ORDU ve TÜRKİYE için; iyi bir KAPTAN...
Bizler Ordu ve Ordu'lu lar, genelde de Türkiye olarak; son yıllarda kendimize geleceğe umutla bakacak ve sıkı sıkıya sarılacak yeni ve heyecanlı hedefler koyamaz olduk!...
ORDU ve TÜRKİYE için; iyi bir KAPTAN, doğru EKİP, ROTA, sağlam PUSULA ile; AYDINLIK GELECEK
Bizler Ordu ve Ordu'lu lar, genelde de Türkiye olarak; son yıllarda kendimize geleceğe umutla bakacak ve sıkı sıkıya sarılacak yeni ve heyecanlı hedefler koyamaz olduk!...
Heyecandan geceleri gözlerimizin uyku tutmadığı; yüreğimizin dört nala koşan at gibi coşkuyla çarptığı; 3-5 kez yataktan kalkıp etrafta dolanıp durduğumuz geceler, sabah biran önce olsun, dünden kalan işlerimizi bitirebilelim dediğimiz; yarın gelecek 40 yıl için büyük atılımların yapılacağı gün olacak dediğimiz anları en son ne zaman yaşadık!...
Son 20-25 yıldır bu duyguları yaşamayı ne yazıkki Türkiye ve Ordu lar olarak unutmaya başladık, neredeyse bu duyguları hatırlayamaz olduk!...
++++++++++++++++++++++++++++++
Kennedy ABD'ye başkan seçilirken halkına 10 yıl içerisinde Ay"a gideceklerini vaat etmişti...
Ay"a gidebilmek için: en hafif metalden, gelişmiş elektronik donanımlı ve hafif ama güçlü yakıtla çalışan bir roket gerekiyordu... o günün koşullarında bunlar yoktu... Tüm araştırma kuruluşları ile üniversiteler bu hedefe ulaşmak ve başarmak için heyecanla-coşkuyla seferber oldular ve gece gündüz çalıştılar!...
Hafif metali bulmak için yapılan çalışmalar metalirulojide yeni gelişmelere sebep oldu ve beraberinde uçak-otomobil-beyaz eşya üretiminede katkıda bulundu!...
Elektrik donanımı için yapılan çalışmalar beraberinde bilgisayar teknolojisini ve iletişim ve televizyon teknolojisini geliştirdi!...
Uygun yakıtı bulma çalışmaları; başta ilaç ve kimya sektörü olmak üzere birçok alanda yeni buluşlarıda beraberinde getirdi, yeni çığırlar açıldı!...
Sonuçta; öne konulan 10 yıllık hedefe daha kısa sürede 7 yılda ulaşıldı ve ilk kez Amerikalılar Ay"a insan göndermeyi başardılar ve yapılan araştırmalar hayatımızda birçok yenilikleride hızla beraberinde getirdi ama başkanları Kennedy suikaste uğradığı için ne yazıkki o günleri göremedi!...
++++++++++++++++++++++++++++++
Bizler Ordu ve Ordu'lu lar, genelde de Türkiye olarak; son yıllarda geleceğe umutla bakacak ve sıkı sıkıya sarılacak yeni ve heyecanlı hedefler koyamaz olduk!...
Dünyanın hızla değiştiği; Herşeyin insan ve bilgi odaklı olduğu günümüzde; Ordu ve Ordulular olarak yaşamımızı geliştirecek ve zenginleştirecek arayışlarda ne yazıkki geleneksel yöntemlerin dışına bir türlü çıkamadık!...
Halen gelecek hedeflerimiz bizlere binlerce yıldır bol bol veren ama her yıl dahada yaşlanan toprak ve ürünü Fındık üzerine kurulu olmaya devam ediyor!...
Emeğin oldukça ucuz olması dolayısıyla ürettiğimiz fındığı pazarlayabildiğimiz bu yıllarda Hayat "bol ve yavaş işleyen zamanı" Orduluya çalışmadan geçen 7-8 aylık dönemler de kültür-sanat-spor ve bilgi konusunda kendilerini geliştirmek için cömertçe sunmuştu aslında!...
kendisine sunulan zamanı iyi değerlendirebilseydi, kültür-turizm ve sporda iyi hedefler öne konulsaydı bugün Ordu;
- Su ve deniz sporları(sörf-kano-jet ski-su kayağı-yüzme- yelkenli yarışlar) ve yatçılık konusunda bir dünya adı olabilirdi;
- Denizi-Ormanları-Dereleri
-Yaylaları ile dünyanın en güzel turizm ve izcilik faaliyetleri ne ev sahipliği yapabilirdi; - Boztepe'ye yapılmış bir "Teleferik" ve tepede Karadeniz'i selamlayan güzelliği türkülere yazılan Ordu kızlarının zengin ruhunu ve güzelliğini yansıtan anıt la dünyaca ünlü bir turizm kenti olabilirdi;
- Denizi, balığı, Güzel Kızları, fındığı, doğası ve asi insanları ile sanat-kültür ve sanatçı ve yazarları şairleri ile daha zengin olabilirdi!...
- "Tour de France" gibi "Türkiye Bisiklet Turu" uluslararası geniş katılımlı bisiklet turu geleneksel olarak düzenlenseydi ve bu turun duraklarından biri Ordu olsaydı; tüm dünya spor basınının ilgisini çekerdi; ve sadece bu tur sayesinde iki günlüğünede olsa yüzlerce Sporcu ve Turist Ordu'ya gelirdi!...
- Göçden dolayı yabancı ülkelere giden Orduluların çok yaşadığı kentlerle (Avusturya-Kufstein, Fransa-Nice, Japonya-Tokyo, İstanbul,İzmit gibi...) Dostkent-Kardeşkent olup karşılıklı ilişkiler geliştirilebilirdi... ve heryıl karşılıklı halk ziyaretleri gerçekleştirilebilirdi...
- Uluslararası toplam 500.000$ lık ödüllü "Ordu Tenis Turnuvası" düzenlenerek harika bir reklam-tanıtım ve katılım sağlanabilirdi!...
- Önce yerel katılımlı sonrada ulusal ölçekte at-eşek yarışları na Hipodrom yapılarak olanak sağlanabilirdi!...
- Geleneksel yayla şenlikleri; yakın bölge ülkeleri(Azerbaycan-Gürcistan
-Rusya-Ermenistan ve Türki Cumhuriyetler gibi vs...) katılımıyla uluslararası niteliğe dönüşebilirdi!...
(Tüm bunların maliyetleri ise TV-Reklam geliri ve Sponsorlarca ve Ülke tanıtımına da katkıda bulunacağı düşünüldüğünde; Kültür ve Turizm Bakanlığı tanıtım fonlarından da karşılanabilirdi!...)
Orman hedefi bir ağaç dikme ile başlar; Şimdi dikeceğimiz fidanlar 5-10 yıl sonra ağaç olup; tohumlarını etrafa saçacak bir orman olacak; meyve verecek ve sıcaklarda insanlar gölgesinde serinleyecek; üzerine renk renk kuşlar konacak, yuva yapacaklar, yavruları olacak, sincaplar daldan dala sıçrayacak; uygar toplum hedefi okulla olur; şimdi açacağımız okullar düşünce karanlıklarına ışık tutacak, karanlıkları aydınlatacak; çocuklarımıza en değerli hazine "bilgi"yi verecektir...
Şimdilerde Ordu"ya ve Türkiye"ye yapılacak yenilikler de yeni dikilen bir ağaç gibi gelecekte daha büyük yenilikleri ormanları oluşturacak, şimdilerde; gerçek ve doğru bilgilerle aklın pusulasında; yaşadığımız yerler ve insanlar sürekli aydınlıklarda yaşayacaklar!...
Montaigné'in; "Gideceği limanı bilmeyen kaptana hiçbir rüzgardan fayda gelmez!..." sözü üniversite yıllarımda çalışma masamdaki en sevdiğim sözlerden biri idi!...
Gemiyi istenen limana götürebilmek için rota yı bilen ve sert rüzgarlarda ve kayalıklarla dolu denizlerde gemiyi kumanda edebilecek iyi bir Kaptan ve işini iyi yapan cesur bir Ekip ve sağlam bir pusula tüm zorluklara rağmen gemiyi hedefe ulaştırabilecektır!...
Şimdi bizler Ordu ve Ordu'lular ve Türkiye olarak henüz hiç bir şey için çok fazla geçte kalmış sayılmayız!... sevgi ve saygılarımla...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.