GDOya kimse evet diyemez
Bu yönetmelik GDOlu ürünleri engellemek üzere değil uluslararası tarım ve tohum tekellerinin piyasasını genişletmek ve onların ticaretinin önündeki engelleri kaldırmak üzere çıkarılmıştır
GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ TOHUM VE ÜRÜNLERE HAYIR DİYORUZ
EMEP İl başkanı Coşkun Özbucak yaptığı açıklamada; 26 Eylül 2009 tarihinde gıda ve yem amaçlı genetiği değiştirilmiş organizma ve ürünlerin ithalatı, işlenmesi, ihracatı, kontrol ve denetimine dair yönetmelik bakanlar kurulu kararı ile resmi gazetede yayımlandı. Yani GDO serbest bırakıldı.
Tohumculuk kanunu ile üretici köylünün üretimin doğal süreci içinde kendi tohumunu ayırma ve yeniden üretimini sürdürmesi elinden alınarak, Uluslararası tohum tekellerinin patentli tohumlarına mecbur bırakılmıştır. Şimdi de bu yönetmelikle hem ülke tarımı hem de gıda güvenliğimiz GDO"lu ürünlere açılmış oluyor.
Bu yönetmelikle bir düzenleme getirildiği doğrudur. Fakat yapılan düzenleme kimin menfaatinedir sorusunun cevabını Tarım bakanı da açıkça söyleyememektedir. Çünkü bu düzenleme ile GDO yasallaştırılmıştır. Tarım bakanı da laf arasında bir çok ülkenin kullandığını söyleyerek ülkemizde de GDO"lu ürünlerin kullanılmasından yana olduğunu söylemiş olmaktadır. Nasıl kontrol altına alırız ve engelleriz diye bu yönetmeliği çıkardıklarını söyleyen tarım bakanı arkasından da 20 ülkede üretimi ve ticareti yapılan GDO"lu ürünler için bir mevzuat oluşturmak için yönetmeliği çıkardıklarını söylemektedir.
Yani ülkemizde de üretim ve ticaret için yapılmıştır bu yönetmelik.
Emek Partisi tamda buna itiraz etmektedir.
Bu yönetmelik GDO"lu ürünleri engellemek üzere değil uluslararası tarım ve tohum tekellerinin piyasasını genişletmek ve onların ticaretinin önündeki engelleri kaldırmak üzere çıkarılmıştır.
Bugün için ucuz fiyata ithal edilen GDO"lu tohumların yüksek verim sağlayacağı propagandasının aslında koca bir yalan olduğunu yine GDO"lu tohumla üretim yapan diğer ülkelerin köylüleri söylemektedir. Çünkü onlar verim ve kazançlarının düştüğünü söylemektedirler. Arjantin'de genetiği değiştirilmiş tohumla üretilen pamuğun verimi ise 483 kg/ha, ABD'de 933 kg/ha'dır. Ülkemizde ise GDO"suz tohumla yapılan pamuk üretimindeki verimlilik hektara 1.334 kg/ha'dır. Dünya pamuk verim ortalaması ise 775kg/ha'dır. Demek ki GDO"lu tohumla üretim verimi de artırmıyor. Arjantin"de 1996 - 2008 yılları arasında GDO"lu soya üretimi 5 kat artarken kullanılan yabancı ot ilacı 14 kat artarak 200 milyon litreye ulaşmıştır. Yanı hem ilaç kullanımı ve ilaca bağımlılık artmıştır.
Paraguay GDO"lu soya üretim alanı olarak dünyada yedinci sırada olmasına rağmen, Paraguay köylülerinin % 40"ı yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır. O zaman GDO"lu tohumlar yoksulluğa çare de olmuyor.
Ürün ambalajlarında GDO yoktur yazısının konmasının yasaklanması bile tüketiciler olarak halkın dikkatini dağıtmaya yöneliktir. AKP hükümetinin tarım bakanı olmayan şeyi yoktur diye yazmanın ne gereği var demektedir. Madem bu yönetmelik GDO"lu ürünü yasaklayacaksa neden içinde ne kadar GDO içerdiğini yazma şartı getiriliyor. Bu durumda tüketicilerin GDO"suz üründen ziyade, içeriğindeki GDO miktarına odaklanması ve bu sayede genetiği değiştirilmiş ürünlere alışması hesaplanmaktadır.
GDO"lu tohumlar nedeniyle üretici köylüler ve ülke tarımı bağımlı hale getirilirken, toprağımız kirlenecek ve doğal bitki çeşitlerimiz süreç içinde yok olacağı gerçeği gizlenemez bir durumdadır. Tarımsal üretimi tamamen bozacak, sofrasında ne yediği hangi hayvan yada başkaca şeylerin geni olduğu belli olmayacak bir gıda güvencesizliği yaratacak ve halkın sağlığını her türlü riske açık hale getirecek GDO"ya kimse evet diyemez.
Evet diyenler ancak uluslar arası şirketler, tarım ve tohum tekellerinin işbirlikçileri ve GDO"lu ürün ticareti yapacaklar olabilir. Zaten halkın büyük bir kısmının hayır deyeceğini bildikleri için yönetmelikle bu işi çözmeyi amaçlamışlardır. AKP bu düzenleme ile üretici köylüye ve halka değil uluslar arası şirketlere hizmet etmektedir dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.