Deniz Feneri'nin 2. dalgasında kimler var?

Deniz Feneri'nin 2. dalgasında kimler var?

Karaman’ın oğlu Mehmet Habip Karaman, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Burak Erdoğan ile bacanak. Erdoğan’ın oğlu Ahmet Burak’ın eşi Sema Erdoğan’ın kız kardeşi Şehriban Ketenci, Karaman’ın oğlu M. Habip ile evli.

Deniz Feneri'nin 2. dalgasında kimler var?

                                                                                           Yücel Özdemir

                                    http://www.evrensel.net/haber.php?haber_id=46243

AYLARDIR tartışma konusu olan Deniz Feneri dosyası, dün nihayet Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı"na ulaştı.

Aylardır tartışma konusu olan Deniz Feneri dosyası, dün nihayet Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı"na ulaştı. 3 bin sayfadan oluşan dosyada Deniz Feneri e.V. skandalının asıl sorumluları olarak işaret edilen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan"ın yakın arkadaşı ve akrabası Kanal 7 Başkanı Zekeriya Karaman ile Kanal 7"nin diğer yöneticileri Mustafa Çelik, İsmail Karahan ve RTÜK Başkanı Zahid Akman"in Deniz Feneri e.V. için toplanan bağışları nasıl keş ettikleri, Almanya"da kurulan şirketlere aktardıkları konusunda belgeler yer alıyor.
ALMANYA"DA HAKLARINDA SORUŞTURMA AÇILDI

17 Eylül"de Frankfurt Eyalet Mahkemesi"nde tamamlanan Deniz Feneri davasında, skandalın asıl sorumluları olarak Türkiye"deki Kanal 7 yöneticileri gösterilmiş, yargılanan Mehmet Gürhan, Mehmet Taşkan ve Firdevsi Ermiş"in ise bunlara yardımcı olduğu, bu nedenle ikinci dereceden sorumlular oldukları vurgulanmıştı. Alman yasalarına göre daha fazla ceza alması gereken Gürhan, Ermiş ve Taşkan, birinci dereceden sorumlu olmadıkları saptandığı için düşük cezalar almışlardı.
Frankfurt Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede sık sık skandalın baş sorumlusu olarak Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman işaret edilirken, bu kişiden “Hakkında ayrıca soruşturma yapılan” diye bahsedildi. Aynı şekilde İsmail Kahraman ve Mustafa Çelik"ten de “Hakkında soruşturma açılan” şeklinde söz edildi. İddianamenin özellikle 44. ve 89. sayfalarında bu kişiler hakkında bir soruşturma başlatıldığına dikkat çekilmişti.
PARALAR NASIL KEŞ EDİLDİ?
Savcılık tarafından hazırlanan iddianamede, Zekeriya Karaman"dan “Türkiye"deki Deniz Feneri"nin gayriresmi başkanı” diye söz edilirken, skandalın baş sorumlusu olan Türkiye"deki Kanal 7 yöneticilerinin, Gürhan, Taşkan ve Ermiş tarafından Almanya"daki bankalardan nakit olarak çekilen yaklaşık 17 milyon avroyu aldıkları, bunun bir bölümünü sonradan Almanya"da kurulan şirketlere sermaye olarak yatırıldığı üzerinde duruluyor. Bilindiği gibi Deniz Feneri e.V. tarafından toplam 41 milyon avro, “yoksullara yardım” adı altında toplanmıştı. Karaman, Çelik, Karahan ve Akman, bu yolla Almanya"da Deniz Feneri parasıyla kurulan şirketlerin ortağı oldular. Alman Maliyesi şu anda, Deniz Feneri parasıyla kurulan şirketlerin yöneticileri hakkında ayrı bir soruşturma yürütüyor. Bu şirketlerden Offenbach&Frankfurt Konut Kooperatifi ile ilgili haberler basına yansımıştı. Bu şirketin yönetim kurulu başkanlığını RTÜK Başkanı Zahid Akman yürütüyordu. Akman hakkında, şirketin toplamış olduğu paraların karşılığında konut yapmadığı gerekçesiyle soruşturma başlatılmıştı.
İkinci dalga olarak tanımlanan soruşturma süreci, özellikle Deniz Feneri bağışlarının sermaye yapıldığı şirketlerin durumu ve yöneticilerini kapsayacak.
Bu şirketlerin bir bölümü dava öncesinde ya da sonrasında iflas başvurusunda bulunmuştu.
GÜRHAN"IN AKRABALARI
Soruşturmanın ikinci dalgası, Türkiye"de yaşayıp da Almanya"da kurulan şirketlere Deniz Feneri bağışlarını sermaye olarak yatıran Kanal 7 yöneticilerinin yanı sıra Mehmet Gürhan"a yardımcı olan akrabalarını kapsıyor.
Bunların başında Gürhan"ın kayınbiraderi Recep Kurum, kayınbabası Şükrü Kurum, yine diğer kayınbiraderi olan İzzet Kurum ve Bedrettin Bilgin gibi isimler geliyor.
İflas ettirilen Yimpaş Verwaltungs GmbH Denetleme Kurumu"nun başkanlığını yapan Şükrü Kurum, daha önce Mannheim İdare Mahkemesi tarafından mahkum edilmişti.
Gürhan"ın bacanağı olan Recep Kurum, Deniz Feneri"nin kurucuları arasında yer almakla birlikte, pek çok kez bankalardan Deniz Feneri parasının nakit olarak çekilmesine de imza attı. Ayrıca, yine Deniz Feneri parasıyla kurulduğu tahmin edilen Kurum Taxi"nin de Maliye yetkilileri tarafından mercek altına alındığı ileri sürülüyor.(Almanya/EVRENSEL)
ERDOĞAN-ZEKERİYA KARAMAN AKRABALIĞI

AKP çizgisinde yayın yapan Kanal 7"nin Yönetim Kurulu Başkanı ve Deniz Feneri e.V. davasının baş aktörü olan Zekeriya Karaman ile Başbakan Erdoğan arasında sadece siyasi değil aynı zamanda akrabalık bağı da bulunuyor. Karaman"ın oğlu Mehmet Habip Karaman, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan"ın oğlu Burak Erdoğan ile bacanak. Erdoğan"ın oğlu Ahmet Burak"ın eşi Sema Erdoğan"ın kız kardeşi Şehriban Ketenci, Karaman"ın oğlu M. Habip ile evli.
Haziran 2007"de yapılan düğünde nikahı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş kıyarken, çiftin nikah şahitliğini Başbakan Erdoğan ve o dönemin Devlet Bakanı olan Beşir Atalay yapmıştı.
Törene ayrıca Nimet Çubukçu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, İçişleri eski Bakanı Abdulkadir Aksu, RTÜK Başkanı Zahid Akman, milletvekilleri, belediye başkanları ve partililer katılmıştı.
HANGİ ŞİRKETLERE PARA GİTTİ?

Deniz Feneri e.V. parasıyla kurulduğu belirtilen, Mehmet Gürhan"ın dışında Türkiye"de yaşayan Zekeriya Karaman, Mustafa Çelik, İsmail Karahan ve Zahid Akman"ın değişik oranlarda ortağı olduğu şirketler şunlar: Weiss Handels GmbH (Türkiye"deki Beyaz Holding"e benzetiliyor), Euro 7 GmbH, Atlas Media GmbH, European Consulting und Marketing GmbH, Aduna Management & Service GmbH. Bunların yanı sıra Deniz Feneri parasıyla kurulduğu tahmin edilen Taxi Quick, Gürhan ve Ermiş, Rapidway ise sadece Gürhan tarafından kurulmuştu.
Davada yargılanan sanıkların ifadesine göre Deniz Feneri e.V. tarafından toplanan 41 milyon avronun yüzde 60"ı kurulan şirketlere, yüzde 40"ı yoksullara yardım için kullanılmıştı. 8 milyon avro da Türkiye"deki Deniz Feneri"ne “bağışlanmıştı”.
DOSYA NİHAYET GELDİ

Almanya"dan beklenen Deniz Feneri dosyası dün Türkiye"ye ulaştı. Önceki gece Dışişleri Bakanlığı"na getirilen dosya, Adalet Bakanlığı"na ulaştırıldı. Bakanlık görevlileri dosyayı dün sabah saatlerinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı"na teslim etti. Almanca olan ve 3 bin sayfadan oluşan dosyanın çevirisinin 1.5 ay sürmesi bekleniyor.
Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Boyrazoğlu, Başsavcılığa gelen Deniz Feneri dava dosyasıyla ilgili yaptığı açıklamada, Almanca yazılmış iddianame ve karar örnekleri bulunduğunu kaydederek, 3 bin sayfa ve 3 klasörden oluşan evrakın Türkçe tercümesinin, mart ayı içerisinde sonuçlanacağını söyledi. Tercümenin, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı"nda yaptırılacağını ve çevirinin tamamlanmasının ardından gereğinin yapılacağını ifade eden Boyrazoğlu, “Doğru neyse onu yapacağımızdan emin olmanızı istiyoruz. İlgili savcı arkadaşlar, yetenekleri ispat edilmiş, tercümede uzman olan kişileri çağırıp kendilerine bir oda tahsis edecek. Tercümeler burada yapılacak. Konu artık Türkiye gündemine oturduğu için bu hassasiyeti makul görmeniz lazım” diye konuştu. ANKARA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum