Turizm ve Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, Türkiye'de cumhuriyetin 100. yılı için seferberlik başlatılması gerektiğine işaret ederek, "Cumhuriyetin 100. yılına vardığımızda Cumhuriyet mimarisinin örneklerini, Osmanlı, Selçuklu mimarisinin güzel örneklerini ve geçmiş yıllardan gelen uygarlık kalıntılarını, hepsini sahiplenerek dünyaya sunmalıyız. Eğer bunu yapabilirsek, Türkiye'ye turist olarak gelmek prestij haline gelir" dedi.

Atatürk Kültür Merkezi'nde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bakan Günay, Türkiye'de tarihi dokulara karşı duyarlılığın yeni oluşmaya başladığını söyledi. Bakan Günay, "Türkiye'de geçtiğimiz 10 yıllarda bu alanda hiçbir dikkat yoktu. Eskiyi yıkıp yerine yenisi yapmak anlayışı vardı. Biz bu bilince yeni erişiyoruz. Bu konuda da oldukça zorlanıyoruz. Çünkü çok tahribat olmuş.

Valiler, kaymakamlıklar ve sivil toplum örgütlerinin öneri ve eleştirilerin dikkate alıp değerlendiriyoruz. Her kurumun tarihi koruma konusunda daha dikkat içinde olması gerekir. Çünkü Türkiye tarihi bir kaç yüzyıla sıkışan bir ülke değil, tarihi binlerce yıla giden bir ülke" dedi.

3 gün içinde Türkiye'de bir kaç uygarlık merkezini gezme imkanını bulduğunu vurgulayan Bakan Günay, "Bunu Avrupa'nın bir ülkesinde yaşayamazsınız. Karya'dan yola çıktım, Lidya üzerinden dolaştım, Fringya üzerinden geçtim ve Hititya üzerinden Amisos'a yani Amazonların yaşadığı ülkeye geldim. Bu 3 günde ancak bunu Türkiye'de yapabilirsiniz. Başka ülkelerde bu efsane gibi geliyor insanlara, ama bu aynı zamanda büyük bir gayreti, büyük bir dikkati gerektiriyor.

Maalesef bazı yerlerde tarihsel mekanların üzerinde yapılar var. Köyler oluşmuş, tabi bunda köylülerin suçu yok. Önceki yıllarda böyle duyarlılık oluşmamış. Onları da inceltmeden yer bularak, tarihsel eserleri korumamız gerekiyor. Bunları yaparken de iyi bir bütçeye ihtiyacımız var. Ne yazık ki Bakanlığımızın bütçesi yüzde yarımın altındadır. Ama emlak vergilerinden aldığımız yüzde 10 pay ile restorasyon çalışmalarını yapıyoruz.

Ayrıca, önümüzdeki günlerde bir kampanya başlatmak istiyoruz ve bunu bütün Türkiye'ye duyurmaya çalışıyoruz. Eğitime yapılan yardımlarda nasıl vergi kolaylıkları sağlanıyorsa, kültüre yapılan yatırımlarda da vergi kolaylıkları sağlanıyor. Her hangi bir ören yerini, her hangi bir tarihsel yapıyı onaranda matrahtan düşüyor. Yine, bu yıl yeniden turizm tahsisleri yapabilirsek oradan da gelir elde edeceğiz" diye konuştu.

Türkiye'de tarihi bir seferberlik başlatılmasını gerektiğini dile getiren Bakan Günay, "Bugün 2008 yılındayız.15 yıl sonra cumhuriyetin 100. yılına vardığımızda cumhuriyet mimarisinin temel örneklerini, Osmanlı, Selçuklu mimarisinin güzel örneklerini ve geçmiş yıllardan gelen uygarlık kalıntılarını Roma, Bizans, Hititler, Frengiler, Urartular ve Lidyalıların hepsini sahiplenerek dünyaya sunmalıyız.

 Eğer bunu yapabilirsek Türkiye dünyanın turizm açısından en ilgi çekici ülkelerinden birisi haline gelir. Sadece çok sayıda turist gelmez, aynı zamanda Türkiye'ye turist olarak gelmek prestij haline gelir. Bakın dünyada ikinci bir İstanbul yok. Herhangi bir yerde yapıları kurarak Paris veya Roma 'yı kurarsınız ama İstanbul bir tabiat harikasıdır" dedi.

Devlet tiyatrolarını ülke genelinde yaygınlaştırmaya çalıştıklarını belirten Bakan Ertuğrul Günay şöyle devam etti; "Samsun Karadeniz Bölgesi'nin merkezi burada bir Devlet Tiyatrosu olmaması büyük eksikliktir. Bunu en yakın zamanda kuracağız. İstanbul'da da Devlet Tiyatroları'nın sayısını arttırıyoruz.

Önümüzdeki günlerde 3 tane daha tiyatro açacağız. Ankara Mamak'taki Konservatuara bir sahne sabitledik. Aynı çalışmayı Keçiören'de de yapıyoruz. Benim temel anlayışım sanatı, sadece seçkin, daha varlıklı çevrelerin yaşadığı imkanlara hapsetmek değil, mümkün olduğu kadar halka yaymaya çalışmaktır."