Halk eylemlere destek olmalı

Halk eylemlere destek olmalı

Sağlık müdürlüğü çalışanlarının, sağlık grup başkanları ve Ocak Sorumlu hekimlerinin aldıkları ücretler konusunda kısmen doğrudur; birçoğu 7000-7500 YTL civarında gelir elde etmektedirler ama geri kalan çoğunluk

İnsan ve toplum yaşamını eşitlikler, haklar ve özgürlükler bakımından anlatan “Sosyal Hukuk Devleti…” anlayışı; İnsanın eğitim almasını, kendini geliştirmesini, çalışmasını, emeğinin karşılığını alabilmesini, sağlıklı ve temiz bir çevrede yaşamasını, haklarını arayabilmesini, özgürlükler gibi değerleri ve bunların bir bütün olarak hukukun güvencesinde olmasını ifade etmektedir…

Bu açıdan bakıldığında; Sosyal bir Devlet olan Türkiye"de insanların en iyi nitelikli ve gelişmiş sağlık hizmetlerinden faydalanmak ve sağlıklı yaşamalarının devlet tarafından güvence altına alınmasını istemek insanlarımızın en temel haklarındandır!…

Günümüzde ise; insanlarımız;
-Hastanelerdeki uzun hasta kuyruklarından, Doktorların muayenede kendilerine yeterli ilgi ve zaman ayırmamalarından, güler yüzlü olmamalarından, Ebe, Hemşire ve Sağlık Memurlarının ilgisizliklerinden, ilaçların pahalılığından, uzun randevulardan, bazı sağlık hizmetlerinin ücretli olmasından, Sağlık ocaklarında ve hastanelerde yeterli Doktor olmamasından, hastanelerdeki yetersiz personelden genel olarak şikayetçidirler!…

İnsanların ve hastaların bu şikâyet konularının da çoğunluğunda haklılık payları vardır… İnsanlar; koruyucu, iyi ve nitelikli almaları gereken sağlık hizmetlerini alamamaktadırlar ve iyi hizmet almak istemekte haklıdırlar ve istemek haklarıdır da!…

Sağlık alanında yıllardır yapılması gerekenleri bir türlü yapmayan ve atılması gereken adımları atmayan üstelik sağlık bakanının da bir Doktor olduğu AKP hükümeti, sağlık alanında sorunların gittikçe artmasına ve insanların sağlık hizmetlerini düzgün, planlı ve nitelikli almasını ve memnun olmalarını sağlayamamaktadır…

Tüm bunların üstüne ekonomik krizinde eklenmesi yüzünden ağır stres altında yaşamak zorunda kalan insanların ruhsal yapılarının da bozulmasına ve hiçbir şeyden memnun olmamalarına sebep olmakta!…

Bu koşullarda hizmet vermeye çalışan Sağlık çalışanları olarak Doktorlar, Ebeler, Hemşireler, Sağlık Memurları ellerinden geleni yapmaya çalışmalarına rağmen; Bu durumdan belki de en fazla üzülen, çabalayan ve çaresizlikler içinde olanlar sağlık çalışanlarıdır!…

Sağlık alanındaki tüm bu olumsuzluklara dikkat çekmek, sağlıkta halkın daha iyi hizmet almalarının sağlanması için ve sağlık çalışanlarının olumsuz koşullarda çalışmalarının düzeltilmesini sağlamak için tüm yurtta sağlık çalışanları eylemler yapıyorlar!…
Halkın kendileri için yapılan bu eylemleri desteklemeleri sağlık sistemindeki aksaklıkların düzelme süresini hızlandırabilecek, sağlık çalışanları emeklerinin karşılığını alabildiklerinde ve çalışma koşulları akla mantığa uygun düzenlendiğinde; insanların alacağı sağlık hizmetlerinin de seviyesinin yükseleceği görülecektir!…

+++++++++++++++++++++++++++++++++

Halka istediği sağlık hizmetini verecek olan sağlık çalışanları ağır koşullarda çalışmaktadırlar. Bugün sağlık emekçileri ve Doktorların çalışmaları ve yaşamları mercek altına alındığında;
Bugün Doktorlar; yetersiz ve uygun olmayan fiziki koşullarda; dar ve havalandırması olmayan muayene odalarında, az sayıda Ebe-Hemşire-Sağlık Memuru ile ve yetersiz donanımla; günde en az 100-150 kişilik kalabalık hastalara karşı çok fazla olan çalışma saatleriyle; insan üstü gayretlerle hizmet vermeye çalışmaktadırlar!...

Bugün Doktorlar; büyük ilçeler haricinde; güvenlik önlemlerinin hiç olmadığı hastanelerde sayıca az personelle; 4-5 metrekarelik insan ruhunu daha da sıkıntıya sokan dinlenme odalarında Acil Poliklinik nöbetleri tutmaktadırlar ve her türlü şiddete maruz kalma ve hastalık kapma tehlikesi altında; boyunları bükük şekilde hizmet vermektedirler!...

Bugün Doktorlar; 1300-1400 YTL ortalama maaşla yoksulluk sınırında bir ücretle çalışmak zorunda kalmaktadırlar ve içlerinde kıvrandıkları ekonomik zorluklarını aşabilmek için; performans adı altında yolsuzlukları yasal kılıf altına alacak yolsuzluklar yapmaya doğru adeta zorla sürüklenmektedirler!... Ayrıca aynı kurumda aynı işi yapan fakat farklı maaş alan sağlıkçı personellerin olmasıyla da çalışma barışı bozulmaktadır!...

Bugün Doktorlar hakkında; hemen hemen hergün basında; sağlık, ilaç ve Doktorlara ilişkin yolsuzluk haberleri ve tutuklamalar yer almaktadır!... ve sonuçta; Hekimlik mesleği ciddi anlamda itibar kaybetmeye başlamıştır!...

Bugün Doktorlar; her geçen gün kaybettikleri özlük hakları ve güvenceleri ile; politikacıların ve kamudaki idarecilerin baskıları altında zorluklarla hizmet vermeye devam etmektedirler ve hemen hemen her gün siyasiler tarafından haksız ve temelsiz suçlamalara maruz kalmaktadırlar sürgünlere gönderilmektedirler!...

Bugün Doktorlar; asgari ücretin, yoksulluk sınırının, açlık sınırının ne kadar olduğunu hatırlayamayan politikacılar tarafından 150-200 dolar maaşla çalışacak olduğu iddia edilen “İthal Doktor” uygulaması ile tehdit edilmektedirler!...

Doktorlar geçmişte bağımsızlık meşalesini ilk yakanlar ve çağdaşlaşmanın en önde yürüyenleri iken; bugün hemen hemen hiçbir konuda sağlık hizmetleri konuları dahil; bilgilerine ve fikirlerine başvurulmayan kişiler konumundadırlar!... ve her geçen gün toplumsal etkinliklerini, itibarlarını ve saygınlıklarını kaybetmektedirler!...

Tüm bunların neticesinde; bugün Doktorlarımız ve aynı sıkıntıları fazlasıyla yaşayan sağlık emekçilerimiz yaşama sevinçle bakamaz hale gelmişlerdir ve ne yazık ki; O büyük yaşam kıvılcımlarını kaybeder hale gelmişlerdir!...

Bugün tüm sağlık çalışanları yasal olmadığı halde (İLO ya göre) nöbetlerde 24 saat gibi öldürücü çalışmaya üstelikte düşük ücretle hakları verilmeden çalıştırılmaktadırlar

AKP hükümeti istikrarlı bir sağlık politikası ortaya koyamamıştır!... AKP hükümeti; aynı konularda sürekli karar değiştirmekte ve sağlık çalışanlarının özlük haklarında iyi hiçbir adım atmamıştır!...
Bu sürekli karar değiştirmeleri Doktorlarımızın ve sağlık çalışanlarının geleceğe ilişkin planlar yapmalarını engellemektedir ve sürekli stres altında bulunmalarına sebep olmaktadır!..
Sağlık çalışanları artık geleceğe güvenle bakamaz hale gelmişlerdir!...

Sağlık Bakanı halkı doğrularla bilgilendirmemektedir!... Sağlık bakanının kendiside bir doktor olmasına rağmen; gerçek olmayan bir şekilde Doktorların ortalama 7000-7500 YTL maaş aldıklarını söylemesi ve bu kadar maaş almalarına rağmen geri kalmış yerlere çalışmaya gitmediklerini söyleyerek halkı Doktorlara karşı haksızca ve yanlış bir şekilde kışkırtmaktadır!...
Bir Doktor olarak ben de 1300-1400 YTL civarında maaş almaktayım!...

Sağlık bakanının söyledikleri ancak kendi siyasi düşüncesine yakın olanlardan seçtikleri Başhekimler ve Başhekim yardımcılarının, Sağlık müdürlüğü çalışanlarının, sağlık grup başkanları ve Ocak Sorumlu hekimlerinin aldıkları ücretler konusunda kısmen doğrudur; birçoğu 7000-7500 YTL civarında gelir elde etmektedirler ama geri kalan çoğunluk yüksek gelir elde etmek için ya sürekli dışarıda düzenlenmiş reçeteleri imzalayarak yüksek performans elde etmeye zorlanmışlar yada değişik şekillerde yolsuzluk yapmaya zorlanmaktadırlar!…

Halkın sağlık hizmetlerine ulaşımı zorlaşmaktadır!... Yakınlarda AKP hükümetinin çıkardığı emekliliği imkansız hale getirecek ve bir çok sağlık hizmetini ücretli hale getirecek “Sosyal Güvenlik Reformu” ile hem çalışanların hak kayıpları olacak, hem de zaten yoksulluğun pençesinde ruhsal olarak mutlu olamayan ve fakirlikten dolayı iyi beslenemeyen sürekli hasta olan, kıvranan halkımızın alacağı sağlık hizmetleri kısıtlanmaktadır!...

AKP hükümeti; sağlıkta harcanan paraların artmasıyla öğünmektedir!… oysa harcama kalemleri iyice incelendiğinde; harcamaların ilaç giderlerinde anormal arttığını ortaya koymaktadır!... şu bilinmelidir ki; tüketimin artmasıyla ve çok paralar ödeyerek alınan ilaç tüketimiyle değil; iyi sağlık hizmeti halkı sağlık konusunda etkin bir şekilde eğiterek ve bilinçlendirerek, koruyucu hizmetlere önem verilerek ve sağlıklı beslenmesini sağlayacak açlığı azaltarak vermekle mümkündür!...

SOSYAL BOYUTU OLMAYAN SAĞLIK HİZMETİNİN HİÇ BİR ETKİNLİĞİ OLAMAZ!; Sağlık Bakanlığının adı eskiden “SAĞLIK VE SOSYAL YARDIM BAKANLIĞI…” idi… Adındaki değişikliklerden de anlaşıldığı gibi; bugün sosyal yönü ihmal edilen bir bakanlık haline dönüştürülmüştür!... sağlık hizmetlerinin sosyal boyutunun çok daha fazla geliştirilmesi gerekmektedir!...

Sağlıklı olmayı; tam bir bedensel ve ruhsal iyilik halidir diye Dünya Sağlık Örgütü tanımlamıştır. Sağlıklı olabilmek için; insanların iyi gelir getirecek, sağlık kurallarına uygun çalışma ortamı ve özgürce ve insanca yaşayabilecekleri kentlere ve dengeli ve düzenli beslenmeye ihtiyaçları vardır!...

Bu haklardan bugün en fazla sağlık çalışanları yararlanamamaktadır!...

Bugün uygulanan ekonomik ve sosyal politikalarla; Doktorlar dahil sağlık çalışanları ve halkın çoğunluğu yoksulluk seviyesinin altında açlık sınırına yakın gelir elde etmektedirler ve dengeli beslenememektedirler!... 20 milyon civarında insanımız günlük 1 dolar ile ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmaktadırlar ve aç yatmaktadırlar!...

Yanlış tarım politikaları neticesinde kırsal dan kitlesel şekilde göçler büyük kentlere akmaktadır ve alt yapısı hazırlanmamış kentlerde insanlar üst üste yaşamaya ve sağlıklarını korumak için almaları gereken asgari gıdaları dahi alamayarak sağlıkları tehdit altında yaşamaya zorlanmaktadırlar!...

Kentlerde insanların günlük ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde yürüyüş, koşu, ağaçlık ve dinlenme alanları yapılmamış ve dengesiz beslenmeyle obesite halkın sağlığını ciddi şekilde tehdit etmeye başlamıştır!... bu konularda halk bilinçlendirilmemektedir ve yerel yönetimler gereken adımları atmamaktadırlar, son kalan yeşil alanları da satmakla övünmektedirler!...

Büyüme ve gelişme dönemlerindeki çocuklarımız yoksulluğun sonucu olarak iyi beslenememektedirler ve vücut gelişimini sağlayacak yeterli oyun parkları ve sahaları olmaması ve yapılmaması nedeniyle ömür boyu sürecek hatalı gelişimlere ve hastalıklara, zekalarında eksik gelişmeye karşı açık ve savunmasız bırakılmaktadırlar!...

Tüm bunlar üst üste biriktiğinde halkın uzun kuyruklardan, yetersiz muayene sürelerinden ve ilgisizlikten, ücretli sağlık hizmeti almaktan şikâyetçidirler ve çoğunluklada şikâyetlerinde haklıdırlar…

Sağlık çalışanları da; çok düşük ücretlerde yüksek hasta sayılarıyla, yetersiz fiziki ve alet olanaklarıyla uzun süreli emeklerinin karşılığını alamadan çalışmaktan verimli olamamaktadırlar!…

Bu koşullarda sağlık çalışanlarının halkın daha iyi ve nitelikli hizmet almalarını sağlamak için yapacakları uyarı amaçlı ve hak arayan eylemlerine en başta halkın destek olması kendilerinin de menfaatleri gereğidir!…

DrMustafa ÇUKURYILDIZ
[email protected]

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.