Artık numaralı polisler saldıracak
Ülke genelindeki tüm çevik kuvvet polislerinin kasklarının 1 Mayıs'a kadar numaralandırılacağı söyleniyor. Uygulamanın, "orantısız güç" kullanımını engelleyeceği iddia edilirken geçmişte yaşananlar bu iddiaları boşa çıkartıyor.
Ülke genelindeki tüm çevik kuvvet polislerinin kasklarının 1 Mayıs'a kadar numaralandırılacağı söyleniyor. Uygulamanın, "orantısız güç" kullanımını engelleyeceği iddia edilirken geçmişte yaşananlar bu iddiaları boşa çıkartıyor.
Çevik kuvvet polislerinde numaralı kask kullanımı yaygınlaştırılıyor. 22 Ağustos tarihinde, dört ilde pilot olarak uygulanmaya başlanan numaralı kaskın kullanıldığı il sayısı 50'ye yükseltiliyor. Uygulamanın 1 Mayıs'a kadar tüm yurda yayılması planlanırken bu durumun 1 Mayıs'ta polisin "orantısız güç" kullanımını engelleyebileceği iddia ediliyor.
"Kim copladı sorusu bitiyor"muş
Polislerin kasklarının numaralandırılması, bazı basın organlarında büyük bir demokratikleşme havasında verildi. Kasklara numara yazılması uygulamasının, göstericilere orantısız güç uygulayan polislerin saptanmasını kolaylaştıracağı söyleniyor. "Kim copladı sorusu bitiyor" başlığıyla duyurulan uygulamayla ilgili hazırlıkların 1 Mayıs'a yönelik olduğu izlenimi hakim.
Bilinse ne olur ki?
Kimliklerinin kolaylıkla saptanabilir olmasının, polislerin şiddet uygulamasını engelleyeceği ileri sürülse de, geçtiğimiz 1 Mayıs'larda yaşanan olaylar bu iddiaları boşa çıkartıyor. Kimliği açıkça saptanabilen polislerin dahi herhangi bir ceza almadığı biliniyor. Üstelik, Emniyet, 1 Mayıs'taki polis terörüne ilişkin raporlarda "orantısız güç" kullanılmadığını iddia etmişti.
Savcılık, 2007 yılında 1 Mayıs kutlanmasını engelleyen ve emekçilere saldıran, İstanbul'u yaşanmaz bir hale getiren polis güçlerinin "orantısız güç" kullanmadığını söyleyerek takipsizlik kararı almıştı. Gözaltına alınan insanların suçsuz olduğunun saptanmasından birkaç ay sonra, bu kararla taban tabana zıt bir karar alan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, polisleri temize çıkartarak, "Emniyet görevlilerine saldırmaları ve mukavemette bulunmaları üzerine grupların dağılması için yasal zora başvurularak göz yaşartıcı gaz kullanıldığı ve birçok kişinin gözaltına alındığı anlaşıldı" ifadelerine yer verdi.
2007 1 Mayıs'ında kullanılan "yasal güç"le yüzlerce kişi gözaltına alınmış, TKP üyesi Nevzat Süs, kafasına aldığı darbeler sonucunda beyin travması geçirmiş, iki gün yoğun bakımda tutulmuştu. Süs dışında onlarca insan de ciddi derecede yaralanmıştı. Açılan davalarda mahkemeye sunulan dosyalarda birçok görüntü olmasına karşın, mahkeme takipsizlik kararı vermişti.
2008 1 Mayıs'ında yaşananlar da polislere dokunulmayacağını kanıtlar nitelikteydi. Valiliğin talimatıyla Emniyet'in hazırladığı rapor, polisleri temize çıkardı. 2006 yılında Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü kutlayan kadınlara saldırdığı ve "orantısız güç" kullandığı için açığa alınan, ancak daha sonra İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı olan Mehmet Kızılgüneş tarafından hazırlanan raporda, polislerin suçsuz olduğunu iddia edilmişti.
Sol Haber
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.