BİR GÜN SİZDE YAŞAYASINIZ
İnsan yakan, yakarken seyreden, seyrederken coşan, coştukça birbirine güç katan, ben daha iyi yakarım diye yarışanlar. Ananın ne olduğunu bilir misiniz? Ey Sivasta yaşayan kadınlar bu çabuk yaşlanan bedenleri, ağaran saçları, düşen omuzları, gece uyk
ANALARI 19 YILDIR YAKIYORDUNUZ BİR GÜN SİZDE YAŞAYASINIZ;
Emel Sungur
Sivas
İnsan yakan, yakarken seyreden, seyrederken coşan, coştukça birbirine güç katan, ben daha iyi yakarım diye yarışanlar.
Ananın ne olduğunu bilir misiniz? Ey Sivas’ta yaşayan kadınlar bu çabuk yaşlanan bedenleri, ağaran saçları, düşen omuzları, gece uykusunda hıçkırarak ağlayan kadın seslerini, gözyaşlarından yatakların ıslandığını, gece rüyalarına giren çocuklarının yüzlerini görürken uyanmamak için yalvaran anaların duygularını hiç düşündünüz mü?
Ey Türkiye’de yaşayan kadınlar türban için her hafta sokağa dökülenler, size bir kez itiraz edilince dünyayı yerle bir edenler hiç düşündünüz mü? Hiç düşündünüz mü bu anaların yaşarken ölümden beter yaşadığını kaç kez yalvardığını “beni de al, ne olur tanrım” diye seslenen anaları.
Ey dünyanın her yerinde eşitlik, insan hakkı diyen her yerde mücadele veren kadınlar hiç düşündünüz mü bugün 40 yaşında olan anaların omuzlarında taşıdıkları yılların ağırlığını, yükünü.
Hiç düşündünüz mü hala süt kokan bebelerinin döneceği günü bekleyen anaların yürek sızısını.
Bebelerimizi dünya ya getirdiğimiz de göğüslerimizden süt taşar, önüne geçemeyiz, pamuklar koyarız, bezlerle bastırırız göğsümüze akarda akar o bembeyaz süt minik ağızlar açılır emer de emer o memeleri. İşte anaların Sivas’ta yaktığınız o minik bebelerini, o bembeyaz sütleri içmeye çalışanlarını, emerken memelerimizi kanatan ama hiç sesini çıkarmadan günde 10 kez meme veren anaların bebeleri yok ettiniz, kibrit çakarak yaktığınız anaların o bir tanelerini, umutlarını, yüreklerini, geleceklerini hiç yaşamadıkları belki de tek mutluluklarını yaktınız.
Siz yakmadınız da seyrettiniz ne fark eder? Bir ana nasıl sessiz kalır böylesi bir tabloda, kendi çocuğunuzun saçını okşadığınız da hiç hissetmez misiniz bu acının ne denli derin olduğunu, karında bütün zorluklara rağmen 9 ay taşınan, hamilelik sürecinde şiddete maruz kalan, yapmış olduğu işin zorluğuna rağmen en ufak bir dış etkende hemen elini karnının üstüne koyarak bebesini korumaya alan ananın karnından çıkan o bebeye kıyanlara nasıl sessiz kalınır.
Dünya da, Türkiye’de il, il dolaşıp şiddete karşıyız diyen meşhurların karıları bir gün sizde bu acıyı tatarsanız anlarsınız o zaman da çoktan iş işten geçmiş olur. Nüfusun yarısı, en özel duyguyu analık duygusunu tadanlar, her şeyden evladını üstün tutanlar, “senin yerine ben öleyim” diyenler kaç kez yaktınız Sivas Katliamında kaybettiğimiz canların analarını, kaç kez yaktınız.
Gözlerini kapatmak istemeyen kapatırsan” onu görürüm” diyen rüyasında evladını görüp de
” uyandırma beni tanrım” böyle bitsin yaşam diye yalvarmaları hiç mi duymazsınız. Sadece siz mi anasınız, sadece sizin mi evladınız var, hissetmiyorsanız bu acıyı zaten gerçekten ana değilsiniz, eğer hissedip de sesinizi çıkarmıyorsanız o zamanda zaten insan değilsiniz.
Ey analar hepimiz dünya ya umutlarla getiriyoruz bu çocukları it köpek alsın yaksın diye değil yaşasın, yeşersin, umut olsun filizlensin diye dünyaya getiriyoruz. Ya siz ne yapıyorsunuz; yakıyorlar 8 sene mahkeme koridorlarında süründürüyorlar, katillerin kimini hiç yakalama teşebbüsünde dahi bulunmuyorlar seyrediyorsunuz hiç sözünüz yok mu bu duruma hani biz anaydık, hani bizim en değerli varlıklarımızdı çocuklarımız hangi akıl benim ki öyle ama seninki öyle değil diye bilir.
Hani biz anaydık, hani biz dünya kadınlarıydı, hani biz dünyanın neresinde yaşanan bir acı varsa onu paylaşırdık, hani bizde renk, dil, din farkı olmadan insandık.
Kadınlar 19 senedir Sivas Katliamında yanan ana yürekleri her dakika, her saat, her gün, her ay her yıl yanıyor ve her gün Madımak yanıyor, yakılıyor onlar için.
Ya bir gün kapı sizler için çalınırsa o zaman mı anlayacaksınız bu acının ne olduğunu, o zaman yanınız da kimse olmayınca “ ah keşke” mi diyeceksiniz.
SİVAS KATLİAMINA ZAMAN AŞIMI KARARI VERENLER ARASINDA YANLIŞ ANIMSAMIYORSAM BİR KADINDA VARDI ŞİMDİ ONA SORUYORUM” HİÇ MEMENDEN BEBEĞİNE AK SÜT VERDİN Mİ, VERDİNSE O SENİN VERDİĞİN KARAR SONUCU BİR KEZ DAHA ÖLEN ANALARI HİÇ DÜŞÜNDÜNMÜ?” 14.MART.2012
Emel SUNGUR
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.