ANAYASA SAVAŞLARI!
Daha düne kadar "darbe anayasası" diye üzerinde tepinilen ve bu anayasaya; basın özgürlüğü güvencesi, siyasi partilere ilişkin düzenlemeler, düşünce ve ifade özgürlüğüne ilişkin kısıtların kaldırılmasına ilişkin hükümler, hukukun üstünlüğünün garanti
ANAYASA SAVAŞLARI!
Bülent BAŞARAN Yazdı
Şu aralar gündemin en meşhur konusunu anayasa oluşturuyor. Aman Allah'ım bir grup var ki; anayasa değişirse ne yaparız, asla buna izin verilmemelidir! Tedirginliği içinde yaşıyor.
Diğer grup da onların bu tedirginliğini kaşıyacak şekilde "İster katılın, ister katılmayın, bu anayasa değişecek." diyor.
Toplumsal bir uzlaşı metni, bir devletin sınırları içinde yaşayan halkların ortak bir irade beyanı olan anayasa, hali hazırda bir paranoya haline getirildi.
İlk olarak şu sorulmalı; bu ülkeye yeni bir anayasa gerekli midir? Kesinlikle EVET!
Gerek şu an anayasayı değiştirmek isteyen taraf, gerek anayasanın yapılmasına karşı çıkan taraf yeni bir anayasaya mecbur durumdalar.
Öyle ya da böyle bu ülkede yeni bir anayasa yapılmalıdır. Şu an anayasanın yapılmasına üniter yapının bıdı bıdısı için karşı çıkan taraf şu soruya cevap vermelidir.
O ne olduğu pek belli olmayan dillere pelesenk olmuş "güçlendirilmiş parlamenter sistemi" yeni bir anayasa hazırlamadan nasıl gerçekleştirmeyi düşünüyorsunuz?
Neresini ya da neyini öve öve bitiremediğiniz o eski günlere yeni bir anayasa hazırlamadan nasıl geçeceksiniz?
Daha düne kadar "darbe anayasası" diye üzerinde tepinilen ve bu anayasaya; basın özgürlüğü güvencesi, siyasi partilere ilişkin düzenlemeler, düşünce ve ifade özgürlüğüne ilişkin kısıtların kaldırılmasına ilişkin hükümler, hukukun üstünlüğünün garanti altına alınmasına ilişkin maddeler, hayvan hakları, laiklik, kadına karşı işlenen cürümlerin cezalarının ağırlaştırılmasına ilişkin hükümlerin girmesini isteyen kitle aynı kitleydi.
Şimdi birden bire "bu anayasaya dokundurmayız" noktasına savruldu.
İster mevcut sistemi revize etmek için olsun, ister o meşhur eski günlere dönmek için olsun, ister üniter bıdı bıdısını yıkmak için olsun yeni bir anayasa zorunludur.
İkinci olarak; bu anayasa nasıl yapılacak, kiminle yapılacak?
Bilmem farkında mısınız?
Anayasa TBMM'de yapılır. Bir anayasa komisyonu kurulur.
Bu komisyon meclisteki partilerin temsiliyetiyle oluşur.
Bu komisyon oturur, akademisyenlere ve hukukçulara danışır ve bir anayasa taslağı hazırlar.
Gönül ister ki, parlamentoda olmayan partiler, STK'lar, sendikalar ve toplumun tüm kesimleri bu sürece dahil edilsin ama çok ileri bir demokrasimiz olduğu için bu henüz mümkün değil!
Neyse, komisyonun hazırladığı metin, meclisin onayına sunulur ve meclisin nitelikli çoğunluğunun onayı ile kabul edilir.
Hatta bu da yetmez referanduma sunulur. Bu noktadan sonra kabul edilmiş bir anayasaya da kimse bir şey diyemez.
Fakat öyle bir intiba yaratıldı ki; sanki Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Öcalan ve DEM'in eş başkanları akşamları birbirlerinin evinde toplanıp anayasa yazıyorlar!
Ya böyle bir şey mümkün olabilir mi?
Velev ki öyle oldu diyelim.
Bu meclisten ve halk onayından geçer mi? Ne sanıyorsunuz bunu, KHK mı çıkarılıyor?
Bu bakış açısı birincisi iyiniyetli değil, ikincisi mantık dahilinde değil, üçüncüsü önyargılı bir bakış açısıdır.
Sen buna niye karşı çıkıyorsun? "Tamam, kabul hadi buyurun yapalım yeni anayasayı ama beraber, ortaklaşa yapalım" de...
"Ben Erdoğan'la anayasa yapmam"
pardon kiminle yapacaksın!
O zamanında bu halkın yarısının oyunu yok sayarak kontrolsüz başkanlık sistemi (tek adam) diye bir sistem getirmişti, siz de şimdi onu yok sayarak kendi aklınızdakini mi halka dayatacaksınız?
Ne derseniz deyin şu an Tayyip Erdoğan en iyimser ankette bile bu ülkenin % 35'ini temsil ediyor.
DEM % 10'unu.
Anayasa isteyen sosyalist blok ise % 2-3...
Eee toplumun yarısı bu toplam.
Siz bunlarla anayasa yapmayacaksınız da kiminle yapacaksınız? Tabii ki, sizin gibi düşünenlerle!
Tıpkı onun yaptığı gibi!
Ne farkınız kaldı birbirinizden?
Ben Erdoğan'la anayasa yapmam söylemi siyaseten boş bir laf! Ancak Özgür Özel çapında bir adam bu lafı edebilir.
İtiraz edenin bir fikri de olmalıdır.
Bu ülkenin batılı normlara sahip sivil bir anayasaya ihtiyacı mutlaktır. İster eski sisteme dönüş için olsun, ister mevcut sistemde cumhurbaşkanının yetkilerinin sınırlandırılması ve denetime tabi olması ile meclisin etkinliğinin artırılması için olsun yeni bir anayasa yazılmalıdır.
Yok efendim ilk 4 maddeymiş, yok üniter bilmem neymiş, yok ana dil meselesiymiş, yok vatandaşlık tanımıymış, bunlar ancak anayasa için niyet edilip çalışmaya başladıktan sonra konsensüsle karar verilecek konulardır.
"Ben oynamıyorum. Ben istemiyorum. Senle oynamam" derseniz esas o zaman sürecin bütün kontrolünü AKP-MHP ve Öcalan'a bırakmış olursunuz.
Onlar da otururlar, kafalarına göre bir metin hazırlar ve sen tepinsen de onu kabul ettirirler. Nitekim bundan önce yaptılar.
Özgür Özel'in CHP'nin 16 milyon seçmenini böyle bir hayati meselede devre dışı bırakma yetkisi yoktur.
Sen sordun mu kendi seçmenine "acaba yeni anayasa istiyorlar mı?" diye!
Kent uzlaşısı, demokratik dayanışma vs diyerek hayal edemediği belediyeleri kazanıp, şimdi kendilerini destekleyen neredeyse %15'i yok sayamaz.
Özel'in böyle bir yetkisi yok.
Bu anlamda kendi meşruiyeti bile sorgulanabilir.
Saygı ve Sevgilerimle
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.