EMEP'ten 25 Kasım açıklaması
EMEP İl Başkanı Coşkun ÖZBUCAK yaptığı yazılı açıklamada; İşçileri, emekçileri, esnafı, kadınları, gençleri, hastaları ve hasta yakınlarını, emeklileri ve tüm halkımızı kamu emekçileriyle dayanışmaya çağırıyoruz.
KAMU EMEKÇİLERİNİN 25 KASIM GREVİNİ DESTEKLEYELİM!
EMEP İl Başkanı Coşkun ÖZBUCAK yaptığı yazılı açıklamada;
İşçileri, emekçileri, esnafı, kadınları, gençleri, hastaları ve hasta yakınlarını, emeklileri ve tüm halkımızı kamu emekçileriyle dayanışmaya çağırıyoruz.
25 Kasım'da yüz binlerce kamu emekçisi hakları için greve çıkıyor.

Çünkü kamu emekçileri insanca yaşamak ve insanca koşullarda çalışmak istiyorlar.
Halka sunulan hizmetleri en iyi bir biçimde yapmak için uygun koşullar istiyorlar.
Çünkü kamu emekçileri de bizler gibi, haklarının ne olacağını başbakanın, bakanın keyfine göre belirlenmesine son verilmesini istiyorlar.
Grev ve toplu sözleşme hakkı istiyorlar.
Kamu emekçileri, çocuklarımızın öğretmeni, hastalığımızda sağlığımıza kavuşmamız için gecesini gündüzüne katan sağlıkçımız. Elektriğimizin, suyumuzun, doğal gazımızın evimize ulaşması için çalışan, devlet dairelerinde işlerimizin yapılması için koşturan emekçilerdir. Bizden birileri, eşimiz, dostumuz, akrabamız olan kamu emekçilerinin çağrısına ve mücadelesine sessiz kalmayalım!
25 Kasım'da greve çıkacak olan kamu emekçileri, sadece daha iyi ücret alabilmek için değil, aynı zamanda, sundukları hizmetlerin daha iyi yapılması, çocuklarımıza parasız ve daha iyi eğitim verilmesi, hastalarımıza parasız ve daha iyi bakılması, öteki hizmetlerin daha düzgün yapılması için, çalışma koşullarının iyileştirilmesini istiyorlar.
Devletin kamu hizmetlerini özelleştirerek, zorunlu olması gereken hizmetleri devlet güvencesinden çıkararak, sağlığa ve eğitime ayrılan bütçeyi kısarak, ulaşım, barınma, enerji başta olmak üzere tüm tüketim ihtiyaçlarına zam üstüne zam uygulayarak, halkımıza hayatı yaşanmaz kıldığı bu koşullarda sessiz kalmak, saldırıları kabullenmektir.
25 Kasım'da kamu emekçilerini desteklemek, hükümetin saldırılarına sessiz kalmayacağımızın gösterilmesi, aynı zamanda, iş, ekmek ve özgürlük taleplerimiz için güçlü bir emekçi tutumu sergilenmesi anlamına gelecektir.
Kamu emekçilerinin 25 Kasım grevinin başarısı aynı zamanda çocuklarımızın daha iyi eğitim alması, hastalarımıza daha iyi bakılması tüm diğer hizmetlerimizin daha insanca bir düzeye çıkarılması demektir.
Onun içindir ki kamu emekçilerinin grevine halkımız her tür desteği vermelidir. İşçiysek işyerimizde, esnafsak dükkânımızda, ev kadınıysak evimizde, mahallemizde, öğrenciysek okullarımızda, hasta ve hasta yakınıysak hastanemizde, o gün devlet dairelerinde işi olan biriysek orada, hayatın her alanında, kamu emekçilerine destek vermeliyiz.
25 Kasım Grevi'ni KESK ve Kamu-Sen yönetici ve üyeleri el ele vererek gerçekleştiriyorlar. Greve katılmayan Memur-Sen'in üyesi olan kamu emekçileri, sendikasız kamu emekçileri ve hangi sendikaya üye olursa olsun tüm emekçilerin bu greve katılması, dayanışmada bulunması bir sorumluluktur. Kamu emekçileri grev kırıcılarına fırsat vermemeli, greve katılmalıdır.
EMEK PARTİSİ olarak, işyerlerinde, mahallelerde, işçi, işsiz, genç, kadın, tüm halkımızın parasız sağlık, parasız eğitim, parasız ulaşım, barınma hakkı gibi taleplerimizle kamu emekçilerinin yanında olacağız. 25 Kasım kamu emekçileri grevini desteklemek için her çabayı göstereceğiz.dedi.
25 Kasım'da Derslere Girmiyoruz!
Bu kez tembellikten değil; daha nitelikli, eşit ve parasız eğitim alabilmek için; greve giden öğretmenlerimizi desteklemek için girmiyoruz derslere.
Çünkü parasız eğitim hakkımız; perdesinden temizliğine, fotokopisinden tahtasına kadar okulun ne gideri varsa aidat adı altında bizlerden istediler, aidat veremeyenleri tehdit ettiler.
Okulun doğal gaz faturalarını biz ödedik çoğu zaman. Yetmedi, bir de ulaşıma zam geldi.
Daha iyi eğitim adına istenilen bunca paraya rağmen üniversiteye girebilmek için dershanelere gitmek zorunda kaldık.
Çünkü demokratik bir lise istiyoruz; okul bahçesinde polisler, koridorlarda kameralar! En ufak isteğimize karşılık idare baskısı
Okulla ve eğitimle ilgili alınan kararlarda ne bizim, ne velilerimizin ne de öğretmenlerimizin söz hakkı yok.
Çünkü laik eğitim istiyoruz; zorunlu olarak Sunni mezhebinden ibaret din dersleri görüyoruz. Beden eğitimi seçmeli ders olurken Alevi ya da inançsız öğrencilere rağmen din dersleri zorunlu tutuluyor.
Çünkü bilimsel eğitim istiyoruz; biyolojinin, tarihin çarpıtıldığı; bilim dışı bir müfredatla eğitim görüyoruz.
Çünkü anadilde eğitim istiyoruz; yaşıtları okuma-yazma öğrenirken Türkçe'yi yeni öğrenmeye çalışan öğrencilerin eğitim hayatına daha baştan yenik başladığını görüyoruz. Ailemizden ilk kelimeyi öğrendiğimiz dilde, anadilimizde eğitim almak istiyoruz.
Öğretmenlerimiz 25 Kasım'da birleşiyor, kendi isteklerini haykırıyor ve greve gidiyorlar! Biz de cebimizden para çıkmadan, herkesle eşit koşullarda eğitim görmek için; geleceğimizi kendimiz belirlemek için öğretmenlerimize destek veriyor, 25 Kasım'da derslere girmiyoruz!
Emek Gençliği Adına yapılan açıklamada da;
25 Kasım'da Derslere Girmiyoruz!
Bu kez tembellikten değil; daha nitelikli, eşit ve parasız eğitim alabilmek için; greve giden öğretmenlerimizi desteklemek için girmiyoruz derslere.
Çünkü parasız eğitim hakkımız; perdesinden temizliğine, fotokopisinden tahtasına kadar okulun ne gideri varsa aidat adı altında bizlerden istediler, aidat veremeyenleri tehdit ettiler.
Okulun doğal gaz faturalarını biz ödedik çoğu zaman. Yetmedi, bir de ulaşıma zam geldi.
Daha iyi eğitim adına istenilen bunca paraya rağmen üniversiteye girebilmek için dershanelere gitmek zorunda kaldık.
Çünkü demokratik bir lise istiyoruz; okul bahçesinde polisler, koridorlarda kameralar! En ufak isteğimize karşılık idare baskısı
Okulla ve eğitimle ilgili alınan kararlarda ne bizim, ne velilerimizin ne de öğretmenlerimizin söz hakkı yok.
Çünkü laik eğitim istiyoruz; zorunlu olarak Sunni mezhebinden ibaret din dersleri görüyoruz. Beden eğitimi seçmeli ders olurken Alevi ya da inançsız öğrencilere rağmen din dersleri zorunlu tutuluyor.
Çünkü bilimsel eğitim istiyoruz; biyolojinin, tarihin çarpıtıldığı; bilim dışı bir müfredatla eğitim görüyoruz.
Çünkü anadilde eğitim istiyoruz; yaşıtları okuma-yazma öğrenirken Türkçe'yi yeni öğrenmeye çalışan öğrencilerin eğitim hayatına daha baştan yenik başladığını görüyoruz. Ailemizden ilk kelimeyi öğrendiğimiz dilde, anadilimizde eğitim almak istiyoruz.
Öğretmenlerimiz 25 Kasım'da birleşiyor, kendi isteklerini haykırıyor ve greve gidiyorlar! Biz de cebimizden para çıkmadan, herkesle eşit koşullarda eğitim görmek için; geleceğimizi kendimiz belirlemek için öğretmenlerimize destek veriyor, 25 Kasım'da derslere girmiyoruz! denildi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.