Neden TKP'ye oy verilmeli
Nelerle uğraşıyoruz ; TKPye atılan oylar AKPye gidermiş, bu seçimler çok önemliymiş, Seyit Torun kazanmazsa Sol bitermiş, CHP olmazsa ortalık AKPye kalırmış, kazanma şansımız yokmuş güçlüden taraf olunmalıymış, neler neler söyleniyor.
NEDEN TKP'YE OY VERİLMELİ
TKP"ye neden oy verilmesi gerektiğine dair çokça yazdım bu köşede.
29 Mart seçimlerinin artık son haftasına girmişken bir kez daha TKP"ye oy verilmeli diyorum.
Nelerle uğraşıyoruz ; TKP"ye atılan oylar AKP"ye gidermiş, bu seçimler çok önemliymiş, Seyit Torun kazanmazsa Sol bitermiş, CHP olmazsa ortalık AKP"ye kalırmış, kazanma şansımız yokmuş güçlüden taraf olunmalıymış, neler neler söyleniyor.
Bu söylenenlerin neresinden başlayıp düzeltsem bilmiyorum.
Hepsi birbiriyle alakasız, soldan uzak, gerçeklikten kopuk ve çaresizlik ürünü. Ama bıkmadan yılmadan söylüyoruz.
Kabul görüyor dediklerimiz, hak veriliyor, keşke deniyor ama
Aması var işin !
Kabul etmediğimiz, ısrar ettiğimiz ve anlamak istemediğimiz şu : Neden hak verilen partiye oy vermekten imtina edilir. Bir başka boyut ise hak arama mücadelesinde bulunmayan kitlelerin en kolay iş olan oy vermeyi bile haksız buldukları partilere vermesi.
Demek ki ortada bir bütünlük var, örgütlü olmayan, mücadele etmeyen bireyler doğruda düşünemiyor.
Farkımızdır ki doğruyu anlatıyoruz, anlatmakta ısrar ediyoruz.
Bu denklemin değişeceğini biliyoruz.
Her geçen gün daha fazla karşılık alıyoruz , daha bir inatla mücadele ediyoruz ve biliyoruz başaracağız.
Yukarıda TKP"ye oy vermemenin nedeni olarak söylenenlerin kendi içinde bir mantığı bulunabilir.Eğer bu ülkenin değişeceğini inancınız kalmamışsa, adalet duygunuz yitmişse, hayata dar çıkarlarınızın çerçevesinden bakıyorsanız TKP"ye oy vermek için sebebiniz yoktur ama bunu sol adına yapmaya kalkarsanız bunu bize yutturamazsınız ve TKP"yi karşınıza alırsınız.
TKP artık sol kalmadı denen ama herkesin solculukta iddialı olduğu bir yerde solun ilkeleriyle seçimlere giriyor, bu ilkelerle mücadelesini sürdürüyor. Saadet Partisi"nin en solcu parti biziz dediği yerde bu ülkenin TKP"ye milyon kat fazla ihtiyacı vardır. Kaldı ki bu toprakların Solla koparılan bağını TKP uzunca bir süredir yeniden ve devrimci bir şekilde tesis etmektedir. Bu anlamda bile TKP değerlidir.
İnsanların yarınlara dair umutlarının kalmaması aslında Solun toplumsal bir güç olarak var olmamasından kaynaklanmıyor mu? Ülkenin bu kadar sağa teslim edildiği bir yerde umut olabilir mi? Umutun tükendiği yerde yıkımdan başka ne olabilir!
İşte sermaye düzeninin ve AKP"nin dayandığı güç budur. Sol yoktur, umut yoktur, beklenti yoktur ve yıkım had safhadadır.
Ülkeyi yıkıma götürmeyi misyon edinmişler başka ne ister ki! Tayyib ve şürekası böyle bir tabloda neden istedikleri gibi at koşturmasınlar.
Tayyib Erdoğan"ın CHP"yi dini siyasete alet etmekle suçladığı bir yerde, CHP"nin cumhuriyetin kazanımlarını tasfiye etmekte AKP ile işbirliği içinde olduğu bir yerde TKP"ye oy vermek milyon kat daha önemlidir.
Uzunca bir süredir özelikle Ergenekon operasyonlarıyla ülkeye amerikancı bir modelin yerleştirilmesine solu monte etmeye uğraştılar. TKP ve beraberinde birkaç sol özne bu oyunu bozdu.
Türkiye Solunu liberal söylemlerle arkasına takmaya çalışan gericilerin Sola olan saldırılarını durdurdu. Amerikancılara soldan tek verdiğimiz şey birkaç tane taraf gazetesi birikimli dönekler oldu.
TKP bu karşı-devrimci ideolojik saldırıda sosyalist solu diri tutmayı başarmış ve saldırıları bertaraf edebilmiştir.
Bu ideolojik başarı her ne kadar sosyalist solun öbekleri için geçerliyse de aynı zamanda ülke siyasetinde ki Ergenekoncu ablukanın belirli bir muhalefet kazanmasını da sağlamıştır.
Bu tabloda oy verilmesi gerektiği salık verilen CHP"nin ya da diğerlerinin Ergenokon sınavında yaptıkları; darbecileri savunma çizgisinde kalıp AKP"yi ileri dürtmek adına siyasal bir hareket alanı açmak olmuştur.
Bunları açacak değilim sadece şunu bilinmesini istiyorum.
Ülkemiz bugün elden giderken kendine en azından yurtseverim diyen kitlelerin seçimlere salt bir belediyelik gözüyle bakmaması gerekiyor.Yapılan saldırıları durdurmak, solu ayağa kaldırmak ve bu ülkede ki umutu tekrardan yeşertmek her yurtseverim diyenin boynunun borcudur.
Emperyalizmin ağında çırpınan 2009 Türkiye"sin de seçimlere böyle yaklaşılmalıdır. Değişimi sandıkta aramak saçmadır ama değişimin öznesine yani TKP"ye sandıklardan gelecek güç AKP"yi frenleyecek, ülkede uzun zamandır bir lambaya kapatılmış solu meydana çıkaracaktır.
Solun boyuyla posuyla durduğu yerde ne bu ülkeyi satmak ne krizden nemalanmak, ne gericiliği siyasal bir güç haline getirmek mümkün değildir.
Bu nedenlerle TKP"ye oy verecek olmanın bu ülkenin kurtuluş mücadelesine katacakları açısından çok fazla önemi vardır.
Belediyeleri kimin alacağına gelirsek: Bu ülke artık kötünün iyisini aramaktan vazgeçmelidir. Çünkü kötü kötüdür. Ne Ordu"da Seyit Torun ne İstanbul"da Kılıçdaroğlu ne de Ankara"da Karayalçın.
Sonuç olarak ülke daha beter hale gelirken sosyal demokrat bilinen bu partiler solun olmadığı tabloda hızlıca ortanın solundan sağa kaymaya yani özlerine dönmeye devam ettiler.Bu yüzden bu seçimlerde hararetle TKP desteklenmeli ve daha çok kişinin TKP"ye oy vermesi sağlamalıdır.
Felaketi durdurmaya and içmiş TKP"ye atılacak her oy seçim sonrasında ki bağımsızlık mücadelemizi hızlandıracak ve dengeyi emperyalizmin aleyhine bozacaktır.
TKP seçimlerde DURDURUN derken aklımızı ele geçirenlerini, yüreğimizi teslim alanları da durdurmaya çağırmaktadır.
Ve seçim sonrasını kazanmak hiçte hayal değildir!
Yorumcuya cevap: basın açıklamamızla ilgili olarak okuyucu bir arkadaş iyi niyetli olarak sosyalist belediyelere ilişkin eleştirel bir soru sormuş. öncelikle belirtmek isterim ki 9 yıldır SSCB" de yaşamanız mümkün değildir çünkü böyle bir şey yoktur. Sosyalizmde yerel yönetimlerin rolü büyüktür ve bizim artık tasfiye etmekte olduğumuz hatta ettiğimiz sosyal belediyecilik Sovyet modelinden dahası onun varolduğu koşullarda yaratmış olduğu etkiden kaynaklanmaktadır.
Sosyalizmde her şey halkın denetimine tabidir bu kapitalizmde olduğu gibi uyduruk biçimlerde yapılmaz.
sosyalist belediyelerin meclisleri vardır o meclislerin ve o meclisleri oluşturan halkın bizde hiç olmayan bir şekilde belediye başkanını yada herhangi temsilciyi istediği an görevden alma hakkı vardır.
Keza yerel organlar aynı zamanda halkın doğrudan ülke yönetimine katılabildiği mekanizmalardır.
sosyalizmi yada herhangi bir kurumsal yapısını kapitalizmdeki kurumsal yapılarla kıyaslayarak anlayamazsınız.
Sosyalizmde yönetsel sistem bir bütündür ve en alttan başlayarak en üstte kadar örgütlü bir bütün oluşturur.
Belediyeler ise doğrudan halkın, ilgili sendika ve komitelerin denetimine açıktır.
sosyalizmde hiçbir kurum halkın onayını almadan yada halka rağmen faaliyet yürütemez.
belediyeyi yada herhangi bir yönetsel kurumu belirleyen ülkenin yada ilgili yerelliğin ihtiyaçlarıdır.
Kapitalizmde yani bizim ülkemizde ise patronların ihtiyaçlarıdır. Bu nedenle suya fazla para verir, gereksiz harcamalara vergi öder, belediye işleri taşeronlara devredilir ve cebinizden fazla çıkar ve orada çalışan işçiler ücretlerini alamazlar.
Belediyeler birer rantiyeye dönüştürülür.
H. Hakan Gazioğlu
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.