"Doğrudan gelirin yararı değil zararı var"

"Doğrudan gelirin yararı değil zararı var"

Ordu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ömer Aydın, Doğrudan Gelir Desteği'nin (DGD) mevcut haliyle gerçek fındık üreticisine zarar verdiğini savundu...

Ordu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ömer Aydın, Doğrudan Gelir Desteği'nin (DGD) mevcut haliyle gerçek fındık üreticisine zarar verdiğini savundu.


Ömer Aydın yaptığı açıklamada, DGD'nin özünün Çifti Kayıt Sistemi'nin (ÇKS) oluşturulmasıyla kayıtlı üreticilere arazinin büyüklüğü nispetinde nakit destek ödenmesi olduğunu hatırlattı. Üretim ve üretici ile ilişkisi olmayan tamamen tapu sahibi olunmasının destek almaya yeteceği bu modelin ciddi bir adaletsizliğe neden olduğunu savunan Aydın, "DGD Türkiye'den önce uygulandığı tüm ülkelerde başarısız olmuş bir sistem olarak bilinmektedir. DGD'den faydalanmak için tapu sahibi olunması ve ÇKS'ye kayıt
olunması tek ve yeterli şart olarak ortaya konuldu ve uygulama da bu eksende yapıldı" dedi.


Özellikle fındıkta bu anlamda ciddi bir adaletsizlikler meydana geldiğini işaret eden Aydın, "Fındık ticareti iştigal eden tüccar ve sanayici aynı zamanda fındık üreticidir. Sanayici olması vasfıyla devlet tarafından birçok kaynak tahsis edilmiş olan bu kesim arazi sahibi olması nedeniyle bir de DGD ödemesi almaktadır. İşte bu noktada kaynakların adil dağıtımı noktasında ciddi bir zaaf ortaya çıkmakta ve sosyal devlet yaklaşımı yara almaktadır. Fındıktan başka geliri olmayan gerçek üretici için
oluşturulmuş pastaya, ticaret ve sanayi teşvikleri ile işletme sahibi olmuş kesimde ortak edilmiştir. Bu durum gerek kaynakların adil dağıtımı, gerekse sosyal devlet anlayışı ile çelişmektedir" diye konuştu.

"GERÇEK ÜRETİCİ TESBİT EDİLMELİ"
Türkiye'de 41 ilde fındık üretimi yapıldığı ve bu illerde ÇKS'ye kayıtlı 268 bin üretici olduğu hatırlatan Aydın şöyle konuştu:
"Aynı kayıtlarda Ordu'da da 90 bin üretici olduğu görülmektedir. DGD ödemeleri ÇKS'ye kayıtlı olan 268 bin kişiye sadece 'tapuları var diye' yapılmaktadır. Ve bu rakamın sadece yüzde 35'inin tek gelirinin fındık olduğu tahmin edilmektedir. Bu da 93 bin 800 kişi yaparken ilimiz için gerçek anlamda fındık üreticisi de 31 bin 500 kişi olmaktadır. Basit bir öngörü ile bile gerçek üretici miktarı tespit edilebilmektedir. Memleketteki her hayvanın kulağına küpe takabilecek kadar organize olabilen bir devletin
gerçek üreticiyi tespit edebilmesi de son derece kolaydır.

'Destek ya da teşvik' adı ne olursa olsun, devlet eliyle yapılacak ödemelerde makul bir mantık olmalıdır. Devlet desteği miktarı saptanırken global veriler kullanılmalıdır. Bu gün sadece arazi büyüklüğü veri olarak kullanılmaktadır. Oysa çok arazi, çok üretim manasına gelmemektedir. Arazinin eğimi, bakısı, zirai ve teknik anlamda bakımı gibi bir çok faktör verimliliğe etki etmekte ve haliyle üreticinin gelirine etki etmektedir.

Taban arazide birim alanda 150 kg ürün alana da 500 rakımda 80 kg verim alana da birim alan için aynı desteğin ödenmesi adil değildir."
Kişi Başı Gayri Safi Milli Hasıla (KBGSMH) esas alınarak yapılacak bir hesaplamayla destekleme miktarının belirlenmesi gerektiğini ifade eden Aydın,"KBGSMH 10 bin dolar olarak tespit edilmişse tarımsal üretim sonucunda elde edilen meblağ ile 10 bin dolar arasındaki fark destek olarak ödenmelidir. Ancak burada dikkat edilecek husus bu ödemenin gerçek üreciye yapılmasıdır. Bu gün 268 bin kişiye yapılan ödemenin gerçek üretici nispetine denk gelen kısmının 93 bin 800 kişi olduğu hesaba katılır ise KBGSMH kriterine göre yapılacak desteğin kaynak israfı değil,kaynakların optimal kullanımı anlamına geleceği görülecektir.

Bunun yanından konjonktürel dalgalanmalara duyarlı olacak bu destek şekli, özellikle kriz dönemlerinde bütçe üzerinde bir baskı unsuru olmayacak, dalgalanmalarla doğru orantılı olarak şekillenecektir" ifadelerini kullandı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.