İl Genel Meclis Başkanı Şanser ŞAHİN
En zor şartlarda eşi benzeri görülmemiş mücadele ve kahramanlıklarla destanlaşarak, dünyaya da örnek olan ve Lozan'la noktalanan; Cumhuriyet'le taçlanan, milli mücadele ve Kurtuluş Savaşımız tarihteki mümtaz yerini ve değerini almıştır.

Cumhuriyet Yüce Devletimizin simgesi ;büyük önder Mustafa Kemal ATATÜRK'ün de en büyük eseri ve bizlere armağanıdır.

Ülkemizin sağlık ve selameti, milletimizin mutluluğu, üniter devlet yapısı içinde, çağdaş, demokratik laik ve sosyal hukuk devleti anlayışı ile sağlanabilir ki Cumhuriyet bunun eşsiz bir simgesi ve örneğidir. Bu gün hukuk devletini, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını konuşabiliyorsak bu Atatürk'ün ve Cumhuriyetin hukuk alanında da başlattığı inkılâbı sayesindedir. Cumhuriyetin bir hukuk devletine dayalı olması Atatürk'ün başlıca hedeflerindendir.

Demokrasi ve Cumhuriyet birbirini tamamlarlar. Demokrasi ve Cumhuriyet'in birbirini hazmedememe; karşı karşıya gelme ihtimalleri düşünülemez.

Yüce tarihinden ve Cumhuriyetin değerlerinden ve faziletinden hız ve ilham alarak; bu gün bir çok iç ve dış tehdit ve tehlikelerle karşı karşıya olan ülkemiz; hiçbir ayrım olmaksızın milli birlik ve beraberlik ruh ve anlayışıyla tüm tehdit ve tehlikeleri yok etmek güç ve kudretine sahiptir.

Hiçbir fark gözetmeksizin her Türk Vatandaşının ortak değeri ve varlığı Cumhuriyetimiz'in 85. kuruluş yıldönümünü kutlamanın kıvancı, coşkusu ve mutluluğu içinde Cumhuriyetin mimarı büyük önder Mustafa Kemal ATATÜRK'ü ve silah arkadaşlarını, vatan için kanlarını döken; canlarını seve seve feda eden şehitlerimizi ve gazilerimizi bu vesileyle bir kez daha rahmetle minnetle saygıyla anıyorum.

Şanlı bayramımız kutlu olsun.
Saygılarımla.

CHP Ordu Milletvekili Rahmi GÜNER
Mustafa Kemal ATATÜRK; 29 Ekim 1923"te Türkiye Büyük Millet Meclisine Cumhuriyet önergesini sunarak, yüce Meclisin önergeyi kabul etmesiyle Cumhuriyeti ulusun meşru temsilcilerinin de kabul oylarıyla ilan etti. Ulusun, çağdaş batılı anlamda bir yönetim biçimi olan, Cumhuriyetle yönetilmeye başlandığı 1923 yılından günümüze, Türkiye Cumhuriyeti Devleti çeşitli gerici kalkışmalarla karşı karşıya kalmış ve her defasında bunun üstesinden gelmeyi başarmıştır.

İçinde bulunduğumuz yıllarda da Cumhuriyet rejiminden rahatsız olan ve Cumhuriyetimizin Laik, Demokratik Anayasal Hukuk Devleti olma niteliğini; Ilımlı İslam Cumhuriyeti şeklinde değiştirmeye dönük niyetlerini gizleme ihtiyacı bile duymadan faaliyet yürüten odakların varlığı ortadadır.

Anayasal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti"nde halk kendini yönetme hakkını, Kuvvetler Ayrılığı prensipleri içerisinde Anayasal organları eliyle kullanır.

Fakat Cumhuriyetin temel niteliklerine pervasızca saldırıların arttığı bugün, Anayasal kurumlarımız taciz edilmekte ve haksız bir eleştirinin hedefi olmaktadırlar.

Emperyalizmin, Atatürk Cumhuriyetinin Devrimci niteliklerini ortadan kaldırmak amacıyla, yerli işbirlikçileri eliyle sürdürdüğü kampanya eninde sonunda boşa çıkarılacaktır.

Çeşitli uluslararası çevrelerin güdümünde Cumhuriyete ve onun kazanımlarına saldıranlar bilmelidirler ki, Cumhuriyeti savunmak tüm Atatürkçülerin ve biz Cumhuriyet Halk Partililerin asla taviz vermeyecekleri bir görev olarak önümüzde durmaktadır.

Karşı devrimci iktidarın DİŞLİLERİ kırılmış, FENERLERİ sönmüştür. Ulusun oylarıyla gidecekleri gün yakındır. Bu duygu ve düşüncelerle ulaştığımız Cumhuriyetin 85. yılını kutluyorum. Sevgi ve saygılarımla.


AKP Ordu Milletvekili Mustafa HAMARAT
Cumhuriyetimizin 85.yılı Tüm yurtta olduğu gibi ilimizde de coşku ile kutlanmaya başlanmıştır. Cumhuriyet, tarihimizdeki en büyük ve en önemli olaylardan biridir. Bizi biz yapan ve devleti de bizim bir büyük uygarlık modelidir.
29 Ekim 1923'te gerçekleştirilen, büyük bir devlet-millet kucaklaşmasıdır. Milletimiz , Cumhuriyetle birlikte, onurlu ve eşit haklara sahip ,hür ve bağımsız olarak, çağdaş uygarlığın onurlu ortaklarından biri olarak ayaktadır.
Bu bayram, vatandaşlık bayramıdır; hepimizin bayramıdır. Cumhuriyet, milli gayret ve azmin eseridir. En zor şartlar altında yürütülen Kurtuluş Savaşı zaferimizin zirvesi olan Cumhuriyetin amacı, Türkiye'yi çağdaş uygarlık seviyesine ulaştırmaktır. Manevi ve maddi bakımdan yüceltmektir. Bu gün ülkemiz her zamankinden daha güçlü daha müreffehtir.
Yarınlar Cumhuriyetle,Demokrasiyle İnsan hak ve hürriyetleri,çağdaş değerleri ile mücehhez bir büyük Türkiye'ye şahitlik edecektir.
Bu duygu ve düşüncelerle Başta Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Atatürk'ü ve Silah arkadaşlarını, Ülkemizin,Devletimizin ve Milletimizin Bekasının yılmaz bekçileri Kahraman Şehit Mehmetçiklerimizi şükran ve minnetle anarken, Yüce Türk Milletinin Cumhuriyet Bayramını kutlar sağlık esenlik,huzur ve barış dolu günler dilerim. dedi

BBP Merkez İlçe Başkanı Gökhan ŞAHİN
YAŞASIN CUMHURİYET
Büyük birlik partisi Ordu Merkez İlçe Başkanı Gökhan Şahin: ""85 yıl önce kurulan Cumhuriyetimiz ve Demokrasimiz her şeye rağmen güçlenerek mutlu yarınlara doğru umutla yürümektedir"" dedi.

Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla bir kutlama mesajı yayınlayan BBP Merkez İlçe Başkanı Gökhan Şahin; Yarınlara dair ümit ve umutlarımız hep diri tutulması gerektiğini belirttiği açıklamasında şunları kaydetti.

""1920 "li yıllarda zor günler yaşayan ve hasta adam ilan edilen Osmanlı İmparatorluğu külleri arasından yepyeni bir cumhuriyet çıkaran Türk Milleti, hürriyet ve istiklalinden asla vazgeçmeyeceğini tarihte var olduğu ve ilelebet var olmaya devam edeceğini bütün dünyaya ilan etmiştir. Kurulduğu yıllarda madden ve manen çok zor günler yaşayan devletimiz,Büyük Devlet adamı ATATÜRK önderliğindeki inanmış kadrosuyla bu badirelere birer birer aştık ve dünya ülkeleri arasında saygın yerini aldı.

Daha ileriki yıllarda demokrasiye ve çok partili hayata geçişle birlikte Cumhuriyetimiz daha da güçlendi. Zaman zaman demokrasi dışı müdahaleler olmasına rağmen, devletimiz demokrasi içinde kalmaya özen göstererek kalkınmasını sürdürmesini bildi.

Bugün geldiğimiz noktada; terör ülkemizin birinci meselesi olarak gündemdedir. Ülkemiz insanı etnik ve dinsel bakımından ayrıştırılmak istenmektedir. Bin yıldan beri Anadolu topraklarında bir ve beraber yaşayan insanımız, dış güçlerin kışkırtması ve içerideki taşeron örgütlerin kullanılmasıyla birbirine düşürülmek istenmektedir. Aynı Allaha inanan, aynı peygamberin ümmeti olmakla şeref duyan milletimiz, Kürt- Türk-Alevi-Sünni-laik-dindar gibi kavramlarla bölünmek, parçalanmak istenmektedir.

Bütün bu ve benzeri oyunları bir ve beraber olarak bozacağız karamsar olmaya gerek yok. Kışkırtmalara gelmeden, sağduyulu hareket ederek, bu zor günleri aşacağız ve bu topraklarda, al yıldızlı al bayraklar altında sonsuza değin yaşayacağız. Buna yürekten yürekten inanıyoruz.

Bu vesileyle yüce Türk milletinin ve aziz hemşerilerimiz Cumhuriyet Bayramlarını en işten dileklerimle kutluyor ve saygılar sunuyorum.

"" Yaşasın Cumhuriyetimiz, Yaşasın Türk Milleti!""

EMEK Partisi
Türkiye, Cumhuriyetin kuruluşunun 85. yılını, bağımsızlık, demokrasi, barış, kardeşlik, eşitlik ve adalet ideallerinden uzaklaşmış bir ekonomik, siyasal ve sosyal koşullarda kutluyor.

Türkiye bundan 85 yıl önce, emperyalizme karşı vermiş olduğu kurtuluş savaşının üzerine Cumhuriyetin kuruluşunu ilan etmişti.

Bugün gelinen yerde, kuruluşundaki kazanımlarını yitirmiş, başlangıçta kurduğu halk ittifakından uzaklaşmış ve ekonomik, sosyal, siyasal açıdan emperyalizmin ve işbirlikçilerinin kuşatması altında her geçen gün daha kötüye giden bir konuma sürüklenmiştir.

Onlarca yıldır Türkiye'yi yönetenler, bu topraklarda yaşayan Türk ve Kürt halkını, işsizliğe, yoksulluğa, açlığa ve karanlık bir geleceğe mahkum etmiştir. Halkın alın teriyle, vergileriyle ve bu ülkenin birikimleriyle kurulmuş olan sanayisi ve tarımı çökertilmiştir. Yeraltı ve yerüstü kaynakları uluslararası tekellere ve işbirlikçilerine teslim edilmiş ve adeta yağmalanmıştır.

İlerleme ve modernleşme hedefleri, ABD'nin "Ilımlı İslam Projesi" adı altında gericiliğe kurban edilmiştir. Ülkeyi yöneten hakim sınıfların, bu günümüzü ve geleceğimizi kurtarmak adına milyonlarca işçi ve emekçiye vaat ettiği tek çıkış yolu, Avrupa Birliği (AB) üyeliği ve IMF ile yapılacak yeni Stand-by anlaşmalarından başka bir şey değildir.

Cumhuriyetin "Yurtta Sulh Cihanda Sulh" ilkesinin yerine içerde ve dışarıda düşmanlığa, savaş politikalarına dayanan bir anlayış egemen olmuştur.