Avcı:Fındığa zaman bulamadık mazreti kabul edilemez!

Avcı:Fındığa zaman bulamadık mazreti kabul edilemez!

Ordu Ziraat Odası başkanı Nejat Avcı ile üreticinin fiyat konusunda bekleyişi ve mağduriyeti, fındıkta yaşanan sorunlar ve çözüm yolları ile ilgili ORDU KENT GAZETESİ olarak bir roportaj yaptık.

    Fındıkta, fiyat gecikmesi nedeniyle mağdur edilen üreticinin fiyat bekleyişini hala sürerken, çoğu gurbetçi üretici fındıklarını pazara indirerek 2,30 -2,70 YTL gibi en düşük piyasa fiyatına sattığı şu günlerde Ordu Ziraat Odası başkanı  Nejat Avcı ile üreticinin fiyat konusunda bekleyişi ve mağduriyeti, fındıkta yaşanan sorunlar ve çözüm yolları ile ilgili ORDU KENT GAZETESİ olarak bir roportaj yaptık.

  

 

  Ziraat Odası Başkanı olarak fındık fiyatının açıklamasındaki bu sene yaşanan gecikmeyi neye bağlıyorsunuz?

 Evet sizinde söylediğiniz gibi bu sene fındık fiyatında bir gecikme söz konusu. Bu güne kadar bu fiyatların mutlak suretle açıklanması gerekirdi.

  Üreticilerimizin çoğu fındıklarını toplayıp pazara indirdi ve pazarda bir fiyat oluşumu başladı. 2.80 YTL civarında seyrediyor piyasa. Fiyatın bundan bir hafta önce açıklanması gerekiyordu ve açıklanmadı benim korkum ve endişem şu, fındığı serbest piyasaya bırakalım diye fikir beyan eden tüccar ve sanayici kesimi istediklerini alıyor gibi geliyor bana.   

  Çünkü serbest piyasada bir dip fiyat oluşturularak bakın serbest piyasadaki fiyat budur, bu fiyatın üzerinden de hükümet piyasaya müdahale etmesin diye düşünülüyor. Bunu önüne geçmek içinde fiyatın bir an önce açıklanması gerekir.

 

 Yaşanan bu olumsuzluklar da birinci sorumlu kim ya da kimlerdir?

 

 Siyasi irade yani hükümettir yaşanan bu mağduriyetin nedeni. Siyasi idare fiyat konusunda geç kalmıştır.  

  Bizde arkadaşlarımızla bu geç kalmışlığın sorumlusunu bölgeden hükümette yer alan milletvekilleri ve Ordu"dan çıkan bakan olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle biz başbakana bölgedeki tüm üreticiler adına olmak kaydıyla bir açık mektup yazdık. Yarın bunu yerel ve ulusal basınla paylaşacağız.

  Bana göre başbakan fındık konusuyla ilgili olarak doğru biçimde bilgilendirilmiyor. Bu nedenle böyle bir mektup yazma gereği duyduk ve bütün bilgileri bu mektupta kendisine ilettik. Bu nedenle de bu mektubun ardından kimsenin ben bilmiyordum şeklinde ki mazeretlerini kabul etmeyeceğiz.

 

 Sizin de bildiğiniz gibi Karadeniz bölgesinde yaklaşık 8 milyon civarında insan geçimini fındıktan sağlıyor bu bağlamda neleri göz önünde bulundurarak fındık fiyatı ne kadar olmalıdır?

 

Daha önceden rekolte çalışmaları sırasında biz ziraat odaları ve ziraat odaları birliği olarak  bir maliyet çalışması yaptık.

 Bugün Türkiye ortalamasında 728 bin ton totalde beklediğimiz rekolte birim alanında verimi  115 kiloya takamül ettiği düşünülür ki bunun da üreticiye maliyeti 3,540 bin lira gibi bir rakam olarak ilan ettik. Dünyada da olduğu gibi Türkiye de üretici refahı %30-35 seviyesinde, yani 3 milyon 540 bin liraya ilave edeceğimiz %35 refah payıyla 5 -5.5 milyon gibi bir civarında seyredeceği kanatimiz doğmuştu ve bizim istediğimiz rakam 5- 5,5 gibi bir rakamdı.    

  Rekoltenin fazla olması nedeniyle maliyet fiyatı geçen senin altına biraz düşmüştür. Dolayısıyla geçen senenin altında bir fiyatla iradenin karşımıza çıkması biz üreticiler tarafından olumlu karşılanmayacaktır. Geçen seneki fiyatın altındaki bir fiyatı kabul etmemiz mümkün değildir.

 

 Geçtiğimiz Pazartesi günü AKP ordu Milletvekili Eyüp Fatsa yapılacak bakanlar Kurulunda fındık fiyatının belirleneceğini ve açıklanacağını söylemişti. Ancak bakanlar Kurulunda bırakın fiyat açıklamayı fındığın konuşulmadığı öğrenildi. Gerekçe olarak da zamanın yetmediği iddia edildi. Eyüp Fatsa"nın açıklamasına ve ardından yaşananlara ne diyeceksiniz?

 

   Bizde herkes gibi o gün fındık fiyatını bekledik ama sizinde dediğiniz gibi fiyat açıklanmasını bırakın fındık konuşulmadı bile.

  Hükümetin hele hele de Orduluların ve üreticilerin seçmiş olduğu Ordu vekilinin fındığı konuşmaya zaman bulamadık şeklinde bir savunma yapması asla kabul edilecek bir şey değildir. Vekilleri ve yine bakanı Ordulular, Ordu"nun sorunlarını Ankara"ya taşısın, fındığına, sorunlarına zaman bulup konuşsun ve çözüm bulsun diye gönderdiler.

 Onlarda bu iddia ile koltuklarında oturmaktalar. Fındığı konuşmaya zaman bulamadık gibi kabul edilemez bir bahaneye sığınmak yerine ya fındık fiyatı bugün açıklanacak diyen Ordu vekili her şeyden önce Ordu"ya gelerek Ordu halkının karşısına çıkarak ben bunu söyledim ama bunlar bunlar oldu demeli, ya da ben bu koltuğun hakkını veremiyorum diyerek makamını terk etmeli.

 

   Farklı kesimler tarafından dile getirilen, fındık fiyatının 2- 2,5 YTL gibi bir fiyat olması ve Karadeniz bölgesinde fındığa %100 teşvik verilmesi gibi bir öneriye sizin yaklaşımınız nedir?

 

 Evet bu uzun vadede uygulanabilir bir yöntemdir. Ancak bu gün bunu uygulamamız söz konusu değildir. Çünkü fındığını şu anda pazara indirip satan insanlar var. Bunları tespit etmek için artık çok geç.

  Nasıl ki hükümet tarafından 5 yıllık kalkınma planları ön görülüyorsa bu konuyla ilgili de 5 yıllık bir plan öngörülerek bu plan dahilinde uygulanabilir bu mümkün ama bunu kriterleri altyapısının oluşması lazım.

 

 Çoğunluğunu gurbetçi vatandaşların oluşturduğu bazı üreticiler pazara çuvalladıkları fındıklarını pazara indirmelerinin ardından fiyat henüz açıklanmadığı için 2,30 ila 2,70 YTL arasında bir fiyata satmak zorunda kaldılar. Bu konuda oluşan mağduriyetle ilgili ne diyeceksiniz?

 

Bölgemizin en önemli sıkıntılarından biride bu. Gurbetteki üreticilerimiz bir an önce gelip fındıklarını toplayıp satmak ve haklı olarak da bir an önce yaşadıkları yerlere dönmek istiyorlar. Fındık fiyatları en geç 10 gün önce açıklanmalıydı ki bu insanlar mağdur olmamalıydı. Şimdi eğer ki yüksek bir fındık fiyatı açıklanırsa bu insanların zararlarını kim karşılayacak.

 

   Fiyat nedeniyle oluşan mağduriyete tepki için 2006 yılındaki gibi fındık mitingi yapılacağı söylentilerine ne diyorsunuz. Sizin böyle bir hazırlık ya da çalışmanız var mı?

 

 Bakın beni buraya üretici getirdi. Onların oylarıyla ben burada oturuyorum. 2006 yılında yaptığımız mitingi biz kendi kendimize yapmadık üreticimiz talep etti, biz de yaptık.  

  Üreticimiz talep ederse yine yaparız. 2006 mitinginde fındık sokakta kalmıştı biz fındığa sahip çıkılması için miting yaptık ve amacımıza da ulaştık. O miting den sonra hükümetin TMO yu görevlendirmesini biz elimizden alınan hakkımızı geri aldık şeklinde değerlendiriyoruz. Şimdi de üreticimiz gelir başkanım bizim hakkımız ve alın terimiz gasp ediliyor sokağa inmeliyiz derse ineriz.

 

  Her sene fındıkta buna benzer farklı sorunların yaşanıyor. Ziraat Odası başkanı olarak çözüm ya da çözümler nedir?

Devlet kalkınma planını 5 yıl da ya da 10 yıl olarak yapıyor.  En önemli sıkıntı fındık politikasının olmamasıdır zaten.bu da bugün konuşacağımız şeyler değil uzun ve orta vadede konuşulması gereken şeyler. Bunları ağustos ayında değil eylülde ekimde konuşup fındıkta bir yol haritası belirleyip ona göre bir düzen oturtulması lazım. Tarımın bu kadar başı boş bırakılması hem ülke ekonomisine hem de bölge ekonomisine zarar veriyor. Bir sistemin olmaması nedeniyle bir yıl üretici ağlıyor bir yıl sanayici ağlıyor.

 

  Fiyat gecikmesiyle mağdur olan üretici fındığını TMO ya verdikten sonra ödeme konusunda nasıl bir politika uygulanmalı?

   Üretici ürünün verdiği zaman parasını almak ister en doğal hakkıdır. TMO nun geçen sene uygulamış olduğu metodun ben doğru olduğunu savunuyorum. Çünkü %50 sini peşin ödüyordu kalan kısmını da 15 gün içerisinde ödüyordu. Bu doğru bir sistemdi.

 

 Şu anda kangren olmuş bir durumda olan Fiskobirlik"in sorunları nasıl çözülebilir, yeni bir yönetim çözüm müdür yoksa sizce Fiskobirlik vadesini doldurdu mu?

 

   Fiskobirlikte tam bir yönetim zafiyeti var. Çözüm de yine üreticinin kendisindedir. Üretici kendisini yönetecek insanları seçerken çok dikkatli olmalı. Giresun Ziraat Odası başkanı Özer Akbaşlı bana ziyareti sırasında bir örnekleme verdi. Geçen yıl Fiskobirlik mali kongrede Fiskobirlik"ten alacaklı 360 üreticinin olduğunu ancak kongreye 19 üreticinin katıldığını ifade etti.

 Üreticinin en az bizim kadar bilinçli olması gerekir. Fiskobirlik"te yeni yönetimler çözüm değil, her yıl kongre yapılıp dünya kadar masraf ediliyor, sonuçta gelen gideni aratıyor. İçine siyasetin ve kayırmacılığın karıştığı seçimler ve sonuçların Fiskobirlik"i ne hala getirdiğini hep beraber görüyoruz.

   Fiskobirlik var olmalı ama bu gün yanlış uygulamalar nedeniyle Fiskobirlik dizleri üzerine çökertmiş içi boşaltılmıştır. Üyelerin bir araya gelerek Fiskobirlik"in misyonuna uygun insanları kendi aralarından çekip çıkartmaları gerekir.

  Bakınız 50 tane kooperatif var 100 kilo fındık almadan 7 tane yöneticisiyle müdürüyle maaş alan kooperatiflerimiz var. Bunların mutlaka kapatılması gerekir. Yani Fiskobirlik"in üzerindeki bu yükü bu kamburu atması gerekir.

   Fiskobirlik oturup artık radikal kararlar almalı. Fiskobirlik kuruluş amacı olan üreticisine mi hizmet etmeli yoksa marketçilik ya da otelcilik gibi işlere soyunup ticaret mi yapmalı. Fiskobirlik"in önceliği kuruluşundaki kararlara sahip çıkarak üreticinin hak ve menfaatlerini koruma noktasında olmalıdır. Ama bunlar bir kenara bırakıldı ticarete soyunuldu, marketçiliğe soyunuldu ve sonuçlarını gördük. Yapmış olduğu yanlışlardan bir tanesi de budur.

 

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.