Orduda Kadın Ve Sorunları
13.07.2005 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 5393 sayılı Belediyeler Kanunu ile Büyükşehir Belediyeleri ile nüfusu 50 bini geçen belediyelere kadın ve çocuklar için koruma evleri açma yükümlülüğü getirilmiştir. 2007 yılı nüfus sayımına göre Ordu İli
2010 yılı verilerine göre Ordu İl Emniyet Müdürlüğü’ne 289 kadın şiddet gördüğü,158 kadın da aile içi şiddete maruz kaldığı için; Ordu Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne ise 40 kadın sığınma amacı ile başvurmuştur.
![]()
13.07.2005 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 5393 sayılı Belediyeler Kanunu ile Büyükşehir Belediyeleri ile nüfusu 50 bini geçen belediyelere kadın ve çocuklar için koruma evleri açma yükümlülüğü getirilmiştir. 2007 yılı nüfus sayımına göre Ordu İli genel nüfusu 715.409 olmasına rağmen Ordu’da bir Kadın ve Çocuk Sığınma Evi yoktur.
Biz başta Ordu Kent Konseyi Kadın Meclisi ve Ordu’da kadın alanında faaliyet gösteren bütün kadın örgütleri olarak Ordu Belediyesi, İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü ve Ordu Valiliği ile yürüttüğümüz ortak çalışmalar sonucunda Ordu’da bir Kadın ve Çocuk Sığınma Evi evinin kurulmasına artık daha yakınız.
Ancak, Ordu’nun Kadın ve Çocuk Sığınma Evi’ne kavuşması Kadına yönelik şiddetin ve kadın sorunlarının çözümü noktasında tek çare değildir. Kadını şiddete mahkûm eden faktörlerinde ortadan kalkması gerekmektedir.
Merkez İlçe nüfusu 141 bin olan Ordu’da Merkeze bağlı mahalle ve köylerde okuma yazma bilmeyen kişi sayısı 24 bindir. Bu rakam göz önüne alındığında Okuma Yazma Kampanyaları ile ilimizde merkeze bağlı mahallelerde okul, cami, muhtarlık gibi kamuya açık merkezlerde yaygınlaştırılması gereği ortaya çıkmaktadır. Anlama, kendini ifade etme ve sağlıklı iletişim kurabilme becerilerinin gelişmesinin okur-yazarlıkla doğrudan ilişkili olduğu bilimsel bir gerçektir ve tüm kurumların işbirliği ile ilimizde Okuma Yazma Kampanyası desteklenmelidir.
Ülkemizin en önemli sosyal ve ekonomik sorunlarından birisi de işsizliktir. Kentsel bir sorun olarak ele alındığında Türkiye’de işsizliğin hayli yüksek düzeyde seyrettiği anlaşılmaktadır. Temmuz 2011 tarihi ile Ordu’da İŞKUR’a kayıtlı işsiz sayısı 11548’dir. Mevcut tablonun önüne geçebilmek amacıyla Türkiye İş Kurumu tarafından kadınlara pozitif ayrımcılık uygulanarak kadına yönelik istihdam garantili meslek edindirme ve girişimcilik kursları açılarak kadınlar iş gücü alanında desteklenmelidir.
Kadına yönelik şiddet artık tüm insan hakları savunucularının üzerinde çalıştığı ortak bir konudur. Bu nedenle kadına yönelik şiddet konusunun bütüncül bir yaklaşımla ve tüm sektörlerin iş birliği ile ele alınmalıdır ve her şeyden önce unutulmamalıdır ki Kadına Yönelik Şiddet Bir İnsanlık Suçudur.
Biz başta Ordu Kent Konseyi Kadın Meclisi ve Ordu’da kadın alanında faaliyet gösteren bütün kadın örgütleri olarak Ordu Belediyesi, İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü ve Ordu Valiliği ile yürüttüğümüz ortak çalışmalar sonucunda Ordu’da bir Kadın ve Çocuk Sığınma Evi evinin kurulmasına artık daha yakınız.
Ancak, Ordu’nun Kadın ve Çocuk Sığınma Evi’ne kavuşması Kadına yönelik şiddetin ve kadın sorunlarının çözümü noktasında tek çare değildir. Kadını şiddete mahkûm eden faktörlerinde ortadan kalkması gerekmektedir.
Merkez İlçe nüfusu 141 bin olan Ordu’da Merkeze bağlı mahalle ve köylerde okuma yazma bilmeyen kişi sayısı 24 bindir. Bu rakam göz önüne alındığında Okuma Yazma Kampanyaları ile ilimizde merkeze bağlı mahallelerde okul, cami, muhtarlık gibi kamuya açık merkezlerde yaygınlaştırılması gereği ortaya çıkmaktadır. Anlama, kendini ifade etme ve sağlıklı iletişim kurabilme becerilerinin gelişmesinin okur-yazarlıkla doğrudan ilişkili olduğu bilimsel bir gerçektir ve tüm kurumların işbirliği ile ilimizde Okuma Yazma Kampanyası desteklenmelidir.
Ülkemizin en önemli sosyal ve ekonomik sorunlarından birisi de işsizliktir. Kentsel bir sorun olarak ele alındığında Türkiye’de işsizliğin hayli yüksek düzeyde seyrettiği anlaşılmaktadır. Temmuz 2011 tarihi ile Ordu’da İŞKUR’a kayıtlı işsiz sayısı 11548’dir. Mevcut tablonun önüne geçebilmek amacıyla Türkiye İş Kurumu tarafından kadınlara pozitif ayrımcılık uygulanarak kadına yönelik istihdam garantili meslek edindirme ve girişimcilik kursları açılarak kadınlar iş gücü alanında desteklenmelidir.
Kadına yönelik şiddet artık tüm insan hakları savunucularının üzerinde çalıştığı ortak bir konudur. Bu nedenle kadına yönelik şiddet konusunun bütüncül bir yaklaşımla ve tüm sektörlerin iş birliği ile ele alınmalıdır ve her şeyden önce unutulmamalıdır ki Kadına Yönelik Şiddet Bir İnsanlık Suçudur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.