CHP YÖNETİMİ, CHP'LİLERİ ÖRGÜTLEYEREK HÜKÜMETİ YIKABİLECEĞİ HAYALİNİ YAŞIYOR.

CHP YÖNETİMİ, CHP'LİLERİ ÖRGÜTLEYEREK HÜKÜMETİ YIKABİLECEĞİ HAYALİNİ YAŞIYOR.

CHP yönetimi, CHP'lileri örgütleyerek hükümeti yıkabileceği hayalini yaşıyor. Temel yanlış burada yatıyor. Siz, sizin dışınızdaki toplumsal kesimleri yanınıza çekmeden, o insanların sesine ses olmadan, onların taleplerine kulak tıkayarak hiç bir şey yapa

CHP YÖNETİMİ, CHP'LİLERİ ÖRGÜTLEYEREK HÜKÜMETİ YIKABİLECEĞİ HAYALİNİ YAŞIYOR

img-6732-001.jpegimg-6732-001.jpegimg-6732-001.jpegBülent BAŞARAN

İşçinin, memurun, köylünün, işsizin, öğrencinin ve emeklinin problemlerine ortaklaşmadan yapılacak protestoların giderek küçüleceğini, kitleselliğini ve sinerjisini yitireceğini söylemiştim. Nitekim öyle oldu. Toplumsal muhalefet dağıldı, üniversiteler, sosyalistler ve toplumun anarşist kesimi tüm desteğini çekti. CHP'nin fetişist tutumunun böyle bir son yaratacağını burada yazmıştım.

CHP, toplumdan, toplumun sorunlarından ve ülkenin genelinden o kadar uzaklaştı ve öyle kendi içine gömüldü ki, artık protestolar hükümet ile CHP arasında olmaktan bile çıktı. Şimdi CHP, CHP'lilerle savaşır hale geldi. Toplumun tüm beklentilerine ve sorunlarına kulaklarını tıkadı. Asgari ücretliye "İmamoğlu çıksın", emekliye "İmamoğlu çıksın", memur ve işçiye "İmamoğlu çıksın" cevabını verdi. Tüm muhalefetin yegane amacını "İmamoğlu'nu dışarı çıkarmak" noktasında kilitledi ve diğer tüm sesleri boğdu.

Belli bir süre sonra bu tutumun bir yabancılaşma yaratacağı belliydi. Kürsüde konuşanların ağzından "İmamoğlu ve CHP'ye yapılanlar" dışında bir şey duyamayan toplumsal kesimler alanları terk ettiler. Daha önce de demiştim; 22 bin lira ücret alıp 15 bin lira kira ödeyen bir işçiden, milyarlarca lira serveti olan bir inşaat baronunu ne kadar süreyle savunmasını bekleyebilirsiniz? CHP, kürsüde ve medyada kendi çıkmazları dışında hiç bir şeye değinmeyince yalnızlaştı. Şu an sadece CHP'liler alanda bulunuyor.

Halbuki böyle bir ortamda akıllı bir siyasi parti ve yönetim, hükümeti yerle bir edecek bir toplumsal muhalefet örgütleyebilirdi. Sendikalara, diğer partilere, öğrenci örgütlerine, meslek odalarına ve bütün sivil toplum kuruluşlarına giderek onları da birleşik mücadeleye çağırabilirdi. Ama yapmadı.

Çünkü İmamoğlu'nu ve belediyeleri kurtarmak dışında toplumun diğer sorunları CHP'nin umrunda değildi. Onlar bir toplumsal direniş örgütleyip, demokratik taleplerle beraber hükümeti sıkıştırmak değil, sadece kendi prenslerini içerden çıkarmak istiyorlardı. Dikkatlerin ve odağın İmamoğlu dışında hiç bir noktaya çekilmemesine özen gösterdiler. Hükümetle teke tek maç yapmak istediler. Özgür Özel gibi toy ve vizyonsuz bir başkan, İmamoğlu'nun sahip olduğu kirli ilişkiler, parti içinde yetkisiz konuşan çatlak sesler, disiplinsizlik, masumiyetten yoksunluk yada emin olamamak ve kongrede usulsüzlükle yenilmiş karşı grup varken bunu başarmak imkansızdı. Halen CHP'nin ciddi bir bölümü hatta çoğunluğu İmamoğlu-Özel yönetimine muhalif durumdalar. Şimdi kimsenin ses çıkarmadığına bakmayın, önlerinde kongre olduğu için kimse gıkını çıkarmıyor. Hal böyle olunca da Tayyip Erdoğan, yılların deneyimi ve sahip olduğu korkunç güçle onları bir lokmada yutuverdi.

CHP yönetimi, CHP'lileri örgütleyerek hükümeti yıkabileceği hayalini yaşıyor. Temel yanlış burada yatıyor. Siz, sizin dışınızdaki toplumsal kesimleri yanınıza çekmeden, o insanların sesine ses olmadan, onların taleplerine kulak tıkayarak hiç bir şey yapamazsınız. Siz bunu yapmayı bırakın, fetişist tavrınızla kendi örgütünüzün büyük bölümünü kendinize düşman ettiniz. Sizden savrulanlar da, İyi Parti ve Zafer Partisi'ne savruldu.
CHP bugün seçim olsun maksimum %25-26 oy alır. Yani CHP teke tek asla AKP'yi yenemez.

Grevlere duyarsız kaldılar. Üniversitele duyarsız kaldılar. Sendikalara merhaba bile demediler. Varsa yoksa İmamoğlu dediler. Hükümet, yöneticilerdeki bu beceriksizliği ve yalnızlığı görünce ve bir de İmamoğlu'nun karmaşık işlerini köşesinden yakalamışken CHP'yi paramparça etti. Daha edeceği de geride!

Demokrasi mücadelenizi halkın talepleriyle harmanlamadan böyle "ben yaparım, bana kimse birşey yapamaz" derseniz, sizi böyle hallac pamuğu gibi ederler. Ne yazık ki artık herşey için çok geç. Hükümet küstahça davranan parti yönetiminin üstünden silindir gibi geçti. Galiba siyaset arenasında yeni bir parti doğacak. Ekim mi olur, Kasım mı bilemem!

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.