Badminton Federasyonu, Olimpiyatlar için "ithal" edeceği Endonezyalı sporcuların, Türkiye"ye nişanlılarıyla gelme isteğini “örf ve adetlere aykırı” buldu. Federasyon, “namuslu” devşirme sporcu arayışını sürdürüyor.

 2012 Londra Olimpiyatları için hazırlıklara başlayan Badminton Federasyonu, Endonezya"dan Türkiye adına yarışmak üzere gelecek erkek sporcu ve antrenörün, nişanlılarını da getirmek istemelerine karşı çıktı. Durumu örf ve adetlere aykırı bulan Federasyon, “namuslu” sporcu arayışına girdi. Son olimpiyatlara da devşirme sporcularla giden Türkiye"de, bu örnekle, "sporcu ithalatına" yeni kriterler getirildiği anlaşılıyor.

Solhaber

Badminton Federasyonu Başkanı Murat Özmekik, “yabancı sporcuların bu isteğine evet dediğimizde, yarın Türk sporcular da aynı istekte bulunursa onlara ne deriz düşüncesiyle, bu ülkedeki bayan sporculara yöneldik” dedi. Nişanlılarıyla kalmak isteyen erkek sporcular Federasyon"un “namus” engeline takılırken, "bu ülkeden" seçilecek bayan sporcular için hangi kriterlerin gözetildiği açıklanmadı.

Erken kalkan huzura yol alır
2012 Londra Olimpiyatları"nda badmintonda madalya kazanmayı hedeflediklerini belirten Özmekik, “bir olimpiyat şampiyonu yetiştirmek öyle kolay olmuyor. Bunun için en az 4-8 yıl gerekiyor” dedi. Hazırlıklara şimdiden başlayan Badminton Federasyonu, bu amaçla önce dünya klasmanında ilk üç arasında yer alan Endonezya"dan hem sporcu, hem de antrenör getirmek için bu ülkeye bir hoca gönderdi. Bulunan erkek sporcular Türkiye"ye nişanlılarıyla gelmek isteyince, durumu “örf ve adetlere ters” bulan Federasyon, Endonezya asıllı Singapur vatandaşı olan bayan sporcu Hendra Wijaya Yogo Uki Kasah"ı Türkiye"ye getirmeyi kararlaştırdı.

Tesis sorununu Gökçek çözmüş
Özmekik, Federasyon açısından tesis sorunu yaşadıklarını, kendi çabalarıyla şimdilik Kırıkkale ve Samsun"da olimpiyatlara hazırlık merkezi kurduklarını söyledi. Ankara"da bir merkez kurmak istediklerini ve Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek"ten Keçiören"de 5 bin metrekarelik bir arazinin sözünü aldıklarını belirten Özmekik, spor teşkilatından yardım görmediklerini dile getirdi.

Yabancı sevdası sporda da var
Türkiye"de sanayiden bankacılığa, üretim ve hizmetin her alanında yabancı ağırlığı yüzde 50'nin üzerine çıkmış durumda. Sporda da benzer bir “yabancılaşma” söz konusu. Pekin Olimpiyatları"na katılan Türk kafilesinde 11 devşirme sporcu bulunuyordu. 12 branşta 68 sporcu ile katıldığımız olimpiyatlarda, sonradan Türk vatandaşlığına geçen Etiyopyalı, Ukraynalı, Güney Afrikalı ve Dağıstanlı sporcular vardı. Masa tenisi ekibinde, Çin"den iki sporcunun adının geçmesi de hayretle karşılanmıştı. 

Kendi ülkelerinde milli takıma giremeyen ya da madalya kazanması halinde Türkiye'nin olimpiyat ödüllerini daha cazip bularak gelen sporcular, Türkiye"de bağlı bulundukları kulüplerinden ayda 2 ile 3 bin YTL arasında maaş alıyorlar ve kulübün gösterdiği lojmanlarda kalıyorlar. Pek çok spor dalında finansal yetersizlikler yüzünden salon ve ekipman bulamayan yerli sporcular da bu yabancı ağırlığına yenik düşerek sporu erken bırakıyor ya da bireysel başarılar için mücadele etmek zorunda kalıyor.

Türkiye'nin uluslararası yarışmalarda yabancı sporcularla temsil edilmesine itiraz eden birçok kişi itirazlarının etnik kökenle bir ilgisi olmadığını söylüyorlar. Yerli sporculara eğitim ve çalışma imkanı tanımayan yönetimlerin, başarıyı yalnızca yabancı sporcu seçerek bulma girişimlerine dikkat çekilirken, sporcu olmayı yalnızca para kazanmakla bir tutan kişilerin ortaya çıkmasına ve özendirilmesine da neden olunduğu da iddia ediliyor.