Bayram gelmiş, bizim neyimize
Ekonomik kriz derinleştikçe, işten çıkarmalar ve dolayısıyla sosyal güvencesi olmayanlar hızla artıyor. İşten çıkarılan yüz binlerce insan sosyal güvencesini de kaybediyor. GSS primini ödeyemediği için sağlık hakkı yok oluyor.
SES Ordu Şube Başkanı Mecit TANRIVERDİ Yaptığı basın açıklaması aşağıda
Bayram gelmiş, bizim neyimize!
Bir 14 Mart Tıp Haftasına daha sağlık emekçilerinin ve ülkemizin sağlık sorunlarıyla giriyoruz. Bizim için artık 14 Martlar Tıp Bayramı olarak değil, sorunlarımızı dile getirdiğimiz bir zaman dilimi olarak değerlendirilmektedir. Artık bayram kutlamıyoruz, yok edilen haklarımızı anıyoruz, hatırlatıyoruz. Uygulanan politikalarla Sağlık emekçilerinin ve ülkemizin sağlık sorunları giderek ağırlaşmaktadır.
Ekonomik kriz derinleştikçe, işten çıkarmalar ve dolayısıyla sosyal güvencesi olmayanlar hızla artıyor. İşten çıkarılan yüz binlerce insan sosyal güvencesini de kaybediyor. GSS primini ödeyemediği için sağlık hakkı yok oluyor.
1 Ekim 2008 tarihinde yürürlüğe giren Genel Sağlık Sigortası ile prim ödemenin yanı sıra muayene, katkı, katılım payları can yakıyor. Yeni katılım payları, yeni ilave ücretler isteniyor.
Siyasi iktidar kriz nedeni ile yaşanacak daha yıkıcı sonuçları öngörerek acil önlemler almak yerine paran kadar sağlık anlayışında ısrar ediyor. Ülkemizin sağlık harcamaları giderek çığ gibi artarken yükü halkın sırtına yıkılıyor.
Hükümet ve Sağlık Bakanlığı, sağlık çalışanları ve vatandaş üzerine yıkıcı etkileri bir bir ortaya çıkmasına rağmen Sağlıkta Dönüşüm Programı"nı uygulamakta ısrar ediyor. Bunun sonucunda sağlık çalışanlarına yönelik şiddet günden güne artıyor, paran kadar sağlık hizmeti anlayışı yerleştiriliyor, hastaneler ticarethaneye, sağlık çalışanları taşeron şirket personeline, hastalar müşteriye dönüştürülmeye çalışılıyor. Sağlık çalışanlarına emekliliğe yansımayan düşük ücret, sözleşmeli/güvencesiz çalışma, yoğun nöbetler ve angarya, taşeron sağlık işçisine 40 yaşında işsizlik dayatılıyor. Aile hekimliğiyle sağlık ocaklarımız kapatılarak 1. Basamak sağlık hizmetleri özelleştiriliyor. Koruyucu sağlık hizmetleri bir kenara bırakılıyor.
Kazanılmış haklarımız elimizden alınmaya çalışılmaktadır. Son olarak mücadelemiz ve tepkilerimizle şimdilik ilimizde fiilen uygulanmayan yemek ücretleri konusunda genelge hala iptal edilmemiştir. Maliye bakanlığı kendi genelgesini iptal etmek yerine bir görüş yazısı yazarak topu başka bir kuruma yani taca atmıştır.
Türkiye sağlık ortamı bugün gündemde olan olumsuzlukların ötesinde yeni ve ne yazık ki olumsuz gelişmelere gebedir. Yerel seçimlerden sonra tablonun daha da ağırlaşacağını bilmek için kâhin olmak gerekmiyor. Şimdilik seçimlerden sonraya bırakılan Tam Gün Yasası ve Kamu Hastane Birlikleri Yasasıyla hem sağlık hizmeti alanları hem de sağlık emekçilerini daha ağır sorunlar bekliyor. Uluslar arası yapılan görüşmelerde devletin sağlık hizmetlerindeki payı azaltılması beyan edilmektedir.
limizde de sağlık emekçileri ve sağlık hizmetlerinde sorunlar yaşanmaktadır. Personel sıkıntısı, personel dağılımındaki adaletsizlikler, birçok konuda, tayinlerde, eğitimlerde, kadrolaşmaya yönelik atamalarda, komisyonlarda sorunlar devam etmektedir. Döner sermayelerde sıkıntılar yaşanmaktadır. Acil laboratuar ve röntgen birimi olmayan hastanelerde bu birimlerde çalışan arkadaşlarımıza acil farkı verilmemektedir. Sağlık ocaklarında çalışan arkadaşlarımız hak ettikleri gezi tazminatlarını alamamaktadır. Tedavi ve diğer yolluklar aylar sonra ödenmektedir. Kimi zaman göreve gidecek araç bulunamamaktadır. Kurumların birçok eksiği vardır, hatta yeni açılan kurumların bile teknik sorunları bulunmaktadır. Sorunlarla ilgili olarak yazılan yazılara, bilgi edinme başvurularına yanıt verilmemekte veya muğlak ifadelerle geçiştirilmekte; sağlık emekçilerinden, Sendikamızdan ve kamuoyundan bilgiler saklanmaktadır. Başvurularımızla ilgili olarak Başbakanlığın ilgili Kurul Kararlarına, mevzuata rağmen Kurumlarca aksine hateket devam etmektedir. Bilgi saklamanın takdirini sağlık emekçilerine ve kamuoyuna bırakıyoruz. Basını ve kamuoyunu yanıltıcı beyanların da verildiği ortaya çıkmıştır. Sendikal sorunlar devam etmektedir.
Bizler tüm sağlık emekçileri olarak bu olumsuz tabloya, erozyona, yıkıma, olumsuz gidişe dur demek ve tersine çevirmek için; bir kez daha görüşlerimizi, taleplerimizi hastalarımızla ve kamuoyuyla paylaşıyoruz. Bu acı tablonun nedeni bütün itirazlarımıza rağmen uygulanmaya devam eden, kar amaçlı, tüketime dayalı, gittikçe bilimsellikte uzaklaşan sağlık politikalarıdır.
İş Güvencesi / Can Güvencesi / Haklarımız / Emeğimiz / Herkese Eşit, Ücretsiz Sağlık Güvencesi için NO MİNUTE diyoruz. 12.04.2009
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.