki siyasi otoriteyi temsil eden sayın Günay"a ne demeli ?

      Sayın Günay, Başkentteki kültürel salon ve mekanlarının yeterli olmadığını söyleyerek  Atatürk"ten sonra  gelen tüm başbakan, belediye başkanı ve valileri ufuksuz olmakla itham ederken, kendi memleketinin başkentte kültürel etkinliğini görev olarak üstlenmiş olan, üstelik kendisinin de üyesi  olduğu vakfa karşı yapılan bu hoyratça girişimi,kendine has geniş ufkuna rağmen görmezden gelmiştir.

      Geçenlerde Ordu"yu ziyaret eden sayın Hilmi Güler"in, Ordu"nun hiçbir ciddi sorununa değinmeyip ,”Birbinizi yiyeceğinize fındık yiyin, fındık kapsülünden biyoetenol gaz üreteceğiz” gibi sözler edip, çok kimsenin anlamadığı bir projeden bahsederek Ankara"ya döndüğünü, yine yerel basından izledim.

      Şimdi de Turizm ve Kültür Bakanı, AKP"nin İzmir için muhtemel şehremini adayı sayın Ertuğrul Günay, Ordu"ya teşrif edeceklermiş.

      Geçenlerde Yalova"da müezzinin yerine ezan okumayı arzulayan ,ancak basın mensuplarının orada olmasından dolayı bu arzusunu gerçekleştiremeyen sayın bakan,Ordu"da da imamın yerine bayram namazını kıldırmaya kalkıp, hiçbir önemli yatırımın müjdesini vermeden Ankara"ya dönmez İnşallah ! 

       Velhasıl her iki bakanımız da, ülkemiz yararına olan bir çok icraatları ve temiz politikaları ile yüzümüzü karartmayıp bizleri gururlandırmışlarsa da, kendi söküğünü dikmeyen terzi misali, illerinin ve hemşerilerinin sorunlarına, her zaman duyarsız kalarak hayal kırıklığı yaratmışlardır.

      Ne yazık ki biz Ordulularının, iki bakanı olmasına rağmen, maalesef bir göreni olmamıştır.

          Bütün bunlara rağmen yine de temennimiz sayın Günay:

      “Böyle gelmiş, böyle gitmez” deyip, Ordu"nun makus talihini değiştirecek mega yatırımların müjdesini vererek bir kırılma noktası oluşturur ve Ordu"dan gönül rahatlığıyla Ankara"ya dönüş yapar.

      Kim bilir belki de, Kültür Sarayı ve Taşbaşı Mahallesindeki Rum ve Ermenilerden kalan son birkaç  evin restore edilmesi ilgili projenin  gerçekleşmesine start vererek Ordululara, iki bayramı birden yaptırır.  

          

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum